her üyesi ayrı bir yetenek. ama mazhar bir başka. onun bir derviş bilgeliğiyle yazdığı şarkılar harika oluyor. besteler ayrı güzel, sözler ayrı güzel, düzenlemeler ayrı bir güzel. çok çok kalite..
yazdığı manzumemsi düz yazıları şiir sanıp insanları da kendi cehaletine ortak edebilen yarışma sunucusu. ilk çıktığında kendini cem yılmaz sanıyordu, sonra şair sandı, sonra program yapımcısı sandı. bari biz sanmasaydık ama oldu bi kere, naapalım. yarışmayı iyi sunuyor ama allah var!
9. yy dan şahsın ölümüne kadar olan dönemde (1111 miş) ortaya çıkan islam rönesansını, felsefeyle uğraşmanın kafirlik olduğu düşüncesi yüzünden, dönemin toplumunu etkileyerek yok etmekle ünlü 'filozof'. yazdığı kitapların sayfa sayısı toplanıp yaşadığı gün sayısına bölündüğünde 17 rakamıyla karşılaşılacak kadar üretimde bulunmuş bir dahi...
radikal, okumaktan en zevk aldığım gazete. sosyal ve siyasi konularda son derece geniş bir fikir yelpazesine sahip. ayrıca ele aldığı konuları akademik açıdan yorumlayan yazıları tam bana hitap ediyor. ama son zamanlarda bazı haksızlıklara da yol açılmış sanırım. perihan mağden ve mine kırıkkanat olayları hala tam olarak açıklanmadı. ayrıca hasan bülent kahraman'a nooldu, o da belli değil. umarım daha fazla bozulmadan yoluna devam eder..
akşam haberlerine onun yüzünden odaklanamıyorum! ama her seferinde de ntv haberlerini açmaktan alamıyorum kendimi. allahım ben banu bağımlısı mı oldum yoksaaa! ! !
sazı da kendisinden beklemeyeceğim kadar ustaca çalıyo...keşişleme'de döktürüyo yaw. canlı yayınlarda da aynı performansı sergileyip beni yine şaşırtmıştı...
ilk kez sultan makamında izleyip tutulmuştum kendisine. dizi benim ona tutulduğum kadar tutmadığı için kaldırıldıktan sonra (güzeldi aslında yaw) uy başıma gelenler dizisinde oynamıştı. dizi kötüydü ama sırf başak ablam için izlemiştim bir çok bölümünü. sonra mustafa hakkında her şey' de izledim. zeki demirkubuz' un filmlerinde döktürmüş duyduğuma göre, ama ben daha izleyemedim. şu anki dizisine ise yavuz bingöl yüzünden katlanamıyorum. başka birisi oynasaydı dayanabilirdim sanırım... çok çekici.. çok...!
adından da anlaşılamayacağı gibi kendisi erkek olup, edebiyat kuramları hakkında yazdığı kitaplar bihayli açıklayıcıdır. türkçeyi iyi kullanır. severim kendisini...
insanların, ergenlik dönemine geçişini izleyen çağlarında; insanları, toplumu yeterince kavramasının henüz mümkün olmadığı yeni yetmelik sürecinde, karşı cinse susamışlığıyla, şuursuz ve fütursuzca giriştiği serüven sonucu, yalnız bir kereye mahsus olarak gelişen cinsel odaklı duygu boşalımı olgusu. ekseriyetle yoğun üzüntü nöbetleriyle kendini gösteren bu bela, daha sonraki yıllarda bazı tür insanlarca ulaşılmaya çalışılan en üstün amaç olarak görülür. olgunun 'köpeklik' (ahmet ümit) boyutu unutulmak suretiyle girişilen bu türden çabalar sıklıkla hayal kırıklığıyla sonuçlanmaya mahkumdur kanımca. ruh sağlığının önde gelen düşmanıdır kendileri! çünkü platonik yaşanması kuvvetle ihtimaldir. bazıları bu durumu dört 's' kuralıyla açıklamaya çalışmaktadırlar...
yönetici elitin, kendi varlık sebebini meşrulaştırmak için oluşturduğu ve toplumun geri kalan kısmını kendine yedeklemeye yarayan, tamamiyle insan ürünü bilinç yanıltsaması... ör: milliyetçilik, kemalizm, faşizm, islamcılık...
kendisi 'bırakınız yapsınlar' demek olan, ama ne yapmamaları gerektiği konusunda yeterince bilgi sahibi olmadıkları için en temel insan gereksinimlerini bile pazar malı olarak düşünen ve 'yapan' insanlardan oluşan bir avuç topluluğun iktisat felsefesine verilen ad
son zamanlarda dinlerken içimi titreten, hem şarkıları ve yorumuyla, hem sevimliliğiyle kalitesini ortaya koyan, çok farklı bir sanatçı... iyi ki varsın göksel. senin gibi bir arkadaşım olsaydı keşke...
kadınlar hakkında elbette fazla bişey bilmiyorum ama şimdiye kadar öğrendiğim en güvenilir bilgi iki kadının asla iki erkek kadar iyi anlaşamayacaklarıdır. (kadın kadının kurdudur!) . onların sorunu bizimle değil, kendi hemcinsleri arasında. kendi aralarında bizim anlamakta güçlük çekeceğimiz kadar büyük bir rekabet dönüyor. çoğu zaman bizi bile unutuyorlar bu yüzden, sonra da hiç doğru dürüst erkek yok diye yakınıyorlar... vs.
kıraç
27.11.2005 - 20:20sesine alışmam biraz zaman aldı ama kalitesini anlamakta gecikmedim. kişilik olarak da sağlam bir müzisyen. düzenlemeleri hoşuma gidiyor...
m.f.ö
27.11.2005 - 20:18her üyesi ayrı bir yetenek. ama mazhar bir başka. onun bir derviş bilgeliğiyle yazdığı şarkılar harika oluyor. besteler ayrı güzel, sözler ayrı güzel, düzenlemeler ayrı bir güzel. çok çok kalite..
ibrahim sadri
27.11.2005 - 20:13yazdığı manzumemsi düz yazıları şiir sanıp insanları da kendi cehaletine ortak edebilen yarışma sunucusu. ilk çıktığında kendini cem yılmaz sanıyordu, sonra şair sandı, sonra program yapımcısı sandı. bari biz sanmasaydık ama oldu bi kere, naapalım. yarışmayı iyi sunuyor ama allah var!
imam-ı gazali
27.11.2005 - 20:089. yy dan şahsın ölümüne kadar olan dönemde (1111 miş) ortaya çıkan islam rönesansını, felsefeyle uğraşmanın kafirlik olduğu düşüncesi yüzünden, dönemin toplumunu etkileyerek yok etmekle ünlü 'filozof'. yazdığı kitapların sayfa sayısı toplanıp yaşadığı gün sayısına bölündüğünde 17 rakamıyla karşılaşılacak kadar üretimde bulunmuş bir dahi...
Radikal Gazetesi
27.11.2005 - 19:57özellikle, ermeni konulu konferans sürecinde takındığı demokrat tavır çok sevindiriciydi...
Radikal Gazetesi
27.11.2005 - 19:55radikal, okumaktan en zevk aldığım gazete. sosyal ve siyasi konularda son derece geniş bir fikir yelpazesine sahip. ayrıca ele aldığı konuları akademik açıdan yorumlayan yazıları tam bana hitap ediyor. ama son zamanlarda bazı haksızlıklara da yol açılmış sanırım. perihan mağden ve mine kırıkkanat olayları hala tam olarak açıklanmadı. ayrıca hasan bülent kahraman'a nooldu, o da belli değil. umarım daha fazla bozulmadan yoluna devam eder..
banu güven
27.11.2005 - 19:45akşam haberlerine onun yüzünden odaklanamıyorum! ama her seferinde de ntv haberlerini açmaktan alamıyorum kendimi. allahım ben banu bağımlısı mı oldum yoksaaa! ! !
Çağla Kubat
27.11.2005 - 19:39ntv' nin akşam haberlerinde spor haberlerini sunuyo. çok sportmen ve çekici bir eski manken...
cahit berkay
27.11.2005 - 19:29sazı da kendisinden beklemeyeceğim kadar ustaca çalıyo...keşişleme'de döktürüyo yaw. canlı yayınlarda da aynı performansı sergileyip beni yine şaşırtmıştı...
cahit berkay
27.11.2005 - 19:27çok insancıl biri gibi...sürekli gülüyo... çok şeker bi üstat...
beyazıt öztürk
27.11.2005 - 19:24tipik bir balık erkeği. çok sempatik ve samimi... helal olsun valla!
bayhan gürhan
27.11.2005 - 19:22her gün dua ediyorum medya tarafından unutulmaya terk edildiği için! ! allah düşmanımın başına vermesin...
berna laçin
27.11.2005 - 19:20çok şirin bir ablamız. ama bu güzel ve çekici olmadığı anlamına gelmez tabii.
başak köklükaya
27.11.2005 - 19:19ilk kez sultan makamında izleyip tutulmuştum kendisine. dizi benim ona tutulduğum kadar tutmadığı için kaldırıldıktan sonra (güzeldi aslında yaw) uy başıma gelenler dizisinde oynamıştı. dizi kötüydü ama sırf başak ablam için izlemiştim bir çok bölümünü. sonra mustafa hakkında her şey' de izledim. zeki demirkubuz' un filmlerinde döktürmüş duyduğuma göre, ama ben daha izleyemedim. şu anki dizisine ise yavuz bingöl yüzünden katlanamıyorum. başka birisi oynasaydı dayanabilirdim sanırım... çok çekici.. çok...!
berna moran
27.11.2005 - 19:11adından da anlaşılamayacağı gibi kendisi erkek olup, edebiyat kuramları hakkında yazdığı kitaplar bihayli açıklayıcıdır. türkçeyi iyi kullanır. severim kendisini...
aşk
27.11.2005 - 18:33insanların, ergenlik dönemine geçişini izleyen çağlarında; insanları, toplumu yeterince kavramasının henüz mümkün olmadığı yeni yetmelik sürecinde, karşı cinse susamışlığıyla, şuursuz ve fütursuzca giriştiği serüven sonucu, yalnız bir kereye mahsus olarak gelişen cinsel odaklı duygu boşalımı olgusu. ekseriyetle yoğun üzüntü nöbetleriyle kendini gösteren bu bela, daha sonraki yıllarda bazı tür insanlarca ulaşılmaya çalışılan en üstün amaç olarak görülür. olgunun 'köpeklik' (ahmet ümit) boyutu unutulmak suretiyle girişilen bu türden çabalar sıklıkla hayal kırıklığıyla sonuçlanmaya mahkumdur kanımca. ruh sağlığının önde gelen düşmanıdır kendileri! çünkü platonik yaşanması kuvvetle ihtimaldir. bazıları bu durumu dört 's' kuralıyla açıklamaya çalışmaktadırlar...
aşk
27.11.2005 - 18:21sevgi yanılsaması...
ideoloji
27.11.2005 - 18:20yönetici elitin, kendi varlık sebebini meşrulaştırmak için oluşturduğu ve toplumun geri kalan kısmını kendine yedeklemeye yarayan, tamamiyle insan ürünü bilinç yanıltsaması... ör: milliyetçilik, kemalizm, faşizm, islamcılık...
jitem
27.11.2005 - 18:11tu.. kaka...
laissez faire
26.11.2005 - 19:52kendisi 'bırakınız yapsınlar' demek olan, ama ne yapmamaları gerektiği konusunda yeterince bilgi sahibi olmadıkları için en temel insan gereksinimlerini bile pazar malı olarak düşünen ve 'yapan' insanlardan oluşan bir avuç topluluğun iktisat felsefesine verilen ad
göksel
26.11.2005 - 19:43son zamanlarda dinlerken içimi titreten, hem şarkıları ve yorumuyla, hem sevimliliğiyle kalitesini ortaya koyan, çok farklı bir sanatçı... iyi ki varsın göksel. senin gibi bir arkadaşım olsaydı keşke...
Reis Bey
26.11.2005 - 19:28allahın kasıntısı, üniversiteyi normal öğrencilere dar eden, paltolu, çatlı türevleri.
şebnem ferah
26.11.2005 - 19:20tek kişilik dev kadro...
kadın
26.11.2005 - 19:11kadınlar hakkında elbette fazla bişey bilmiyorum ama şimdiye kadar öğrendiğim en güvenilir bilgi iki kadının asla iki erkek kadar iyi anlaşamayacaklarıdır. (kadın kadının kurdudur!) . onların sorunu bizimle değil, kendi hemcinsleri arasında. kendi aralarında bizim anlamakta güçlük çekeceğimiz kadar büyük bir rekabet dönüyor. çoğu zaman bizi bile unutuyorlar bu yüzden, sonra da hiç doğru dürüst erkek yok diye yakınıyorlar... vs.
Toplam 183 mesaj bulundu