Yasın Muco Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Antol ...

  • sevgi

    26.04.2006 - 23:06

    tarıfı olmayan yuce bır duygu

  • ölüm

    26.04.2006 - 23:05

    Ölüm her aklına geldiğinde
    Ah edip vah edip inleme
    Bu halinde tanrıyı incitmiş olacaksın
    Ecel kapını çaldığı zaman
    Evi telaşa verme
    O gelidiği zaman
    Sen gitmiş olacaksın.

  • aşk

    26.04.2006 - 23:03

    AŞK en tehlikeli inançtır.Aşk çok cesur olmayı gerektirir ve cesareti daima sınar,hep zorlar.Bu yüzden herkez aşık olamaz.Tehlikeye duyulan ilgi,gençlik yıllarında daha yoğundur. Kimileri her zaman tehlike içinde yaşamayı seçer ve kimileri hep genç kalır.

  • söyle

    26.04.2006 - 22:55

    Söyle yağmur çamur
    Değmedi yüreğime
    Söyle ben nerdeyim
    Sen nerde
    Söyle ay doğmadan
    Düşmesin yaş gözüme
    Söyle ben nerdeyim
    Sen nerde
    Dışarıda kar yağıyor
    Benim için yağmur
    Ağlama gözbebeğim
    Biraz daha dur
    Yüregime basa basa
    İçimden yar gidiyor
    Ağlama iki gözüm
    Biraz daha dur
    Ay ayy ay yanıyor ömrüm
    Vallahi yamur çamur
    Değmedi yüreğime
    Söyle ben nerdeyim
    Sen nerde
    Söyle ay doğmadan
    Düşmesin yaş gözüme
    Söyle ben nerdeyim
    Sen nerde
    Söyle yamur söyle
    Değmeden yüreğime
    Söyle gökyüne
    O nerde
    Söyle baksın gece
    Dağlardan hasretime
    Söyle bilmesemde
    O nerde
    Söyle ay doğmadan
    Düşmesin yaş gözüme
    Söyle gökyüzüne
    O nerde

  • barcelona

    26.04.2006 - 22:21

    mehşerin dört atlısı (ronaldinho,eto'o,messi,deco)

  • ronaldinho

    26.04.2006 - 22:17

    coğrafyanın en ıyısı

  • ağlamak

    25.04.2006 - 23:53

    ağlama deymez hayat bu gözyaşlarına

  • kırmızı

    25.04.2006 - 23:44

    sarı kırmızı

  • gözler

    25.04.2006 - 23:18

    gozler yalan soylemez.

  • kusmuk

    25.04.2006 - 23:14

    karısım ıyı olunca mahsül daha muazzam olur

  • pesimist

    25.04.2006 - 23:13

    tüm olaylarda kötü-olumsuz bir taraf arayan kişiler

  • mahşerin dört atlısı

    25.04.2006 - 23:09

    İnanışa göre, dört İncil yazarından biri olan San Marco, Venedik'te bir rüya görür. Rüyasında bir melek, kendisine, bu kentte huzur bulacağını söyler. İşte bu rüyanın gerçekleşebilmesi için, 828 yılında Aziz Marco'ya ait olduğu sanılan kutsal kalıntılar, Mısır'ın İskenderiye kentinden Venedik'e kaçırılır ve San Marko Kilisesi'nin yapımına başlanır. Kutsal kalıntıları Venedik'e kaçıran iki Venedikli tacirin Arap görevlileri kandırmak için bunları bir domuz fıçısına yerleştirdikleri rivayet ediliyor!

    Beş büyük kapıya sahip iki katlı kilisenin terasında bulunan ve 'Mahşerin dört atlısı' olarak anılan bronz at heykelleri 1204 yılında Venedik tacir cumhuriyetinin de etkin bir şekilde katıldığı Haçlı Seferleri sırasında ele geçirilmiş bu bronz at heykelleri.
    Ancak bronz atların İ.Ö. 4.yüzyılda Yunanistan'da yapıldığı sanılıyor. Bu atlar, antik çağdan günümüze sağlam olarak kalan çok büyük boyutlardaki tek yaldızlı bronz at grubu olarak kabul ediliyor. Ancak orijinal atlar San Marco'nun içinde muhafaza edildiğinden, bizim kilisenin terasında gördüğümüz atlar sadece birer kopya!

  • affetmek

    25.04.2006 - 23:01

    fazlası zarar

  • dreyfüs

    25.04.2006 - 22:59

    fransız bır yuzbası oldugunu bılıyorum

  • aztekler

    25.04.2006 - 22:57

    bu kıtabı okuyun...

  • Age of Empires

    25.04.2006 - 22:57

    zevklı bır pc oyunu :)

  • aruz

    25.04.2006 - 22:53

    eğitim sisteminin bütün kötülüklerinin günah keçisi olan şiir vezin sistemi.

    sözcükleri hece hece yazın,
    sessiz ile biten heceler için - koyun
    sesli ile biten heceler için. koyun
    ve bir mısranın bu bağlamda kalıbı neyse diğerlerinde bunu korumaya çalışın.

    misal:
    ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden
    .-.-..-. -.-
    eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak*
    .-.-..- -. -.- -
    (aradaki boşlukları saymazsanız kalıplar aynı)

  • gül ve bülbül

    25.04.2006 - 22:51

    BEN BU SEKILDE BILIYORUM OGRENDIM BUYUKLERIM DEN;
    Çok eski zamanlarda birgün birdelikanli varmis...Budelikanli çok zengin bir ailenin kizina asik olmus.Ama kizdelikanli fakir diye ona yüz vermiyormus. Genç bir yilbasi gecesi bütün cesaretini toplamis ve kizi yilbasi gecesi balosuna davet etmek için evine gitmis. Kapiyi genç kiz acmis.Kiza kendisini yilbasi gecesi balosuna davetetmeye geldigini, birlikte dans etmek istedigini söylemis.Kiz kabuletmis ama bir sarti varmis. Ondan balo için diktirdig elbisesinin yakasina takmak için kirmizi bir gül istemis.Delikanli sevinerek oradanayrilmis.Hemen kizin istedigi kirmizi gülü aramaya baslamis. Ama mevsimlerden kis oldugunu ve bu mevsimde bir gül bulamayacagini hic düsünememis.Bütün çiçekçileri dolasmis ama herkes ona kis mevsiminde gül ariyor diye deli gözüyle bakiyorlarmis.Genç çok üzgün bir sekilde evinin yolunu tutmus.Evine girerken bahçede henüz açmamis bir gül dali görmüs ama üzerinde sadece dikenler varmis.Gözlerinden bir damla yas süzülmüs.O sirada delikanlinin bahçesine bir bülbül gelmis.Delikanlinin agladigini gören bülbül buna çok üzülmüs. Sabaha kadar gül dalinin basinda bildigi en guzel sarkilari söylemis bülbül. Bülbülün güzel sesinden etkilenen gul dalI sabaha dogru beyaz bir gül açmis. Oysa ki genç kirmizi bir istiyormus.Beyaz bir gülün açtigini gören bülbül gögsünü dikenlerden birine batirarak kaninin akmasini saglamis.Bülbülün gögsünden akan kanla beyaz gül kirmizi güle dönüsmüs. Sabah bahçesinde kirmizi bir gül açtigini gören genç gülü alarak kizin evine gitmis. Kapiyi yine kiz açmis.Kizin yeni elbisesinin yakasina altindan yapilmis bir gül taktigini görmüs.Kiza istedigi kirmizi gülü getirdigini,baloya birlikte gidip dans edeceklerini hatirlatmis. Oysa ki genç kiz baloya kuyumcu bir gençle gidecegini yakasina da altindan yapilmis bir gül taktigin söylemis ve kapiyi kapatmis.Delikanli çok üzgün bir sekilde oradan ayrılmıis. özlerinden durmak bilmeyen yaslar süzülüyormu? .Caddeden karsiya geçerken elindeki kirmizi gül yere düsmüs.Çamurlu ve karli yolda arabalarin altinda ezilen gül kaybolup gitmis.Genç üzgün sekilde evine dönerken bahçesinde gül dalinin yaninda yerde yatan bir sey görmüs.Hemen yanina gitmis.Yerde gördügü bir hiç ugruna caninı veren fedakar bülbülmüs

  • william shakespeare

    25.04.2006 - 22:48

    Kırk yılın kışı, güzel alnını kuşattı mı,
    Kapladı mı yüzünü derin çukurlar artık,
    Gençliğin kibirli, süslü giyim kuşamı
    Beş para etmez olur, hırpani yırtık pırtık:
    O zaman sorarlarsa güzelliğin nerdedir,
    Dinç ve şen günlerinin hazinesi ne oldu;
    Dersen yuvalarına çökmüş şu gözlerdedir,
    Bencil utancıyla israfa övgüdür bu.
    Kavuşur güzelliğin çılgınca alkışlara
    'Benim güzel çocuğum beni kurtarır' dersen
    'Ve yüzümü ağartır ben yaşlandıktan sonra.'
    Güzelliğin onda sürdüğünü göstersen!
    O, sen yaşlandığında yeniler varlığını
    Soğuktan donan kanın duyar ısındığını.

    WİLLİAM SHAKESPEARE

  • Başkaldıran İnsan

    25.04.2006 - 22:42

    Cevap veriyorum
    Eli böğründe analardan
    Mahpuslardan ve acılardan
    Çokça bahsediyorum
    Çünkü başını kuma Saklayanlardan tiksindim
    Başkaldırıyorum.
    Yine söylüyorum
    Kırmızı rujlu sokakların
    Aşağılık pazarlıkların
    Adı anılmayacak benle
    Bir çiçeğim halk ormanında fışkırdım
    Başkaldırıyorum.
    Ben bir bıçak ucuyum
    Kavga vermiş halkına
    Başkaldırıyorum işte / hey
    Varın benim farkıma.
    Yine söylüyorum;
    Gözü bağlanmış korkulardan
    Yasaklardan baskılardan
    Asla irkilmiyorum
    Çünkü kan emici yarasadan çıldırdım
    Başkaldırıyorum.
    Yemin ediyorum;
    Üç kağıtçının pezevengin
    Teslimiyetin ve milletin
    Yolu uğramayacak bana
    Bir dalgayım halk denizinde köpürdüm
    Başkaldırıyorum.
    Ben bir namlu ağzıyım
    Omuz vermiş halkına
    Başkaldırıyorum işte / hey
    Herkes varsın farkına.

  • şampiyon

    24.04.2006 - 23:26

    şampiyon olmamız engellenemez

  • aşk

    24.04.2006 - 23:23

    tarifi olmayan yüce bir duygu

  • tahirle zühre meselesi

    24.04.2006 - 23:11

    Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
    hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
    bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte
    yani yürekte.

    Meselâ bir barikatta dövüşerek
    meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken
    meselâ denerken damarlarında bir serumu
    ölmek ayıp olur mu?
    yani sen elmayı sveiyosun diye elmanında seni sevmesi şartmı yani tahir sevmeseydi zühreyi tahir ne kaybederdi tahirliğinden tahir olmakta ayıp değil zühre olmakta hatta sevda yoluna ölmekte ayıp değil.........

  • istanbul

    24.04.2006 - 22:41

    yeryüzünün cenneti

Toplam 548 mesaj bulundu