insanın kolunu/kafasını cama geçirip, hayati önem taşıyan damarlarının kesilmesine ve belkide ölmesine sebep olacak kadar mantık dışı davranmasına neden olabilen duygudur.
insanı depresyona sokan uzun süreli bir sıkıntının ardından gelebilir, volkanik bir palama gibidir.
yer altında sıkışıp biriken, ancak üzerindeki yer kabuğunun baskısıyla yeryüzüne çıkamayan magma gibi tüm bastırılan duygular, gerginlikler, sinir, üzüntü, isyan bir anda bir volkan gibi patlayıp etrafında ne var ne yok yerlebir eder. volkanik dağın patlama esnasında büyük yıkıma ve şekil değişikliğine uğraması gibi insan cinnet geçirdikten sonra büyük yıkım yaşar ve yaşatır
bir zamanlar ruhunuzu sokup bedeninizden avuclarinizin icinde sundugunuz, sevdikce buyudugunuz, buyudukce farkettiginiz, farkettikce yiprandiginiz ve bir gun yorgun dusup odunc ruhunuzu geri alip yasamindan cekip gittiginiz kimseler. hep sevgili olarak kalirlar gercekten sevgili olanlar. en guzel anilarla hatirlanmaya, yillar sonra bile kacak bir sabah ruyasinda yuzlerini göstermeye ve saygiyla hatirlanmaya devam ederek...
kac tane olur sevgilimiz, hayatimizda misafir ettiklerimizin kaci sevgilidir?
ve yillar gecip de ustunden son sevgili yine ruhunuzda saltanatini surerken, ve belki ilk belki de kacinci defa yasaminizda yaptiginiz butun iyiliklerin karsiligi olan birine sahip oldugunuzu hissederken ve hic dusunmezken gercek hayatin kara golgesini yasaminizda...
aldatilmaktan, cocukca kaprislerden, terkedilislerden cok baska, elinizi kolunuzu baglayan, sizi caresiz, ofkeli ve aci icinde birakan bir seyler olursa, yasam onu sizden esirgemeye kalkarsa o gun bir seyleri yeniden anlar, yeniden tanimlarsiniz hayatinizda.
o gun korkarsiniz, cok cok fazla korkar, uyku uyuyamaz, dusunemez ve gulumseyemezsiniz.
o gun gercek birlikteliklerin hangi sinavlardan gectigini, kurdugunuz hayallerin bir gun, durup duruken ve sizi adil olmayan bu hayata kimbilir kacinci kez isyan ettirerek yikildigini gorursunuz.
o gun, kendinizden verebileceginiz hicbir seyin, hicbir fedakarligin ona yardim edemeyecegini gorup caresizlik kuyusunda bogulur gidersiniz.
o gun sevgili olmanin, sevmenin tum boyutlarini her hucrenizde hisseder, onunla birlikte sizin de caniniz yansin, kanasin istersiniz.
aslinda o gun, sadece dua edersiniz, inanciniza ofkeli ama caresizlikle sarilarak.
sonrasi tufandir zaten.
beklerken beyninizde, kalbinizde kopan, bi turlu dinmeyen bir tufan.
Dişi bir kurtun emzirdiği Romulus ile Remus adlı ikizlerden Romulus kenti kurar ve surların temellerini, beyaz bir inek ile beyaz bir öküzün çektiği sabanın bıraktığı izle belirler. İkiz kardeşini alaya alan Remus ise bir sıçrayışta sınırı aşar, Romulus da onu öldürür.
Böylece, kuruluşuna bile kardeş kanı karışır Roma'nın! ..
dünyanın başkenti ünvanına laik gorulen asıkların kenti
Kadın, o koca karnıyla olası en onurlu biçimde yürümeye çalışıyor; adam, tatlı mı tatlı, onun her hareketini, her ifadesini, her arzusunu gözlemliyor. Harika şeyler satın alıyorlar: Patikler, elbisecikler, tuhaf şapkalar ve oyuncaklar... Küçük misafir için çok güzel bir oda hazırladılar. Kadın artık sigara içmiyor, hoşuna gitse de gitmese de ona iyi gelecek her türlü şeyi yiyor; adam da sanki bebek onun da içindeymiş gibi kadını taklit ediyor. Şu anda yaşadıkları şeyler çok önemli; belki de yaşam boyunca başımıza gelebilecek en güzel şey, yaşamanın tek hedefi, tek sebebi. Yakında kızları dünyaya gelecek!
Günümüzde doğacak bebeğin kız mı yoksa erkek mi olacağını bilebilmek çok hoş bir şey. Dokuz ay boyunca çocuğumu beklerken bana günde belki 100 bin defa kız mı yoksa erkek mi diye sorulduğunu özlemle anımsıyorum.
Onlarınki kız olacak ve ben bazı düşüncelerimi ona ithaf etmek istiyorum.
Merhaba küçüğüm. Seni ilk görecekler arasında olmayacağım, sen doğduğun sırada benim gitmem gerekiyor, ama bu önemli değil...Yanında olmak için, 'teyze'lerinden biri olmak için çok zamanım olacak.
Annenle babanın, aklını boş sözlerle, gereksiz kurallarla, yapılması ve yapılmaması gerekenlerle doldurmayarak sana saygı duyacaklarını biliyorum. Biliyorum ki sessizliklerine ve sana suçluluk duyguları ve de gereksiz heyecanlar yüklemeden büyümene de saygı gösterecekler. Eminim ki seni kollarının arasında sarmayı, bunu sancılı bir sevgi tehdidine dönüştürmeden başaracaklar. Kendi arzularıyla karıştırmadan, seni kendi seçimlerine yönlendirmeyi bileceklerdir. Ve biliyorum ki senin mutlu olman için birçok harika şey yapacaklardır. Ama benim onların sevgisi dışında senin için dilediğim başka şeyler var: Keşke yaşamın boyunca karşına çıkacak olan yetişkinler, gençlere örnek olabilecek kararlılık ve özellikle de istikrarlılık gibi niteliklere sahip kişiler olsalar... Keşke birileri sana aptalca 'tasarruflar' yapmadan duygularını sonuna kadar yaşamayı öğretse... Keşke sana, hayal gücünün ve duygularının peşinden koşmanın seni hiçbir zaman kötü yola sokmayacağını, aksine sana deneyim ve insaniyet kazandıracağını öğretseler... Keşke birileri sana yalnız kalmayı başarmayı ve bunun için acı çekmemeyi ve de boşlukları doldurmak için veya biraz aşk için taviz vermemeyi öğretse... Keşke birileri sana doğuştan içinde taşıdığın cesareti yüceltmeyi ve sana güçlü ve özellikle de bağımsız bir kadın olmayı öğretse... Bir şey elde etmek için kadınlığını kullanmanın sahte sanatını hiçbir zaman öğrenmemeni ve sana yaklaşacak olan erkeklerin vücudunu arzulamadan önce kafana saygı duymalarını dilerim... Aşka korkmadan yaklaşmanı ve sevişmekten keyif almanın senin bir hakkın olduğunu öğrenmeni isterim... İsterim... isterim... isterim ki sen de bir gün yaşam dediğimiz bu harika maceraya devam etmek için annen gibi, sevdiğin adamın çocuğunu karnında taşıyasın... Bol şanslar küçüğüm... Ve aramıza hoşgeldin!
mimari, resim ve heykel sanatlarının birlikte biçimlendigi, birbiri içinde geliştigi donemdir. hareketin, dinamizmin ve merak duygusunun gelişmesi amaçlanır. duyulara hitap eden mimari olarak literaturde gecerken, ronesansın humanizm felsefesinden eser gorunmez. gosteriş on plandadır. olcek birden bire abartılı boyutlara cıkmıstır. struktur yadsınır. kabuk tasarlanır. yüzey mimarlıgı, kaplamanın mimarlıgı da denilebilir
5. ve 6. yy da büyük britanya'yı ele geçiren cermen ırkından oymaklara verilen ad.
ana dili ingilizce olan kimseye de denir
bi de ingilizlere has olan şeye denir...
Benım arkadasım....Hem deli dolu hem sakin olsun,cok konussun ama susmasinida bilsin,gözleriyle ne düsündügünü anlatsin sonra kafami sisirene kadar sohbet etsin,hakliysa bilmislik taslasin haksizsa yerinde oturup sussun,hem aglatsin hem güldürsün ama ...
cinnet
23.03.2005 - 01:02insanın kolunu/kafasını cama geçirip, hayati önem taşıyan damarlarının kesilmesine ve belkide ölmesine sebep olacak kadar mantık dışı davranmasına neden olabilen duygudur.
insanı depresyona sokan uzun süreli bir sıkıntının ardından gelebilir, volkanik bir palama gibidir.
yer altında sıkışıp biriken, ancak üzerindeki yer kabuğunun baskısıyla yeryüzüne çıkamayan magma gibi tüm bastırılan duygular, gerginlikler, sinir, üzüntü, isyan bir anda bir volkan gibi patlayıp etrafında ne var ne yok yerlebir eder. volkanik dağın patlama esnasında büyük yıkıma ve şekil değişikliğine uğraması gibi insan cinnet geçirdikten sonra büyük yıkım yaşar ve yaşatır
Çukur
23.03.2005 - 01:00YURDUMDA HER KOSE BASINDA GORULEBILIR..SASIRMAYALIM...
yol
23.03.2005 - 00:58HANGI YOLDAN GIDERSEN GIT TUM OLUMLULERIN EN SON GIDECEGI YOL AYNI YOL..NE GARIP DEGIL MI?
kardeşini seç
23.03.2005 - 00:56ÇOK GUZEL BIR SITE BIR KERE DE OLSA LUTFEN GOZ ATIN ARKADASLAR
eğitim
23.03.2005 - 00:52ŞART...
kural
23.03.2005 - 00:51hayat bir oyundur ve her oyunun bır kuralı vardır..
benım oyunum kuralını ben belırlerım
gizemli yapıtlar
23.03.2005 - 00:48piremitler
deha
23.03.2005 - 00:45insan zekasinin, insan ki$iliginin eri$ebilecegi en yuksek mertebe.
yavaş yavaş
23.03.2005 - 00:44usul usul
sevgili
23.03.2005 - 00:43bir zamanlar ruhunuzu sokup bedeninizden avuclarinizin icinde sundugunuz, sevdikce buyudugunuz, buyudukce farkettiginiz, farkettikce yiprandiginiz ve bir gun yorgun dusup odunc ruhunuzu geri alip yasamindan cekip gittiginiz kimseler. hep sevgili olarak kalirlar gercekten sevgili olanlar. en guzel anilarla hatirlanmaya, yillar sonra bile kacak bir sabah ruyasinda yuzlerini göstermeye ve saygiyla hatirlanmaya devam ederek...
kac tane olur sevgilimiz, hayatimizda misafir ettiklerimizin kaci sevgilidir?
ve yillar gecip de ustunden son sevgili yine ruhunuzda saltanatini surerken, ve belki ilk belki de kacinci defa yasaminizda yaptiginiz butun iyiliklerin karsiligi olan birine sahip oldugunuzu hissederken ve hic dusunmezken gercek hayatin kara golgesini yasaminizda...
aldatilmaktan, cocukca kaprislerden, terkedilislerden cok baska, elinizi kolunuzu baglayan, sizi caresiz, ofkeli ve aci icinde birakan bir seyler olursa, yasam onu sizden esirgemeye kalkarsa o gun bir seyleri yeniden anlar, yeniden tanimlarsiniz hayatinizda.
o gun korkarsiniz, cok cok fazla korkar, uyku uyuyamaz, dusunemez ve gulumseyemezsiniz.
o gun gercek birlikteliklerin hangi sinavlardan gectigini, kurdugunuz hayallerin bir gun, durup duruken ve sizi adil olmayan bu hayata kimbilir kacinci kez isyan ettirerek yikildigini gorursunuz.
o gun, kendinizden verebileceginiz hicbir seyin, hicbir fedakarligin ona yardim edemeyecegini gorup caresizlik kuyusunda bogulur gidersiniz.
o gun sevgili olmanin, sevmenin tum boyutlarini her hucrenizde hisseder, onunla birlikte sizin de caniniz yansin, kanasin istersiniz.
aslinda o gun, sadece dua edersiniz, inanciniza ofkeli ama caresizlikle sarilarak.
sonrasi tufandir zaten.
beklerken beyninizde, kalbinizde kopan, bi turlu dinmeyen bir tufan.
ben
23.03.2005 - 00:41ukalalık olacak ama ne yapıyım..şeytan tüğü var bende
Yenilmek
23.03.2005 - 00:39korkak ınsnlar yenılmeye mahkumdurlar her zaman..
soytarı
23.03.2005 - 00:38şarlatan
bazen
23.03.2005 - 00:37her zaman değil
roma
23.03.2005 - 00:33Dişi bir kurtun emzirdiği Romulus ile Remus adlı ikizlerden Romulus kenti kurar ve surların temellerini, beyaz bir inek ile beyaz bir öküzün çektiği sabanın bıraktığı izle belirler. İkiz kardeşini alaya alan Remus ise bir sıçrayışta sınırı aşar, Romulus da onu öldürür.
Böylece, kuruluşuna bile kardeş kanı karışır Roma'nın! ..
dünyanın başkenti ünvanına laik gorulen asıkların kenti
hamamböceği
23.03.2005 - 00:27KARA HATİCE
yara
23.03.2005 - 00:26uyuz itten yara eksik olmazmış :))
doğmak
23.03.2005 - 00:25Kadın, o koca karnıyla olası en onurlu biçimde yürümeye çalışıyor; adam, tatlı mı tatlı, onun her hareketini, her ifadesini, her arzusunu gözlemliyor. Harika şeyler satın alıyorlar: Patikler, elbisecikler, tuhaf şapkalar ve oyuncaklar... Küçük misafir için çok güzel bir oda hazırladılar. Kadın artık sigara içmiyor, hoşuna gitse de gitmese de ona iyi gelecek her türlü şeyi yiyor; adam da sanki bebek onun da içindeymiş gibi kadını taklit ediyor. Şu anda yaşadıkları şeyler çok önemli; belki de yaşam boyunca başımıza gelebilecek en güzel şey, yaşamanın tek hedefi, tek sebebi. Yakında kızları dünyaya gelecek!
Günümüzde doğacak bebeğin kız mı yoksa erkek mi olacağını bilebilmek çok hoş bir şey. Dokuz ay boyunca çocuğumu beklerken bana günde belki 100 bin defa kız mı yoksa erkek mi diye sorulduğunu özlemle anımsıyorum.
Onlarınki kız olacak ve ben bazı düşüncelerimi ona ithaf etmek istiyorum.
Merhaba küçüğüm. Seni ilk görecekler arasında olmayacağım, sen doğduğun sırada benim gitmem gerekiyor, ama bu önemli değil...Yanında olmak için, 'teyze'lerinden biri olmak için çok zamanım olacak.
Annenle babanın, aklını boş sözlerle, gereksiz kurallarla, yapılması ve yapılmaması gerekenlerle doldurmayarak sana saygı duyacaklarını biliyorum. Biliyorum ki sessizliklerine ve sana suçluluk duyguları ve de gereksiz heyecanlar yüklemeden büyümene de saygı gösterecekler. Eminim ki seni kollarının arasında sarmayı, bunu sancılı bir sevgi tehdidine dönüştürmeden başaracaklar. Kendi arzularıyla karıştırmadan, seni kendi seçimlerine yönlendirmeyi bileceklerdir. Ve biliyorum ki senin mutlu olman için birçok harika şey yapacaklardır. Ama benim onların sevgisi dışında senin için dilediğim başka şeyler var: Keşke yaşamın boyunca karşına çıkacak olan yetişkinler, gençlere örnek olabilecek kararlılık ve özellikle de istikrarlılık gibi niteliklere sahip kişiler olsalar... Keşke birileri sana aptalca 'tasarruflar' yapmadan duygularını sonuna kadar yaşamayı öğretse... Keşke sana, hayal gücünün ve duygularının peşinden koşmanın seni hiçbir zaman kötü yola sokmayacağını, aksine sana deneyim ve insaniyet kazandıracağını öğretseler... Keşke birileri sana yalnız kalmayı başarmayı ve bunun için acı çekmemeyi ve de boşlukları doldurmak için veya biraz aşk için taviz vermemeyi öğretse... Keşke birileri sana doğuştan içinde taşıdığın cesareti yüceltmeyi ve sana güçlü ve özellikle de bağımsız bir kadın olmayı öğretse... Bir şey elde etmek için kadınlığını kullanmanın sahte sanatını hiçbir zaman öğrenmemeni ve sana yaklaşacak olan erkeklerin vücudunu arzulamadan önce kafana saygı duymalarını dilerim... Aşka korkmadan yaklaşmanı ve sevişmekten keyif almanın senin bir hakkın olduğunu öğrenmeni isterim... İsterim... isterim... isterim ki sen de bir gün yaşam dediğimiz bu harika maceraya devam etmek için annen gibi, sevdiğin adamın çocuğunu karnında taşıyasın... Bol şanslar küçüğüm... Ve aramıza hoşgeldin!
yaşamın taaa kendisi
cep telefonu
23.03.2005 - 00:22asrımızın en vazgecılmezı..bazı gormemıslerde ıkı uc tane olsada.bazen ıse yarıyor bazense ınanın fuzuli
parmak
23.03.2005 - 00:19bakımlı ellerdekı bakımlı parmaklar makbuldur
barok
23.03.2005 - 00:16mimari, resim ve heykel sanatlarının birlikte biçimlendigi, birbiri içinde geliştigi donemdir. hareketin, dinamizmin ve merak duygusunun gelişmesi amaçlanır. duyulara hitap eden mimari olarak literaturde gecerken, ronesansın humanizm felsefesinden eser gorunmez. gosteriş on plandadır. olcek birden bire abartılı boyutlara cıkmıstır. struktur yadsınır. kabuk tasarlanır. yüzey mimarlıgı, kaplamanın mimarlıgı da denilebilir
anglosakson
23.03.2005 - 00:145. ve 6. yy da büyük britanya'yı ele geçiren cermen ırkından oymaklara verilen ad.
ana dili ingilizce olan kimseye de denir
bi de ingilizlere has olan şeye denir...
su
23.03.2005 - 00:11vazgeçilmez içecegimiz :))
kalaşnikof
23.03.2005 - 00:08bır zamanlar s.s.c.b nın vaz gecemedıgı sılah
Toplam 548 mesaj bulundu