Ey kullarım, ben zulmü kendime haram kıldım, sizin aranızda da zulmü haram kıldım. O halde birbirinize zulmetmeyiniz. Ey kullarım, Benim hidayette kıldıklarımdan başka hepiniz delalettesiniz. O halde benden hidayet isteyin ki size hidayet vereyim. Ey kullarım, benim doyurduklarımdan başka hepiniz açsınız. Öyle ise benden yiyecek isteyin ki size yiyecek vereyim. Ey kullarım, Benim giydirdiklerimden başka hepiniz çıplaksınız. Öyle ise benden giyecek isteyiniz ki size giyecek vereyim. Ey kullarım, siz gece ve gündüz hata işliyorsunuz. Ben de bütün günahları affederim. Öyle ise benden af isteyin sizi affedeyim. Ey kullarım, siz bana zarar veremezsiniz ki zarar veresiniz. Yine siz bana fayda veremezsiniz ki fayda veresiniz. Ey kullarım, evvel geçenleriniz, sonra gelecek olanlarınız, insanlarınız ve cinlerinizin sizin aranızda en müttaki adamın kalbi gibi olsalar yine de mülkümde bir şey artmaz. Ey kullarım, evvel geçenleriniz sonra gelecek olanlarınız, insanlarınız ve cinleriniz sizin aranızda en facir (iskankâr) adamın kalbi gibi olsalar, yine de mülkümden bir şey eksilmez. Ey kullarım, evvel geçenleriniz, sonra gelecek olanlarınız, insanlarınız ve cinleriniz bir yerde dursalar da benden isteseler, ben de her birinize istediklerini versem bu benim yanımdaki (hazinem) den bir şey eksiltmez. Ancak denize batırılan iğnenin eksilttiği gibi eksiltir. Ey kullarım, onlar sizin amellerinizdir. Sizin hesabınıza olanları ben zaptederim. Sonra onları size vereceğim. Kim hayır bulursa Allah'a hamdetsin. Kim de başka şey bulursa kendisinden başkasını kınamasın.
Bir adam Rasulullah (sav) 'a şöyle sordu: Ben farz namazları kılar, Ramazan orucunu tutar, helâlı helâl kabul eder, onları yaparsam, haramı da haram kabul eder ondan kaçınırsam, bunlardan fazla bir şey yapmazsam ne dersin, cennete girer miyim? Peygamber (sav) evet dedi.
Helal apaçıktır. Haram da apaçıktır. İkisi arasında şüpheli işler vardır. İnsanlardan birçoğu onları bilmezler.
Kim bu şühelilerden sakınızsa dini ve ırzını korumuş olur.
Kim de şüphelilerin içine dalarsa haramın içine dalar.
(Bunun hali) tıpkı koruluğun etrafında sürü otlatan çoban gibidir ki, sürüsünü korulukta otlatıverir.
Dikkat edin her padişahın bir korusu vardır.
Allah'ın korusu da haram kıldıklarıdır.
Dikkat edin cesedin içinde de bir et parçası vardır ki, eğer o iyi olursa bütün ceset iyi olur.
Eğer o bozulursa bütün ceset bozulur. Dikkat edin o kalbdir.
Ömer b. el-Hattab (ra) ’dan şöyle demiştir: Bir gün biz Rasulullah (sav) ’ın yanında iken birden baktık ki elbisesi bembeyaz, saçları simsiyah, üzerinde yolculuk alameti olmayan biri karşımıza çıkageldi. Onu bizden kimse tanımıyordu. Nihayet Peygamber (sav) ’in yanına oturdu. Dizlerini dizlerine dayadı, iki avucunu iki uyluğu üzerine koydu ve “Ya Muhammed, İslam hakkında bana haber ver” dedi.Rasulullah (sav) : “İslam; Allah’dan başka ilah olmadığına ve Muhammed (sav) ’in Allah’ın Rasulü olduğuna şahitlik etmen, namazı dosdoğru kılman, zekatı vermen, Ramazan’da oruç tutman ve yoluna gücün yeterse Beyti (Kabe’yi) haccetmendir” buyurdu. Adam: “Doğru söylüyorsun” dedi. Biz onun hem peygambere soru sorup hemde cevap vermesine taaccüb ettik. Adam: “İman hakkında da bana haber ver” dedi. Rasulullah(sav) : İman; Allah’a Meleklerine, Kitaplarına, Peygamberlerine, ahiret gününe iman etmendir. Kadere, hayrına ve şerrine de iman etmendir” dedi. Adam: “Doğru söylüyorsun” dedi ve “İhsan; hakkında bana bilgi ver” diye yine sordu. Rasulullah (sav) : “ihsan; sanki görüyormuşsun gibi Allah’a ibadet etmendir. Her ne kadar sen O’ nu görmüyorsan da, O seni görüyor” buyurdu. Adam: “Doğru söylüyorsun” dedi ve “Kıyamet hakkında bana haber ver” diye tekrar sordu. Rasulullah (sav) : (Bu konuda) sorulan sorandan daha alim değildir” diye cevap verdi. Adam: “Öyle ise kıyametin alametlerinden haber ver” dedi. Rasullah (sav) : “Cariyenin efendisini doğurması, yalınayak sırtı çıplak fakir davar çobanlarının bina yaptırmada yarıştıklarını görmendir” diye cevap verdi. Hz Ömer (anlatmaya devam ederek) şöyle dedi: Sonra adam gitti. Rasulullah (sav) bir müddet öyle durdu, sonra bana “ya Ömer,soran kimdir biliyor musun? dedi. Ben: “Allah ve Rasulü daha iyi bilir” dedim. Rasulullah (sav) : “O, Cibril’dir. Size dininizi öğretmek için gelmişti” buyurdu.
Yedi kimse muhakkak Cennete girer:
1- Tövbe eden genç,
2- Sadakayi çok gizli veren kimse,
3- Haramlardan sakinan
4- Malı elden gitsede,Namazi cemaatle kilan,
5- Allah korkusundan aglayan,
6- Alimlerle beraber sohbet eden,
7- Allah için bir insani seven ve sevdiren.
allah ona rahmet etsin israiloğulları peygamberlerinin sonuncusudur
nebi imranın kızı meryenin oğludur
o allahın kulları arasında, babasız anne rahmine konan tek insandır
bütün peygamberler gibi oda, nuhun ve ibrahimin soyundandır
tertemiz bir anneden bir mucizeyle doğmuş
insanları diriltmek gibi birçok mucizede verilmiştir
israiloğullarının bir çok peygamberlerine yaptıkları gibi onada birçok eziyet ettiler ve en sonunda onu çarmağa germek istediler ama allah buna izin vermedi ve onu katına yükseltti
ona selam olsun
öldürmek haksız yere olursa en büyük günah en büyük kul hakkıdır
ama islam için olursa allahın dini yücelsin için ollursa en büyük sevap ve en büyük makamdır
şehid allah yolunda ölen yada öldürülen kişidir
onlar ölür ölmez nimetlendirilmeye başlanır kıyameti beklemezler
onların cennetteki mevkileri nebilerin hemen altı yada onların olduğu yerdir onlara sorguda yoktur
ne mutlu şehidlere
bir insan dünyada günahını saklarsa ALLAH ta ahirette onun günahını saklar
kim kötü bir işini ömür boyu gizlerse ALLAHın o günahı affetmesini umarım
kötülükler insanlar arasında anlatılır durursa, o fiil basitleşir, bayalaşır. kişi yapmaya utandığı yada cesaret edemediği kötü işini birilerinin yapması, ona cesaret verir ve kötülükler hızla çoğalır
bu yüzden eğer şeytana uyup günah işlemişsek o kötü işimizi gizlememiz gerekir
birde onu öğünerek anlatmak varya, işte o yaptığın günahı beşe ona belkide yüze bine katlar
ALLAH hepimizi sapıtanlardan yapmasın
selametle
'Üç haslet vardır. Bunlar kimde varsa imanın tadını duyar:
Allah ve Resûlünü bu ikisi dışında kalan herşeyden ve herkesten daha çok sevmek,
bir kulu sırf Allah rızası için sevmek,
Allah, imansızlıktan kurtarıp İslâm'ı nasib ettikten sonra tekrar küfre, inançsızlığa düşmekten, ateşe atılmaktan korktuğu gibi korkmak
: Hz. Peygamber (sav) buyurdular ki: 'Bana Cebrail aleyhisselam gelerek 'Ümmetinden kim Allah'a herhangi bir şeyi ortak kılmadan (şirk koşmadan) ölürse cennete girer' müjdesini verdi' dedi.
Ben (hayretle) 'zina ve hırsızlık yapsa da mı? ' diye sordum.
'Hırsızlık da etse, zina da yapsa' cevabını verdi.
Ben tekrar: 'Yani hırsızlık ve zina yapsa da ha! ' dedim.
'Evet', dedi, 'hırsızlık da etse, zina da yapsa! ' Hz. Peygamber (sav) dördüncü kerresinde ilave etti:'Ebu Zerr patlasa da cennete girecektir
Başlarına üzücü bir hal geldiğinde sabreden;
Kendine nimet verildiğinde şükreden;
Haksızlığa uğradığında olaya hoşgörüyle yaklaşarak bağışlayıp affeden; Kendi bir haksızlık yaptığında özür ve af dileyen kimseler...
İşte onlar güvenli ve doğru yolu bulanların ta kendileridir.
hadisi şerif
Birinizin yamalı bir elbise giymesi, kendisine güven duyuran bir görünüm vererek bedelini ödeyemeyeceği bir elbise alıp giymesinden daha iyidir
Hadis-i Şerif
Allah bir millet hakkında hayır dilerse, yumuşak huylularını başlarına idareci yapar. Aralarında bilginlerin(aydınların) sözü ve hükmü geçer. Malı ise, cömertlerine verir.
Allah bir millet hakkında da şer dilerse, kötülerini (sefihlerini) onlara idareci yapar. Aralarında cahillerin sözü ve hükmü geçerli olur. Malı da, cimrilerine verir.
Hadis-i Şerif
Sizin Allah katında en sevimli olanınız, ahlâk’ı güzel olan, insanlarla iyi geçinen ve kendisiyle de iyi geçinilen yumuşak huylu kimsedir. Allah’ın katında en değersiz olanınız da, lâf getirip-götüren, insanlarda kusur arayan ve din kardeşlerinin arasına nifak sokup bölünme ve parçalanmaya sebep olan kimsedir
(Mümin) kardeşine tebessüm etmen sadakadır. İyiliği emredip kötülükten sakındırman sadakadır. Yolunu kaybeden kimseye yol göstermen sadakadır. Yoldan taş, diken, kemik gibi şeyleri kaldırıp atman da senin için sadakadır.
Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez. Kim, (mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır. Kim bir müslümanı(n kusurunu) örterse, Allah da Kıyamet günü onu(n kusurunu) örter.
Kim kötü ve çirkin bir iş görürse onu eliyle düzeltsin; eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse, kalben karşı koysun. Bu da imanın en zayıf derecesidir.
“Allah Teâlâ bazı şeyleri farz kıldı, onları ihmal etmeyin.
Bazı günahlara yaklaşılmaması için sınırlar koydu, o sınırları aşmayın. Bazı şeyleri haram kıldı, o haramları çiğnemeyin.
Bazı şeyleri de unuttuğu için değil size olan merhameti sebebiyle dile getirmedi, onları da araştırıp kurcalamayın.”
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Allah Teâlâ kıyamet gününde üç kişiyle konuşmaz, onları temize çıkarmaz, suratlarına bile bakmaz; onlar için acıklı azâb vardır
Bunlar zina eden ihtiyar, yalan söyleyen hükümdar, kibirlenen fakirdir.”
Mü’minlerin annesi Safiyye Binti Huyey radıyallahu anhâ şöyle dedi:
Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem itikâfa girmişti. Bir gece onu ziyarete gidip konuştum. Sonra eve dönmek üzere kalktığım zaman o da beni evime götürmek üzere kalktı.
Bu sırada ensardan iki kişi –Allah onlardan razı olsun– bizimle karşılaştı. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’i görünce oradan çabucak uzaklaşmak istediler. Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem:
– “Biraz yavaş olun. Yanımdaki Safiyye Binti Huyey’dir” dedi. Onlar:
– Elçisinin uygunsuz bir davranışta bulunmasından Allah’ı tenzih ederiz, Yâ Resûlallah! deyince de:
– “Şeytan insanın vücudunda kan gibi dolaşır, Onun sizin kalbinize bir kötülük – veya bir şüphe– atmasından korktum” buyurdu
Hz. Ömer arkadaşlariyla sohbet ederken, huzura üç genç girerler. Derlerki
Ey halife, bu aramizdaki arkadaş bizim babamizi öldürdü. Ne gerekiyorsa lütfen yerine getirin.
Bu söz üzerine Hz.Ömer suçlanan gence dönerek: Söyledikleri doğru mu diye sorar,
Suçlanan genç der ki Evet doğru.
Bu söz üzerine Hz Ömer; -Anlat bakalim nasil oldu diye sorar:
Bunun üzerine genç anlatmaya başlar, der ki:
'Ben bulundugum kasabada hali vakti yerinde olan bir insanim ailemle beraber gezmeye çiktik, kader bizi arkadaslarin bulundugu yere getirdi. Afedersiniz hayvanlarimin arasinda bir güzel atim var ki
dönen bir defa daha bakiyor, hayvana ne yaptiysam bu arkadaslarin bahçesinden meyva koparmasina engel olamadim, arkadaslarin babasi içerden hisimla çikti, atima bir taş, atti atim oracikta öldü. Nefsime bu durum
agir geldi, ben de bir tas attim, babasi öldü. Kaçmak istedim fakat
arkadaslar beni yakaladi, durum bundan ibaret' dedi.
Bu söz üzerine Hz Ömer: 'Söyleyecek bir sey yok, bu suçun cezasi idam.Madem
suçunu da kabul ettin' dedi.
Bu sözden sonradelikanli söz alarak 'Efendim bir özrüm var' diyerek konusmaya basladi
'Ben memleketinde zengin bir insanim, babam rahmetli
olmadan bana epey bir altin birakti. Gelirken kardesim küçük oldugu için
saklamak zorunda kaldim. Simdi siz bu cezayi infaz ederseniz yetimin
hakkini zayi ettiginiz için Allah(cc) indinde sorumlu olursunuz, bana üç
gün izin verirseniz ben emaneti kardesime teslim eder gelirim, bu üç gün
içinde yerime birini bulurum' der.
Hz. Ömer dayanamaz der ki: -'Bu topluluga yabanci birisin, senin yerine kim kalir ki?
Sözün burasinda genç adam ortama bir göz atar, der ki:
'Bu zat benim yerime kalir.'
O zat Hz. Peygamber Efendimizin (sav) en iyi arkadaşarindan daha yaşarken cennetle müjdelenen
Amr Ibni As' dan başkasi değildir.
Hz.Ömer Amr'a dönerek,
Ey Amr, delikanliyi duydun' der.
O yüce sahabi
Evet, ben kefilim' der ve genç adam serbest birakilir.
Üçüncü günün sonunda vakit dolmak üzere ama gençten bir
haber yoktur. Medine'nin ileri gelenleri Hz. Ömer'e çikarak genc'in
gelmeyecegi, dolayisiyla Amr Ibni As'a verilecek idam yerine maktülün
diyetini vermeyi teklif ederler, fakat gençler razi olmaz ve 'babamizin
kani yerde kalsin istemiyoruz' derler.
Hz. Ömer der ki: 'Bu kefil babam olsa farketmez cezayi infaz ederim.'
Hz Amr Ibni As ise tam bir teslimiyet içerisinde der ki: Biz de sözümün arkasindayiz.'
Bu arada kalabalikta bir dalgalanma olur ve insanlarin
arasindan genç görünür. Hz. Ömer gence dönerek derki evladim gelmeme gibi
önemli bir nedenin vardi neden geldin? ' Genç vakurla basini kaldirir ve
(günümüz insani için pek de önemli olmayan)
'AHDE VEFASIZLIK ETTI' demeyesiniz diye geldim der.
Hz.Ömer basini bu defa çevirir ve Amr Ibni As'a der ki:
Ey Amr, sen bu delikanliyi tanimiyorsun nasil oldu onun yerine kefil oldun'.
Amr Ibni As Allah kendisinden ebediyyen razi olsun,
-'Bu kadar insanin içerisinden beni seçti.'INSANLIK ÖLDÜ 'dedirtmemek için kabul ettim' der.
Sira gençlere gelir, derler ki:
Biz bu davadan vazgeçiyoruz.'
Bu sözün üzerine Hz Ömer:
Ne oldu, biraz evvel 'babamizin kani yerde kalmasin'
Gençlerin cevabi da dehsetlidir:
MERHAMETLI INSAN KALMADI' DEMEYESINIZ DIYE...
ALİ RİZA DEMİRCAN gerçekleri söylemekten asla korkmayan çekinmeyen nadide bir insan
ilmide hakeza türkiyede sayılı 1kaç alimden biri
ama ben en çok onu seviyorum
nedenmi çok cesur
7 ker devlet güvenlik mahkemesinde yargılanmasına rağmen gerçekleri söylemekten çekinmiyor
meselelere yaklaşımı o kadar hoş ki
türkiyede yaşayıp bu alimden faydalanmamak büyük kayıp
allah amellerini boşa çıkarmasın
onu cennetiyle ödüllendirsin
Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler.
Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler.
Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler.
Kocaları,
babaları,
kocalarının babaları
, kendi oğulları,
kocalarının oğulları,
erkek kardeşleri,
erkek kardeşlerinin oğulları,
kız kardeşlerinin oğulları,
mümin kadınlar
, ellerinin altında bulunanlar (köleleri) ,
ikdidarsız erkekler
henüz kadınların avret yerini bilmeyen çocuklardan
başkasına zinetlerini göstermesinler.
Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar
(Dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler)
. Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz.
(nur 31)
haram
24.11.2006 - 19:17Ey kullarım, ben zulmü kendime haram kıldım, sizin aranızda da zulmü haram kıldım. O halde birbirinize zulmetmeyiniz. Ey kullarım, Benim hidayette kıldıklarımdan başka hepiniz delalettesiniz. O halde benden hidayet isteyin ki size hidayet vereyim. Ey kullarım, benim doyurduklarımdan başka hepiniz açsınız. Öyle ise benden yiyecek isteyin ki size yiyecek vereyim. Ey kullarım, Benim giydirdiklerimden başka hepiniz çıplaksınız. Öyle ise benden giyecek isteyiniz ki size giyecek vereyim. Ey kullarım, siz gece ve gündüz hata işliyorsunuz. Ben de bütün günahları affederim. Öyle ise benden af isteyin sizi affedeyim. Ey kullarım, siz bana zarar veremezsiniz ki zarar veresiniz. Yine siz bana fayda veremezsiniz ki fayda veresiniz. Ey kullarım, evvel geçenleriniz, sonra gelecek olanlarınız, insanlarınız ve cinlerinizin sizin aranızda en müttaki adamın kalbi gibi olsalar yine de mülkümde bir şey artmaz. Ey kullarım, evvel geçenleriniz sonra gelecek olanlarınız, insanlarınız ve cinleriniz sizin aranızda en facir (iskankâr) adamın kalbi gibi olsalar, yine de mülkümden bir şey eksilmez. Ey kullarım, evvel geçenleriniz, sonra gelecek olanlarınız, insanlarınız ve cinleriniz bir yerde dursalar da benden isteseler, ben de her birinize istediklerini versem bu benim yanımdaki (hazinem) den bir şey eksiltmez. Ancak denize batırılan iğnenin eksilttiği gibi eksiltir. Ey kullarım, onlar sizin amellerinizdir. Sizin hesabınıza olanları ben zaptederim. Sonra onları size vereceğim. Kim hayır bulursa Allah'a hamdetsin. Kim de başka şey bulursa kendisinden başkasını kınamasın.
haram
24.11.2006 - 19:12Bir adam Rasulullah (sav) 'a şöyle sordu: Ben farz namazları kılar, Ramazan orucunu tutar, helâlı helâl kabul eder, onları yaparsam, haramı da haram kabul eder ondan kaçınırsam, bunlardan fazla bir şey yapmazsam ne dersin, cennete girer miyim? Peygamber (sav) evet dedi.
haram
24.11.2006 - 19:01Helal apaçıktır. Haram da apaçıktır. İkisi arasında şüpheli işler vardır. İnsanlardan birçoğu onları bilmezler.
Kim bu şühelilerden sakınızsa dini ve ırzını korumuş olur.
Kim de şüphelilerin içine dalarsa haramın içine dalar.
(Bunun hali) tıpkı koruluğun etrafında sürü otlatan çoban gibidir ki, sürüsünü korulukta otlatıverir.
Dikkat edin her padişahın bir korusu vardır.
Allah'ın korusu da haram kıldıklarıdır.
Dikkat edin cesedin içinde de bir et parçası vardır ki, eğer o iyi olursa bütün ceset iyi olur.
Eğer o bozulursa bütün ceset bozulur. Dikkat edin o kalbdir.
Cebrail A.S
24.11.2006 - 18:53Ömer b. el-Hattab (ra) ’dan şöyle demiştir: Bir gün biz Rasulullah (sav) ’ın yanında iken birden baktık ki elbisesi bembeyaz, saçları simsiyah, üzerinde yolculuk alameti olmayan biri karşımıza çıkageldi. Onu bizden kimse tanımıyordu. Nihayet Peygamber (sav) ’in yanına oturdu. Dizlerini dizlerine dayadı, iki avucunu iki uyluğu üzerine koydu ve “Ya Muhammed, İslam hakkında bana haber ver” dedi.Rasulullah (sav) : “İslam; Allah’dan başka ilah olmadığına ve Muhammed (sav) ’in Allah’ın Rasulü olduğuna şahitlik etmen, namazı dosdoğru kılman, zekatı vermen, Ramazan’da oruç tutman ve yoluna gücün yeterse Beyti (Kabe’yi) haccetmendir” buyurdu. Adam: “Doğru söylüyorsun” dedi. Biz onun hem peygambere soru sorup hemde cevap vermesine taaccüb ettik. Adam: “İman hakkında da bana haber ver” dedi. Rasulullah(sav) : İman; Allah’a Meleklerine, Kitaplarına, Peygamberlerine, ahiret gününe iman etmendir. Kadere, hayrına ve şerrine de iman etmendir” dedi. Adam: “Doğru söylüyorsun” dedi ve “İhsan; hakkında bana bilgi ver” diye yine sordu. Rasulullah (sav) : “ihsan; sanki görüyormuşsun gibi Allah’a ibadet etmendir. Her ne kadar sen O’ nu görmüyorsan da, O seni görüyor” buyurdu. Adam: “Doğru söylüyorsun” dedi ve “Kıyamet hakkında bana haber ver” diye tekrar sordu. Rasulullah (sav) : (Bu konuda) sorulan sorandan daha alim değildir” diye cevap verdi. Adam: “Öyle ise kıyametin alametlerinden haber ver” dedi. Rasullah (sav) : “Cariyenin efendisini doğurması, yalınayak sırtı çıplak fakir davar çobanlarının bina yaptırmada yarıştıklarını görmendir” diye cevap verdi. Hz Ömer (anlatmaya devam ederek) şöyle dedi: Sonra adam gitti. Rasulullah (sav) bir müddet öyle durdu, sonra bana “ya Ömer,soran kimdir biliyor musun? dedi. Ben: “Allah ve Rasulü daha iyi bilir” dedim. Rasulullah (sav) : “O, Cibril’dir. Size dininizi öğretmek için gelmişti” buyurdu.
cennet
24.11.2006 - 18:42Yedi kimse muhakkak Cennete girer:
1- Tövbe eden genç,
2- Sadakayi çok gizli veren kimse,
3- Haramlardan sakinan
4- Malı elden gitsede,Namazi cemaatle kilan,
5- Allah korkusundan aglayan,
6- Alimlerle beraber sohbet eden,
7- Allah için bir insani seven ve sevdiren.
isa
21.11.2006 - 20:24allah ona rahmet etsin israiloğulları peygamberlerinin sonuncusudur
nebi imranın kızı meryenin oğludur
o allahın kulları arasında, babasız anne rahmine konan tek insandır
bütün peygamberler gibi oda, nuhun ve ibrahimin soyundandır
tertemiz bir anneden bir mucizeyle doğmuş
insanları diriltmek gibi birçok mucizede verilmiştir
israiloğullarının bir çok peygamberlerine yaptıkları gibi onada birçok eziyet ettiler ve en sonunda onu çarmağa germek istediler ama allah buna izin vermedi ve onu katına yükseltti
ona selam olsun
şehit
19.11.2006 - 23:18öldürmek haksız yere olursa en büyük günah en büyük kul hakkıdır
ama islam için olursa allahın dini yücelsin için ollursa en büyük sevap ve en büyük makamdır
şehid allah yolunda ölen yada öldürülen kişidir
onlar ölür ölmez nimetlendirilmeye başlanır kıyameti beklemezler
onların cennetteki mevkileri nebilerin hemen altı yada onların olduğu yerdir onlara sorguda yoktur
ne mutlu şehidlere
günah
08.11.2006 - 20:02bir insan dünyada günahını saklarsa ALLAH ta ahirette onun günahını saklar
kim kötü bir işini ömür boyu gizlerse ALLAHın o günahı affetmesini umarım
kötülükler insanlar arasında anlatılır durursa, o fiil basitleşir, bayalaşır. kişi yapmaya utandığı yada cesaret edemediği kötü işini birilerinin yapması, ona cesaret verir ve kötülükler hızla çoğalır
bu yüzden eğer şeytana uyup günah işlemişsek o kötü işimizi gizlememiz gerekir
birde onu öğünerek anlatmak varya, işte o yaptığın günahı beşe ona belkide yüze bine katlar
ALLAH hepimizi sapıtanlardan yapmasın
selametle
üç şey
29.10.2006 - 11:54'Üç haslet vardır. Bunlar kimde varsa imanın tadını duyar:
Allah ve Resûlünü bu ikisi dışında kalan herşeyden ve herkesten daha çok sevmek,
bir kulu sırf Allah rızası için sevmek,
Allah, imansızlıktan kurtarıp İslâm'ı nasib ettikten sonra tekrar küfre, inançsızlığa düşmekten, ateşe atılmaktan korktuğu gibi korkmak
cennet
28.10.2006 - 12:04: Hz. Peygamber (sav) buyurdular ki: 'Bana Cebrail aleyhisselam gelerek 'Ümmetinden kim Allah'a herhangi bir şeyi ortak kılmadan (şirk koşmadan) ölürse cennete girer' müjdesini verdi' dedi.
Ben (hayretle) 'zina ve hırsızlık yapsa da mı? ' diye sordum.
'Hırsızlık da etse, zina da yapsa' cevabını verdi.
Ben tekrar: 'Yani hırsızlık ve zina yapsa da ha! ' dedim.
'Evet', dedi, 'hırsızlık da etse, zina da yapsa! ' Hz. Peygamber (sav) dördüncü kerresinde ilave etti:'Ebu Zerr patlasa da cennete girecektir
doğru insan
28.10.2006 - 11:48Başlarına üzücü bir hal geldiğinde sabreden;
Kendine nimet verildiğinde şükreden;
Haksızlığa uğradığında olaya hoşgörüyle yaklaşarak bağışlayıp affeden; Kendi bir haksızlık yaptığında özür ve af dileyen kimseler...
İşte onlar güvenli ve doğru yolu bulanların ta kendileridir.
hadisi şerif
elbise
28.10.2006 - 11:45Birinizin yamalı bir elbise giymesi, kendisine güven duyuran bir görünüm vererek bedelini ödeyemeyeceği bir elbise alıp giymesinden daha iyidir
Hadis-i Şerif
millet
28.10.2006 - 11:42Allah bir millet hakkında hayır dilerse, yumuşak huylularını başlarına idareci yapar. Aralarında bilginlerin(aydınların) sözü ve hükmü geçer. Malı ise, cömertlerine verir.
Allah bir millet hakkında da şer dilerse, kötülerini (sefihlerini) onlara idareci yapar. Aralarında cahillerin sözü ve hükmü geçerli olur. Malı da, cimrilerine verir.
Hadis-i Şerif
en
25.10.2006 - 16:10Sizin Allah katında en sevimli olanınız, ahlâk’ı güzel olan, insanlarla iyi geçinen ve kendisiyle de iyi geçinilen yumuşak huylu kimsedir. Allah’ın katında en değersiz olanınız da, lâf getirip-götüren, insanlarda kusur arayan ve din kardeşlerinin arasına nifak sokup bölünme ve parçalanmaya sebep olan kimsedir
sadaka
24.10.2006 - 18:55(Mümin) kardeşine tebessüm etmen sadakadır. İyiliği emredip kötülükten sakındırman sadakadır. Yolunu kaybeden kimseye yol göstermen sadakadır. Yoldan taş, diken, kemik gibi şeyleri kaldırıp atman da senin için sadakadır.
Tirmizî, Birr, 36
iman
24.10.2006 - 18:53Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez. Kim, (mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır. Kim bir müslümanı(n kusurunu) örterse, Allah da Kıyamet günü onu(n kusurunu) örter.
Buhârî, Mezâlim, 3; Müslim, Birr, 58.
iman
24.10.2006 - 18:52Kim kötü ve çirkin bir iş görürse onu eliyle düzeltsin; eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse, kalben karşı koysun. Bu da imanın en zayıf derecesidir.
Müslim, Îmân, 78; Ebû Dâvûd, Salât, 248
haram
22.10.2006 - 17:49“Allah Teâlâ bazı şeyleri farz kıldı, onları ihmal etmeyin.
Bazı günahlara yaklaşılmaması için sınırlar koydu, o sınırları aşmayın. Bazı şeyleri haram kıldı, o haramları çiğnemeyin.
Bazı şeyleri de unuttuğu için değil size olan merhameti sebebiyle dile getirmedi, onları da araştırıp kurcalamayın.”
üç şey
22.10.2006 - 17:01Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Allah Teâlâ kıyamet gününde üç kişiyle konuşmaz, onları temize çıkarmaz, suratlarına bile bakmaz; onlar için acıklı azâb vardır
Bunlar zina eden ihtiyar, yalan söyleyen hükümdar, kibirlenen fakirdir.”
şeytan
22.10.2006 - 16:55Mü’minlerin annesi Safiyye Binti Huyey radıyallahu anhâ şöyle dedi:
Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem itikâfa girmişti. Bir gece onu ziyarete gidip konuştum. Sonra eve dönmek üzere kalktığım zaman o da beni evime götürmek üzere kalktı.
Bu sırada ensardan iki kişi –Allah onlardan razı olsun– bizimle karşılaştı. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’i görünce oradan çabucak uzaklaşmak istediler. Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem:
– “Biraz yavaş olun. Yanımdaki Safiyye Binti Huyey’dir” dedi. Onlar:
– Elçisinin uygunsuz bir davranışta bulunmasından Allah’ı tenzih ederiz, Yâ Resûlallah! deyince de:
– “Şeytan insanın vücudunda kan gibi dolaşır, Onun sizin kalbinize bir kötülük – veya bir şüphe– atmasından korktum” buyurdu
halife
22.10.2006 - 16:33Hz. Ömer arkadaşlariyla sohbet ederken, huzura üç genç girerler. Derlerki
Ey halife, bu aramizdaki arkadaş bizim babamizi öldürdü. Ne gerekiyorsa lütfen yerine getirin.
Bu söz üzerine Hz.Ömer suçlanan gence dönerek: Söyledikleri doğru mu diye sorar,
Suçlanan genç der ki Evet doğru.
Bu söz üzerine Hz Ömer; -Anlat bakalim nasil oldu diye sorar:
Bunun üzerine genç anlatmaya başlar, der ki:
'Ben bulundugum kasabada hali vakti yerinde olan bir insanim ailemle beraber gezmeye çiktik, kader bizi arkadaslarin bulundugu yere getirdi. Afedersiniz hayvanlarimin arasinda bir güzel atim var ki
dönen bir defa daha bakiyor, hayvana ne yaptiysam bu arkadaslarin bahçesinden meyva koparmasina engel olamadim, arkadaslarin babasi içerden hisimla çikti, atima bir taş, atti atim oracikta öldü. Nefsime bu durum
agir geldi, ben de bir tas attim, babasi öldü. Kaçmak istedim fakat
arkadaslar beni yakaladi, durum bundan ibaret' dedi.
Bu söz üzerine Hz Ömer: 'Söyleyecek bir sey yok, bu suçun cezasi idam.Madem
suçunu da kabul ettin' dedi.
Bu sözden sonradelikanli söz alarak 'Efendim bir özrüm var' diyerek konusmaya basladi
'Ben memleketinde zengin bir insanim, babam rahmetli
olmadan bana epey bir altin birakti. Gelirken kardesim küçük oldugu için
saklamak zorunda kaldim. Simdi siz bu cezayi infaz ederseniz yetimin
hakkini zayi ettiginiz için Allah(cc) indinde sorumlu olursunuz, bana üç
gün izin verirseniz ben emaneti kardesime teslim eder gelirim, bu üç gün
içinde yerime birini bulurum' der.
Hz. Ömer dayanamaz der ki: -'Bu topluluga yabanci birisin, senin yerine kim kalir ki?
Sözün burasinda genç adam ortama bir göz atar, der ki:
'Bu zat benim yerime kalir.'
O zat Hz. Peygamber Efendimizin (sav) en iyi arkadaşarindan daha yaşarken cennetle müjdelenen
Amr Ibni As' dan başkasi değildir.
Hz.Ömer Amr'a dönerek,
Ey Amr, delikanliyi duydun' der.
O yüce sahabi
Evet, ben kefilim' der ve genç adam serbest birakilir.
Üçüncü günün sonunda vakit dolmak üzere ama gençten bir
haber yoktur. Medine'nin ileri gelenleri Hz. Ömer'e çikarak genc'in
gelmeyecegi, dolayisiyla Amr Ibni As'a verilecek idam yerine maktülün
diyetini vermeyi teklif ederler, fakat gençler razi olmaz ve 'babamizin
kani yerde kalsin istemiyoruz' derler.
Hz. Ömer der ki: 'Bu kefil babam olsa farketmez cezayi infaz ederim.'
Hz Amr Ibni As ise tam bir teslimiyet içerisinde der ki: Biz de sözümün arkasindayiz.'
Bu arada kalabalikta bir dalgalanma olur ve insanlarin
arasindan genç görünür. Hz. Ömer gence dönerek derki evladim gelmeme gibi
önemli bir nedenin vardi neden geldin? ' Genç vakurla basini kaldirir ve
(günümüz insani için pek de önemli olmayan)
'AHDE VEFASIZLIK ETTI' demeyesiniz diye geldim der.
Hz.Ömer basini bu defa çevirir ve Amr Ibni As'a der ki:
Ey Amr, sen bu delikanliyi tanimiyorsun nasil oldu onun yerine kefil oldun'.
Amr Ibni As Allah kendisinden ebediyyen razi olsun,
-'Bu kadar insanin içerisinden beni seçti.'INSANLIK ÖLDÜ 'dedirtmemek için kabul ettim' der.
Sira gençlere gelir, derler ki:
Biz bu davadan vazgeçiyoruz.'
Bu sözün üzerine Hz Ömer:
Ne oldu, biraz evvel 'babamizin kani yerde kalmasin'
Gençlerin cevabi da dehsetlidir:
MERHAMETLI INSAN KALMADI' DEMEYESINIZ DIYE...
Ali Rıza Demircan
09.10.2006 - 04:11ALİ RİZA DEMİRCAN gerçekleri söylemekten asla korkmayan çekinmeyen nadide bir insan
ilmide hakeza türkiyede sayılı 1kaç alimden biri
ama ben en çok onu seviyorum
nedenmi çok cesur
7 ker devlet güvenlik mahkemesinde yargılanmasına rağmen gerçekleri söylemekten çekinmiyor
meselelere yaklaşımı o kadar hoş ki
türkiyede yaşayıp bu alimden faydalanmamak büyük kayıp
allah amellerini boşa çıkarmasın
onu cennetiyle ödüllendirsin
kadınım
07.10.2006 - 09:40Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler.
Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler.
Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler.
Kocaları,
babaları,
kocalarının babaları
, kendi oğulları,
kocalarının oğulları,
erkek kardeşleri,
erkek kardeşlerinin oğulları,
kız kardeşlerinin oğulları,
mümin kadınlar
, ellerinin altında bulunanlar (köleleri) ,
ikdidarsız erkekler
henüz kadınların avret yerini bilmeyen çocuklardan
başkasına zinetlerini göstermesinler.
Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar
(Dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler)
. Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz.
(nur 31)
irtica
04.10.2006 - 19:51irtica: geri dönücülük
yani batılılaşma karşıtı
yani islam yanlısı
günümüzdeki islamdan kopma batılılaşma oluyor
ve islam ise geriye dönmek gericilik
islamı gericilik olarak görenler allahtan daha iyi düzen kuracaklarını zannediyorlar
kendilerini yaratan rızıklarını veren ve rahneti olmadan bir an bile hayatta kalamayacak olan acizmi aciz insan
elbette allahın yasalarını küçük görenler kalplerin ve gözlerin korku ve dehşettten ters döneceği kıyamet gününde bunun hesabını verecekler
Toplam 109 mesaj bulundu