Fatma Sena Gündüz Adlı Üyenin Nedir Yazıları ...

  • ytl

    07.01.2005 - 09:48

    01.01.2005 tarihi itibari ile kullandığımız para birimi.babamın namaza başlaması ile aynı tarihe tekamül ediyor.kesinlikle ikis arasında derin bir ilişki olduğunu düşünüyorum.

  • zaga

    07.01.2005 - 09:37

    televizyon çocuğu ve gece kuşunun devamı niteliğinde değildir.sadece sunucusu aynı...

  • zaga

    07.01.2005 - 09:36

    fena sayılmaz...okan bayülgenin ukalalığından şikayet edenler her nedense bu programın daimi izleyicileridir.

  • zeka çeşitleri

    07.01.2005 - 09:35

    1-erkek
    2-kadın

  • şiddeti çözüm olarak benimsemek

    06.01.2005 - 21:20

    kulağa hoş geliyor biraz da bu yolu denemek gerek...

  • zuhal olcay

    06.01.2005 - 18:47

    birini tanıdım zuhal olcayın gözlerine 'buğulu'diyen
    ve yine birini tanıdım; zuhal olcayın gözlerine 'buğulu' diyen birni seven...

  • zizek

    06.01.2005 - 18:44

    Slavoj Zizek

    Slavoj Zizek 1949'da Slovenya'da doğdu. Doktorasını felsefe ve özellikle de Alman idealist felsefesi konusunda yaptı. 1960'lar boyunca psikanalize ve Lacan düşüncesine yakın ilgi duymuş olduğu için, 70'lerde Paris'e giderek Jacques Alain-Miller ile psikanaliz alanında çalıştı. 1980'lerde kendisi gibi Lacancı psikanaliz konusunda çalışan Mladen Dolar, Alenka Zupancic ve Renata Salecl gibi isimlerle oluşturduğu grup Avrupa'nın entelektüel çevrelerinde etkili olmaya başladı. Yugoslavya'nın parçalanması sırasında, Lyublyana okulu Slovenya'nın bağımsızlığı ve totaliter rejimin yıkılması süreçlerine aktif olarak katılarak, liberallerle işbirliği yapan ancak bağımsızlığını koruyan bir Marksist çekirdek oluşturdu. Halen Lyublyana Üniversitesi Toplumsal Araştırmalar Enstitüsü'nde öğretim üyesidir.
    İngilizce'deki ilk kitabı olan İdeolojinin Yüce Nesnesi 1989'da yayımlanmıştır. Yazarın, Marx-Hegel-Lacan-Popüler Kültür arasındaki bağlantıların çözümlenmesinden hareketle radikal bir tavır alışın ipuçlarını aramaya yönelen tavrı bu ilk kitabında da belirgindir. Looking Awry (Yamuk Bakmak, 1992) ve Enjoy Your Symptom (Semptomunun Keyfini Çıkar, 1993) kitaplarında Lacan'ı Hollywood sineması ve özellikle de Hitchcock filmlerinin çözümlenmesi üzerinden bir yeniden okuma denemesine girişir. 1994'te yayımlanan The Metastases of Enjoyment (Keyfin Metastazları) 'kadın ve nedensellik' üzerine denemelerden oluşur. 1999'da yayımladığı The Ticklish Subject (Gıdıklanan Özne) ve 2000'de yayımladığı The Fragile Absolute (Kırılgan Mutlak) kitaplarında din ve felsefe ile güncel politik tavır alış arasındaki bağlantıları sorgular. 2001'de yayımlanan Did Somebody Say Totalitarianism? (Biri Totalitarizm mi Dedi?) kitabında ise 20. yüzyılın sonunda solun liberalizmin 'reel sosyalizm' eleştirisine kayıtsız şartsız teslim oluşunu eleştirmektedir.

  • zülfü livaneli

    06.01.2005 - 18:38

    leylim ley,güneş topla benim için,böyledir bizim sevdamız ve tabi ki gözlerin.

  • ukalalık

    25.12.2004 - 15:42

    severim ukala insanları...

  • volkan konak

    25.12.2004 - 15:40

    eski albümlerinden biriydi sanırım 'alyazmalım' diye bir şarkısı vardı.saçlarına balyaj attırdıktan dengesini kaybetti.

  • kuzuların sessizliği

    25.12.2004 - 15:36

    tartışmasız bir başyapıt.

  • paylaşmak

    22.12.2004 - 19:06

    aman öyle uluorta paylaşmak falan demeyin bu ülkede; iktidar paylaşımcılara dinsiz kafir diyor...sakın ha...

  • ortaköy

    22.12.2004 - 19:02

    hayır kumpir

  • parfüm

    22.12.2004 - 18:45

    terle karıştığı zaman şişede durduğu gibi durmaz.

  • özürlü olmak

    22.12.2004 - 18:44

    hepimizin en az bir tane özrü yok mu zaten?
    o halde o kadar da zor olmasa gerek özürlü olmak.

  • istanbul

    22.12.2004 - 18:42

    şehr-i istanbul..
    yeryüzünün tek maskeli şehri.ta ki içine girene kadar gizler maskesini ve içene yeni biri aldığı zaman gösteriverir asıl yüzünü...

  • yusuf islam

    22.12.2004 - 18:00

    beni ilgilendirmez öyle din değiştirmiş müslüman olmuş vs.
    ama Lady D'arbanville sini sorarsanız mükemmel derim...

  • ırak savaşı

    20.12.2004 - 13:49

    ne kadar çok masum insan ölürse başımız o kadar dik olur....
    öldürelim o halde masumları.

  • aşk

    20.12.2004 - 13:46

    bir kere düştü mü bedene herşey bir tarafa gider aşksa diğer tarafa.büyülü birşey.duyguların haddinden fazla yoğunlaşıp bedene yaptığı baskı belki de.

  • ölüm

    20.12.2004 - 13:44

    tıpkı doğum gibi bir başlangıç...
    bilinmez.

  • telefon sapıkları

    19.12.2004 - 15:07

    zannymca; bu dünyaya sadece soluk alyp vermeye ya da küfretmeye gelmi? canlylar.

  • nicolas cage

    19.12.2004 - 14:53

    yüzyüze...

  • muamma

    19.12.2004 - 14:48

    hayat...

  • mor

    19.12.2004 - 14:46

    elif ?afak yn istanbul a verdi?i renk...

Toplam 1615 mesaj bulundu