tozlu eski bir kitaptım rafta
merakla aldın tozumu üfledin yavaşça
belki bir yada iki bölümümü okudun
sonra sıkıldın ve bunaldın
peki eden koymadın beni tekrar tozlu evime
onun yerine atmayı tercih ettin ateşe?
ateşlik mi yazılıydı yoksa sayfalarım?
tozlu ama bence değerliydi satırlarım
yazık oldu sana! ! !
yazık oldu bana! ! !
anlattıklarımı anlayamadın yazık sana
içimdekileri anlatamadım yazık bana...
........................................................
uyuyorsun şimdi düşlerinde
koşuyorsun hayal gibi bir rüya peşinde
mesutsun çünkü hayal ülkesindesin
belki en güzel belki bir prensessin...
istemiyorsun terketmeyi reddedilmeyi
ama zalim zaman reddedecek tüm isteklerini
şimdi uyu sakın uyanma tadını çıkar
çünkü 'keşke' diyeceğin anın uzaklığı iki soluk kadar
...
birazdan tebessümle yükselttiğin başın eğilecek
mutluluktan başı dönen gözlerin gözyaşlarına yenilecek
bir mum alevi herşeyi kıskandıran mutululuğunun adı
serap görmüş bir bedevi ürkek yüreğinin heyecanı
gel düşlerindeki güzel! daha fazla gitme uzağa
hayalindeki en uzak mutluluk
uyanınca dönüşür en büyük acıya
......................................................
'şiir aslında sen onu yazmadan önce de senin ufkunun derinliklerinde vardır...ama sen onları hatırlamazsın ve tanrı bazen senin kulağına bu şiirlerden mısralar fısıldar ama sadece ilk mısrasını söyler gerisi sana kalmıştır; hafızana... onların ne kadarını hatırlarsan o kadar güzel bir şiir çıkar ortaya...'
vazifemiz...çünkü eğer birileri bu işi zamanında vazifemiz deyip üstlenmeseydi bu yükün altına girmeseydi şimdilerde olduğum gibi olmayabilirdim...o yüzden ileride birilerinin beim olmaktan korktuğum ve yaradana sığındığım vaziyette olmamaları için VAZİFEMİZ demekten kendimi almıyorum VA-Zİ-FE-MİZ...
tek tek ezildiniz titrek yüreğimin attığı yetim adımlarda
üzüldüm ağladım hatta belki yalvardım da
seni arzuluyordum sana muhtaçtım sırılsıklam
ağlıyordum dedim yalnız hıçkırmadım haykırdım da...
yalnızlığı hissettim ta derinliklerimde mahsundum
beni bırakıp koca dünyanın arka sokaklarına
gittin öğretmeden yapayalnız ağlamayı
yalnız bıraktın hiç acımadan aldırmadan
terkettin beni gittin o mechul adama
gelmedin hiç acımadan
bilmediğim o adamdan...
YAVUZ köleleri göstererek yanındakine sorar:- bu adamların neden sol kulaklarında küpe takılı?
yanındaki cevap verir: -köle oldukları için sultanım...
YAVUZ: - tez banada küpe getirin biz de ALLAH'ın kuluyuz bu davanın kölesiyiz...
sürekli çalar zarrr zarrr da zarrrrr...bak bu çalar saatle ilgili bi hikaye biliyorum; abbasi halifelerinden biri avrupada bi krala bi çalar saat hediye etmiş onlarda ne olduğunu bilmiyolar ama dostluk adına nezaketen almışlar ve pek sevinmiş garipler...neyse saati saray da yada şato da güzel bi yere koymuşlar pek hayran kalmışlar...hele böyle tik tak tik tak etmesi yok mu mest etmiş onları neyse akşam olmuş yatmışlar gecenin bi vakti zarrrrrrr..... bişey bağırmaya feryadı figan etmeye başlamış sonra herkes korkuyla sesin geldiği yöne doğru gitmişler bide ne görsünler dostluk adına verilen hediye bağırıyo ortalığı yıkıyo...herkes korkmuş kral hemen şovalyeleri çağırmış ama onlarda korkmuş kimse yanaşamıyormuş saatin yanına sonra koşa koşa kahinler gelmiş hemen teşhisi koymuşlar macesteleri bunun içne şeytan girdi demişler hemen kaçalım durdan...ve hepsi kaçmış geceyi sarayın dışında geçirmişler...garipler saat susunca tekrar girmişler ama gece olunca şeytan saatin içine yeniden girmiş ve bunlar yeniden dışarı çıkmışlar ve böyle bikaç gece geçirmişler en sonunda kral şovalyelerin hepsini toplamış ve iblis aletini ortadan kaldırana ödül vereceğini söylemiş kimse cesaret edememiş eee haklılar da hani...işin içinde şeytan alim allah bi çarptı mı.... neyse konuya dönelim kimse cesaret edememiş ve sonunda saatten kurtulmanın yolunu bi köylü bulmuş...ve hemen dediğini yapmışlar ve kurtulmuşlar...onlar ermiş muradına biz çıkalım yukarı hoppa...dur dur dur ne mi yapmışlar şunu: YENİ BİR SARAY...
temel çekirgeler üzerine bi araştırma yapıyomuş.bi çekirge almış ve zıpla demiş çekirge zıplamış hemen bunu not etmiş.sonra bi bacağını koparmış ve zıpla demiş çekirge yine zıplamış.sonra bi bacağını daha koparmış ve yine zıpla demiş çekirge yine zıplamış bunları da not etmiş ve 3. bacağınıda koparıp yine zıpla demiş ama çekirge zıplamamış temel bi daha zıplamış çekirgeden yine tık yok...temel ödevinin altına not etmiş: ÇEKİRGENİN 3 BACAĞINI KOPARINCA ÇEKİRGE İŞİTMEE DUYUSUNU YİTİRİYO...
ankara
15.09.2005 - 13:36bi dönemler biz ona en kara diyorduk çok şükür şimdi temiz bi havaya sahibiz
şiir
15.09.2005 - 13:26tozlu eski bir kitaptım rafta
merakla aldın tozumu üfledin yavaşça
belki bir yada iki bölümümü okudun
sonra sıkıldın ve bunaldın
peki eden koymadın beni tekrar tozlu evime
onun yerine atmayı tercih ettin ateşe?
ateşlik mi yazılıydı yoksa sayfalarım?
tozlu ama bence değerliydi satırlarım
yazık oldu sana! ! !
yazık oldu bana! ! !
anlattıklarımı anlayamadın yazık sana
içimdekileri anlatamadım yazık bana...
........................................................
şiir
15.09.2005 - 13:21UYUYAN GÜZELE DAİR
uyuyorsun şimdi düşlerinde
koşuyorsun hayal gibi bir rüya peşinde
mesutsun çünkü hayal ülkesindesin
belki en güzel belki bir prensessin...
istemiyorsun terketmeyi reddedilmeyi
ama zalim zaman reddedecek tüm isteklerini
şimdi uyu sakın uyanma tadını çıkar
çünkü 'keşke' diyeceğin anın uzaklığı iki soluk kadar
...
birazdan tebessümle yükselttiğin başın eğilecek
mutluluktan başı dönen gözlerin gözyaşlarına yenilecek
bir mum alevi herşeyi kıskandıran mutululuğunun adı
serap görmüş bir bedevi ürkek yüreğinin heyecanı
gel düşlerindeki güzel! daha fazla gitme uzağa
hayalindeki en uzak mutluluk
uyanınca dönüşür en büyük acıya
......................................................
şiir
15.09.2005 - 13:15w. shaekespeare bu konu da şöyle diyor;
'şiir aslında sen onu yazmadan önce de senin ufkunun derinliklerinde vardır...ama sen onları hatırlamazsın ve tanrı bazen senin kulağına bu şiirlerden mısralar fısıldar ama sadece ilk mısrasını söyler gerisi sana kalmıştır; hafızana... onların ne kadarını hatırlarsan o kadar güzel bir şiir çıkar ortaya...'
william shakespeare
15.09.2005 - 13:09hiç düşünmeden yaşayabilseydim duygularımı
tüm çıplaklığı ile kapılsaydım büyüsüne aşkın
zamanda zamansızlaşsaydım, var olsaydım herşeyimle sende
ve
varlığımı unutup seni yaşaysaydım
keşke yüreğine dokunabilseydim
ve
gözlerine bakarak seni seviyorumdiyebilseydim, hiç bir söz söylemeden
bir tanem ömrüne ömür ekleyebilseydim ömrümden
keşke bir fırsatım daha olsaydı ağlamadan önce yokluğuna
ve
ne olurdu bu sana yazdığım son mektup olmasaydı
william shakespeare
15.09.2005 - 13:04bazen yıldızları süpürürsün / farkında olmadan
güneş kucağındadır / bilemezsin
bir çocuk gözlerine bakar / arkan donuktur
ciğerine kuruludur orkesetra / duyamazsın
koca birsevdadır yaşamakta olduğun / anlamazsın
uçar gider / koşsanda tutamazsın
sagopa kajmer
15.09.2005 - 12:59güzel klip
Tebliğ
14.09.2005 - 18:45vazifemiz...çünkü eğer birileri bu işi zamanında vazifemiz deyip üstlenmeseydi bu yükün altına girmeseydi şimdilerde olduğum gibi olmayabilirdim...o yüzden ileride birilerinin beim olmaktan korktuğum ve yaradana sığındığım vaziyette olmamaları için VAZİFEMİZ demekten kendimi almıyorum VA-Zİ-FE-MİZ...
tantuni
14.09.2005 - 18:34akdeniz yemeği
çok lezzetli
kaldırımlar
14.09.2005 - 18:30tek tek ezildiniz titrek yüreğimin attığı yetim adımlarda
üzüldüm ağladım hatta belki yalvardım da
seni arzuluyordum sana muhtaçtım sırılsıklam
ağlıyordum dedim yalnız hıçkırmadım haykırdım da...
yalnızlığı hissettim ta derinliklerimde mahsundum
beni bırakıp koca dünyanın arka sokaklarına
gittin öğretmeden yapayalnız ağlamayı
yalnız bıraktın hiç acımadan aldırmadan
terkettin beni gittin o mechul adama
gelmedin hiç acımadan
bilmediğim o adamdan...
ıtri
14.09.2005 - 17:12türk sanat müziği bestekarı...resmini çizmiştim
hacı kemâl erimez
14.09.2005 - 16:47nadide dava ve gönül insanlarından...
yavuz sultan selim
14.09.2005 - 16:17YAVUZ köleleri göstererek yanındakine sorar:- bu adamların neden sol kulaklarında küpe takılı?
yanındaki cevap verir: -köle oldukları için sultanım...
YAVUZ: - tez banada küpe getirin biz de ALLAH'ın kuluyuz bu davanın kölesiyiz...
başörtüsü
14.09.2005 - 16:12kabuksuz bir meyveyi yaratmamış yaradan
sen bunlara bakıpta ibret alsana bacım...
hasta olmuş kızın çaresiz sevgilisi
14.09.2005 - 16:10üf kulaklarım niye çınlıyormuş anladım birileri benden bahsediyormuş
Çalar saat
12.09.2005 - 16:28sürekli çalar zarrr zarrr da zarrrrr...bak bu çalar saatle ilgili bi hikaye biliyorum; abbasi halifelerinden biri avrupada bi krala bi çalar saat hediye etmiş onlarda ne olduğunu bilmiyolar ama dostluk adına nezaketen almışlar ve pek sevinmiş garipler...neyse saati saray da yada şato da güzel bi yere koymuşlar pek hayran kalmışlar...hele böyle tik tak tik tak etmesi yok mu mest etmiş onları neyse akşam olmuş yatmışlar gecenin bi vakti zarrrrrrr..... bişey bağırmaya feryadı figan etmeye başlamış sonra herkes korkuyla sesin geldiği yöne doğru gitmişler bide ne görsünler dostluk adına verilen hediye bağırıyo ortalığı yıkıyo...herkes korkmuş kral hemen şovalyeleri çağırmış ama onlarda korkmuş kimse yanaşamıyormuş saatin yanına sonra koşa koşa kahinler gelmiş hemen teşhisi koymuşlar macesteleri bunun içne şeytan girdi demişler hemen kaçalım durdan...ve hepsi kaçmış geceyi sarayın dışında geçirmişler...garipler saat susunca tekrar girmişler ama gece olunca şeytan saatin içine yeniden girmiş ve bunlar yeniden dışarı çıkmışlar ve böyle bikaç gece geçirmişler en sonunda kral şovalyelerin hepsini toplamış ve iblis aletini ortadan kaldırana ödül vereceğini söylemiş kimse cesaret edememiş eee haklılar da hani...işin içinde şeytan alim allah bi çarptı mı.... neyse konuya dönelim kimse cesaret edememiş ve sonunda saatten kurtulmanın yolunu bi köylü bulmuş...ve hemen dediğini yapmışlar ve kurtulmuşlar...onlar ermiş muradına biz çıkalım yukarı hoppa...dur dur dur ne mi yapmışlar şunu: YENİ BİR SARAY...
çekirdek
12.09.2005 - 16:09güzel ama her güzel şey gibi bununda bi bedeli var:SİVİLCE...
çekirdek
12.09.2005 - 16:09çıt çıt çıt...
Çelişki
12.09.2005 - 16:08MANTIK DERSİNDE ÇOK ÇEKTİK...
Çekirge
12.09.2005 - 16:07temel çekirgeler üzerine bi araştırma yapıyomuş.bi çekirge almış ve zıpla demiş çekirge zıplamış hemen bunu not etmiş.sonra bi bacağını koparmış ve zıpla demiş çekirge yine zıplamış.sonra bi bacağını daha koparmış ve yine zıpla demiş çekirge yine zıplamış bunları da not etmiş ve 3. bacağınıda koparıp yine zıpla demiş ama çekirge zıplamamış temel bi daha zıplamış çekirgeden yine tık yok...temel ödevinin altına not etmiş: ÇEKİRGENİN 3 BACAĞINI KOPARINCA ÇEKİRGE İŞİTMEE DUYUSUNU YİTİRİYO...
fasa fiso
12.09.2005 - 16:02falan şöyle yapmış filan şöyle etmiş...kadınsal muhabbet namına herşey
fasa fiso
12.09.2005 - 16:01onun ki bunun ki
fasa fiso
12.09.2005 - 16:01darwinizm...
fasülye
12.09.2005 - 16:01mrs.been
Toplam 594 mesaj bulundu