Sarardın üzüntüden, üç gün ağladın
baktım gözlerine şıçramış halkın gözleri
incesin
bardakta bir karanfile benzemiyor inceliğin
serçeler sekmiyor hayır, dudaklarında
ham demirden bir çanakta dövülmüş otlar olur
ısınmış taşlar olur yazları geceleyin
sazlar
kanımda Çiçek Dağı'nı vurur
doldurur öylece göz yerlerimi inceliğin
Tenimde iz bırakmış kar kokusu
terli, muğlak adamların hevesleriyle
harman edilmiş tenim
sevinçler artırmışım çiçekli
ve çiçeksiz bütün dağlardan.
Sarhoşken bağrıma akıtılan yıldızlar
özümü çekip ayırmış avuntulardan.
Şimdi sana bakıyorum, kalabalık gözlerin
ağlamasan bizi utandıracak sanki dünya
Valentina Tereşkova
ve çekik gözlü kadın komandolar
çünkü üç gün beslendiler senin gözyaşlarınla.
Sen ağlarken azığımız çoğaldı
elledik halkın ağrılarını cesurca
ağlamasan
kök inatla kavramıyor toprağı
boş umutlar içinde pervasız büyüyor kir
ağlıyorsun ihanete karşı şavkıyor pıçak
bir pıçak ki sevgilim, Sürmene işidir.
Bir şehrin uzak semtleri gibi gözlerin
üzgün, kara, ayaklanmaya hazır
ben yaralar kuşanıp katılırım onlara
onlara katılırım yedek mermi ve şarkılar alarak
seni alırım sonra her bir yanım çağıldar
bir oyuna kalkarız sıkılmış yumruklarla
yazarız duvarlara fırtınalı yazılar.
Bir gün burda, bu kalktığımız yerde
kendini yaşamakla taşıran bir güneş kabarcığı
zonklayan bir atardamar olduğu anlaşılır
el tutuşmuş çocuklar ki o zaman
senin gözyaşlarını heyecanla kapışır.
Yaşamaktan öte özür bulamayınca aşka
sonuçları bir bir gözden geçiriyorum
pulluklarla devrilen toprağın ıslaklığındaki can
madenlerin buharından elde edilen büyü
bazı yasak kitapların verdiği dinç duygular
nelerse ki yaşamak sözünü asi kılan
nelerse ki lekesiz, umutlu ve budala.
Denedim. Soğuk sular dökünüp fırladım sokaklara
sorular sordum nice kara sıfatları üstüme alaraktan
ipte boynum, ağzım şehvet yalaklarında
çapraştım, and içip ayna kırdım
doğadan bir vahiy bekledimse boşuna
baktım akşam herkesin kabul ettiği kadar akşamdı
hiç bir meşru yanı kalmamıştı hayatımın.
Sözlerimin anlamı beni ürkütüyor
böylesine hazırlıklı değilim daha.
Bilmek. Bu da ürkütüyor. Gene de biliyorum:
Kapanmaz yağmurun açtığı yaralar çocuklarda.
saçma bişey içeriğini bilmeden iyi olsun kötü olsun puan vermek yanlış
ben bunu okudum ve şu kadar puan veriyorum deyip birilerini kandırmaya çalışıyorsa, o kişi bilsin ki sadece kendini kandırıyor........
Bu acılar, bu ağrılar, bu yürek
Neyi kimden esirgiyor bu buz gibi sokaklar
Bu ağaçlar niçin böyle yapraksız
Bu geceler niçin böyle insansız
Bu insanlar niçin böyle yarınsız
Bu niçinler niçin böyle yanıtsız...
aşka lanet etmeyin dostlar
odur bize sevinçlerimizi veren
neden geri almak ta onun hakkı olmasın?
hiçbir zaman aşk değildir bize layık olmayan,
oysa biz layık olmayız ona kimi zaman.
hiçbir zaman bize ihanet etmez aşk,
ve biz oluruz hep ona ihanet eden.
o benim çocukluk aşkımdı.oyle bir hayranlıktı ki,izlemediğim hiç bi filmi yok sayılır:
günlük,marvin'in odası,kumsal,titanik,new york çeteleri, göklerin hakimi,hızlı ve ölü,şöhret,romeo ve juliet,demir maskeli adam,sıkıysa yakala..................
fotoğraflarını biriktirirdim deftere yapıştırırdım.
gazete,dergi,poster,kartpostal ne bulursam. boyut farkı yok büyük küçük.
şu an o zamanın hatırası olarak saklıyorum yaklaşık olarak 650 fotoğrafı var.
insan kimi geceler niçin uğrar dışarı?
bir gerçeğin içinde kendini dinlediyse
........
insan kimi gemileri ne çabuk unutuyor
binmiştik sözde,
bir çocukluk yatıyor
battığı yerde...
bir çıkmaz mıdır hep hayat? düşünmek için geceler yetmez insana bazen en yükseklerde buluruz kendimizi hayaller,umutlar,çırpınışlar sarar benliğimizi ve nedensiz mutlu oluruz içimizde anlatamadığımız ne çok şey vardır kel ...
ismet özel
10.08.2006 - 21:54Sarardın üzüntüden, üç gün ağladın
baktım gözlerine şıçramış halkın gözleri
incesin
bardakta bir karanfile benzemiyor inceliğin
serçeler sekmiyor hayır, dudaklarında
ham demirden bir çanakta dövülmüş otlar olur
ısınmış taşlar olur yazları geceleyin
sazlar
kanımda Çiçek Dağı'nı vurur
doldurur öylece göz yerlerimi inceliğin
Tenimde iz bırakmış kar kokusu
terli, muğlak adamların hevesleriyle
harman edilmiş tenim
sevinçler artırmışım çiçekli
ve çiçeksiz bütün dağlardan.
Sarhoşken bağrıma akıtılan yıldızlar
özümü çekip ayırmış avuntulardan.
Şimdi sana bakıyorum, kalabalık gözlerin
ağlamasan bizi utandıracak sanki dünya
Valentina Tereşkova
ve çekik gözlü kadın komandolar
çünkü üç gün beslendiler senin gözyaşlarınla.
Sen ağlarken azığımız çoğaldı
elledik halkın ağrılarını cesurca
ağlamasan
kök inatla kavramıyor toprağı
boş umutlar içinde pervasız büyüyor kir
ağlıyorsun ihanete karşı şavkıyor pıçak
bir pıçak ki sevgilim, Sürmene işidir.
Bir şehrin uzak semtleri gibi gözlerin
üzgün, kara, ayaklanmaya hazır
ben yaralar kuşanıp katılırım onlara
onlara katılırım yedek mermi ve şarkılar alarak
seni alırım sonra her bir yanım çağıldar
bir oyuna kalkarız sıkılmış yumruklarla
yazarız duvarlara fırtınalı yazılar.
Bir gün burda, bu kalktığımız yerde
kendini yaşamakla taşıran bir güneş kabarcığı
zonklayan bir atardamar olduğu anlaşılır
el tutuşmuş çocuklar ki o zaman
senin gözyaşlarını heyecanla kapışır.
ismet özel
10.08.2006 - 21:53Yaşamaktan öte özür bulamayınca aşka
sonuçları bir bir gözden geçiriyorum
pulluklarla devrilen toprağın ıslaklığındaki can
madenlerin buharından elde edilen büyü
bazı yasak kitapların verdiği dinç duygular
nelerse ki yaşamak sözünü asi kılan
nelerse ki lekesiz, umutlu ve budala.
Denedim. Soğuk sular dökünüp fırladım sokaklara
sorular sordum nice kara sıfatları üstüme alaraktan
ipte boynum, ağzım şehvet yalaklarında
çapraştım, and içip ayna kırdım
doğadan bir vahiy bekledimse boşuna
baktım akşam herkesin kabul ettiği kadar akşamdı
hiç bir meşru yanı kalmamıştı hayatımın.
Sözlerimin anlamı beni ürkütüyor
böylesine hazırlıklı değilim daha.
Bilmek. Bu da ürkütüyor. Gene de biliyorum:
Kapanmaz yağmurun açtığı yaralar çocuklarda.
Işık
10.08.2006 - 21:30ışığım sensin,
ben sana koşan pervane
hasretin yüreğimde
muratsızım bi çare
yana yana, döne döne divane.........
sana dair
10.08.2006 - 21:27kiminin sana benziyor gülüşleri,ses tonları,
ve sana benzedikleri oranda seviyorum onları!
sen nesin
10.08.2006 - 21:26sen benim hiçbirşeyimsin
hiçkimse misin ki, nesin?
sandal
10.08.2006 - 21:24dün kahkalar yükseliyorken evinizden,
bendim ey sevgili sandalla geçen denizden! ....
şehirlerden bir şehir
10.08.2006 - 21:22şehir değil,tabut bu;
kol kola dolaşıyor ölüler............
öğrenci evinde yaşamak
10.08.2006 - 21:20bazen çok güzel, bazen de berbat bişey.
kitaplara okumadan puan vermek
10.08.2006 - 21:19saçma bişey içeriğini bilmeden iyi olsun kötü olsun puan vermek yanlış
ben bunu okudum ve şu kadar puan veriyorum deyip birilerini kandırmaya çalışıyorsa, o kişi bilsin ki sadece kendini kandırıyor........
haziranda ölmek zor
10.08.2006 - 21:14Bu acılar, bu ağrılar, bu yürek
Neyi kimden esirgiyor bu buz gibi sokaklar
Bu ağaçlar niçin böyle yapraksız
Bu geceler niçin böyle insansız
Bu insanlar niçin böyle yarınsız
Bu niçinler niçin böyle yanıtsız...
haziranda ölmek zor
10.08.2006 - 21:12Asılmak değil sorun
Asılmamak da değil
Kimin kimi astığı
Kimin kimi neden, niçin astığı
Budur işte asıl sorun?
amin maalouf
09.08.2006 - 16:25aşka lanet etmeyin dostlar
odur bize sevinçlerimizi veren
neden geri almak ta onun hakkı olmasın?
hiçbir zaman aşk değildir bize layık olmayan,
oysa biz layık olmayız ona kimi zaman.
hiçbir zaman bize ihanet etmez aşk,
ve biz oluruz hep ona ihanet eden.
amin maalouf
09.08.2006 - 16:22ne var ki borçlanılmış bir yaşam bu;
herşeyim var ama hiç biri benim değil.
Leonardo Di Caprio
09.08.2006 - 16:19o benim çocukluk aşkımdı.oyle bir hayranlıktı ki,izlemediğim hiç bi filmi yok sayılır:
günlük,marvin'in odası,kumsal,titanik,new york çeteleri, göklerin hakimi,hızlı ve ölü,şöhret,romeo ve juliet,demir maskeli adam,sıkıysa yakala..................
fotoğraflarını biriktirirdim deftere yapıştırırdım.
gazete,dergi,poster,kartpostal ne bulursam. boyut farkı yok büyük küçük.
şu an o zamanın hatırası olarak saklıyorum yaklaşık olarak 650 fotoğrafı var.
sabahattin ali
09.08.2006 - 16:13çok güzel şiirleri ve yazıları.
mutlaka herkes okumalı.
özellikle değirmen adslı hikayesi çok hoşuma gidiyor.
necip fazıl kısakürek
09.08.2006 - 16:10yeryüzünde yalnız benim serseri
yeryüzünde yalnız ben derbederim
herkesin dünyada varsa bir yeri
ben de bütün dünya benimdir derim.
yıllarca gezdirdim hoyrat başımı
aradım bir ömür,arkadaşımı
ölsem,dikecek yok mezar taşımı
kendime ben bile lanet ederim.
gönlüm ne dertlidir ne de bahtiyar
ne kendisine yar,ne kimseye yar
bir rüya uğrunda ben diyar diyar
gölgemin peşinde yürür giderim.
nietzsche ağladığında
09.08.2006 - 16:02müthiş bi kitap bu.
demekki ağlarmış.
nihilizm
09.08.2006 - 16:01hiççilik.
nietzsche ile gelişen ve bir çok şeyi saran bir akım.
Ataol Behramoğlu
09.08.2006 - 15:57aşkı yalnızlık tanımlar
gençken tersini düşünürdüm
akşama dönerken geriye dalgalar
yalnızlığı çırılçıplak gördüm....
Ataol Behramoğlu
09.08.2006 - 15:56çok seviyorum.çok güzel yazıyor.yazdığı her cümlenin ayrı bir tadı,ayrı bir değeri var.
behçet necatigil
09.08.2006 - 15:49uzayacağa benzer tutuştuğumuz lades
işi gücü bırakıp
mezarlığa bakan bir ev tuttum
ölüm sen beni aldatamazsın
aklımda........
behçet necatigil
09.08.2006 - 15:48insan kimi geceler niçin uğrar dışarı?
bir gerçeğin içinde kendini dinlediyse
........
insan kimi gemileri ne çabuk unutuyor
binmiştik sözde,
bir çocukluk yatıyor
battığı yerde...
yılmaz odabaşı
09.08.2006 - 15:44artık kim sana nasıl ulaşır
öyle bir serüven ki hayat sevgili küçük ırmak
karanlıkta polyannalar
ışıklarda palyaçolar oynaşır.
yılmaz odabaşı
bütün kanamalar umuttan.
herkese tavsiye ederim müthiş kitap
ahmet oktay
09.08.2006 - 15:41bir yalnızlık büyütürdüm saksıda....
Toplam 247 mesaj bulundu