Topkapı Sarayının 3.bahçesine girip sağ tarafa yöneldiğinizde orada bulunan odalar silsilesi Enderun dur.Fakat bugün Sultanların kıyafetleri sergileniyor..Ayrıca bir kısmı da buğün hazine sergisi olan bölümde kalmıştır..
Mükemmel bir yorumcuydu,Türkiye Rock ının babası..Yerine Kıraç ı bıraktı..İkisi de dobra insanlar ve sanatları uç noktada..Sesleri hint kumaşı kadar bulunmaz,paha biçilmez...Çok seviyorum..Allah rahmet etsin...
Süper film çok sevdim..Ama cinsel konulara çok kaymış; yani film cinsellik üzerine mi tarih mi biraz karışıyor..Biraz da İskenderi oynayan aktör İskender kadar yakışıklı değil; çünkü İskenderin büstlerinden ve heykellerinden çok yakışıklı olduğunu anlıyoruz..
Bu arada Iskenderin mezarını görmek isterseniz Istanbul Arkeoloji Müzesini gezebilirsiniz..Orada İskendere ait,Suriye- Sidon dan getirilen mermer bir lahit var..Bu lahit İskenderin filminden daha çok görülesi bir şey...
Ben Cehennemliğim,Refah Partisine oy vermedim; Hoca nın dediği gibi^^hiç refah partisine oy vermeyenlerle verenler bir olur mu? ^^...Evet kendisi ortaçağda papazların günah affettiği gibi cennetlik ve cehennemlik insanları, kendini münkir-nekir yerine koyup,aklınca cennete ve cehenneme yollamıştır...
Ben çok günah işledim belki ama hiç kul hakkı yemedim...Hele savaşan müslüman halkı için toplanan kul hakkını hiç yemedim....Ama Hoca tayfası Süleyman Mercümeğin günah keçisi yapıldığı bir operasyonda Bosna parası nasıl yenir gösterdi millete..... Yazıklar olsun bu tip insanlara....Allah iyi kulunu çabuk alırmış,kötüye de ömür verirmiş ki günahları katlansın kallabi bir ceza verilsin diye...Valla Hoca yediği Bosna Kurban vs vs.paralarıyla bayağı sağlıklı görünüyor...Allah uzun ömür versin...
Benim aklıma Yalan şarkısı ve yanan bir otobüs yolcu geliyor..İnanılmaz bir rastlantıydı; Candan otobüste klip çekti ve bir otobüs adam bu klibi andırırcasına yandı o yıllarda..Allah birdaha göstermesin...
Sn.Baykal krallığı...Partinin tüzüğü genel başkanın koltuğunu koruması için düzenlenmiştir..Allah 1 dersiniz Sn.Baykal 2 olduğunu üstün demogoji gücüyle kabul ettiriverir...Muhalefeti sağlamdır ama canları çıksa^^ bu memlekette bu işte doğru yapılmış^^ demezler...Ayrıca Atatürk ün defaatle sosyalist olmayacağımızı belirtmesine rağmen CHP adına Sosyalist Enternasyonale katılır...Bu parti adına Türkiyede çakılan bir çivi,üstüste konulmuş bir taş bilmiyorum...
Sosyalist devrim halk devrimidir denir..Hangi halk destek veriyor bunlara acaba? Yani %1 seçim sonuçlarına bakarsak bu millenyum periyodunda sosyalizmin gelmesi durumunda balık da kavağa çıkar herhalde.Ayrıca unutulmamalıdır ki; sosyalizm sosyalistler tarfından bitirilmiştir.Gorbaçov,Putin,Saddam,Çavuşesku vs vs..yani sırf Türkiyede değil dünyanın heryerinde sosyalistler dünmüştür..Bizde hala %1 civarında bulunur..
davası dünyanın en zengin yerinde 17 de doğdu 89 da öldü(72yıl) ,mazallah Afrikada filan doğsaydı açlıktan ölürlerdi..Gerçi artıkları şu an öyle....kendi ve sonraki yönetim 60.000.000 milyon insanı katletti..Lütfen 1 den 60.000.000 kadar sayın,anlayın....hala Türkiyede yaşıyor....İki varlık vardır sadece Türkiyede yaşayan; biri kelaynaklar,biride sosyalizm....
Nazım la ilgili yazılarımı sanatıyla ilgili olmadığı için geri çekmiştim.Çünkü O nun hayatı değil sanatı ilgilendirir bizi...sanatı mükemmel; bunu herkes kabul eder sanırım..Madem bazı insanlar bahsetmiş ben de yazmadan edemiycem...
Kişiliğine gelince kimse Nazım Hikmet Borjenski Türkiye Cumhuriyetine
^^kimsenin yapamadığı kadar hizmet etmiştir^^ lafını etmesin lütfen; Nazım Borjenski Türkiyeden ziyade aşkıyla yanıp tutuştuğu,kendisini yaratan Stalin in memleketinde geçirmiştir ömrünü ve orada ölmüştür...Tüm eserlerini de Lenin kütüphanesine bağışlamıştır...
Ayrıca Nazım Hikmet i yazarken orjinal soyadını yazmaktan niye çekiniliyor anlamıyorum...Çünkü öldüğünde soyismi kendi isteğiyle aldığı Rus soyismi Borjenski dir...Yani O nu milli şair diye empoze etmeye çalışırken,birileri^^ bu milli şairin soyismi neden Borjenski^^ diye soracağından mı korkuluyor acaba?
Madem sanatından ziyade kişiliğini tartışacağız neden Nazım 5 kadınla birlikte olmuştur? (bunlar bildiklerimiz) Hatta hatunlarından birisi Veronika evlidir(4 veya 5 inci karısı) ..Hatta Nazım Veronikayla anlaşmış O nun belli günlerde kocasıyla kalmasına razı olmuştur..(bkz..Veronika nın Günlüğü) ..Şimdi bu mantıktan yola çıkarak 4 karı alan veya isteğiyle istediğini yapan zihniyete nasıl laf söyleyebilir eğer bu doğruysa..Yarın bu zevat ^^sizin milli şairiniz de öyle yapmıştı demez mi? ^^
Ben Nazım hakkında bu tip yorumlar yaptığımda bana ırkçı kafatsçı bilmem ne dendi,bu yönde mailler geldi.Hatta bazı insanlar onlarca yıldır duymakran usandığımız proleterya,burjuva,sanayileşme vs.vs.gibi terimlerden ve klişeleşmiş teorilerden bahsetti,akıl vermeye çalıştı..Hoş bu teoriler dünyanın en zengin topraklarında pratiğe döküldü ve 60 küsür yıl askeri baskıyla ayakta tutlabildi ve çöktü....Ben bir vatandaş olarak Nazım ı sorgulayınca aptal,okumayan,kafatasçı,hitlerin adamı yurduna koyuluyorum! ! Nazım Hikmet bir şairdir sadece,mükemmellik derecesinde yapıtları var; bundan öte bir özelliği var mı Allah aşkına?
Bu ne demek,nekadar geri bir zihniyet? Yani sosyalizmi savunmayan herkes bağnaz,ırkçı kafatasçı mıdır? Yani Türk halkı seçimlerde tam bilmiyorum ama %95 sosyalist fikir yanlısı partilere ^^hayır^^ diyerek ırkçı mı olmuştur? Bana kalırsa Nazım ı keşke kimseler ideolojik bir meta haline getirmeseydi de sanatı her kesim tarafından incelenebilseydi...Gerçekten üstün bir kalemi vardır..Ama sırf birilerin ideoloji kılıcını salladığı için bu insan Peygamberler kadar günahsız da değildir...Bence Nazım incelenirken iyi ve kötü yanlarıyla ele alınması gerekir....
“Bir gün Çengelköyü’nde oturduğu Fıstıklı Köşk’te biraraya geldik. Oradan bir yere gidecektik. Vapurun hareketine de pek az kalmıştı. Bir de baktık, Hüseyin Kazım, Fatih Hoca daha bir iki kişi çıkageldiler. Üstad onlara buyurun dedi. Her birine ayrı ayrı iltifattan sonra:
“Müsadenizi rica ederim. Biz Asım’la bir yere gidiyoruz. Söz verdik. Mazur görünüz. Siz buyurun. İstirahat edin. Başka bir gün gene görüşürüz inşaallah.” dedi ve çıktık. Misafirler evde kaldı. Süratle yokuşu indik. Vapura yetiştik. Bu hareketi benim havsalam pek almadı:
“Üstad dedim. Bu tuhaf bir iş oldu.
“Hayır. Hiç de tuhaf değil. Söz verdik. Bizi bekliyorlar. Her medenî insanın bunu kabul etmesi tabiidir. Hele Hüseyin Kazım böyle şeyleri pekala tabii görür.” (4)
Türkiye’deki değişiklikleri gören Akif, her zaman doğrunun yanında olma vasfıyla müdahalelerde bulunmuştur. Nitekim Paris’e tahsile gitmiş ve büsbütün kibirle dönmüş olan Şevki Hoca’nın evinde:
“Siz, insanlara eskiden Fatih minaresinden bakardınız, şimdi Eyfel kulesinden bakıyorsunuz.” diyerek ülke insanının nasıl değiştiğini nasıl da ifade etmekte.
Öyle ki: “İki yüzlüleri artık sever oldum: Çünkü yaşadıkça yirmi yüzlü insanlar görmeye başladım.” yaklaşımıyla farklılaşan toplumun dejeneresine işaret etmekte.
Müslümanlığı Akif, “güzel” diye değil “doğru” diye sevdi. Bu dini bir sanatkar gibi değil, bir mütefekkir gibi sevdi. Onun içindir ki, “secde”, “leyla”, “gece, “hicran” gibi ihtiyarlığında yazdığı tasavvuflu şiirlerinde bile “his mistitizm”i değil, “fikir mistizm”i var. Akif tekke müslümanı değil, cami müslümanıdır; onda cezbeden ziyade secde var... (**)
Bu anlayışa sahip olan Akif, gördüğü müslümanlardaki durumdan mütevellid şunları söylüyor:
Müslümanlık nerede? Bizden geçmiş insanlık bile,
Âlem aldatmaksa maksat, aldanan yok nafile
Kaç hakiki müslüman gördümse hep makberdedir
Müslümanlık bilmem amma galibe göklerdedir.
1873 yılında Akif’in doğduğu dönemi Sezai Karakoç şöyle izah ediyor:
“Sultan Aziz’in devrilmesinin arefe yıllarında Balkanlar, makyavelist(*) batılıların elbirliği ile allak bullak olur; köy köy, şehir şehir, Osmanlıların çekilişi, Rumeli’nde bir medeniyetin yıkılışı, saadet dolu evlerin kan gölüne dönüşü… Rus baskısının bizi boğuntudan boğuntuya sürükleyişi… Devletin bütün yivlerinin çözülürken bir eski zaman şatosunun, demir kapısından daha çok hıçkırışı… ve daha neler neler.. Sosyal yapının umutsuzluktan sünger gibi delik deşik olduğu o yıllarda, imparatorluğun gözbebeği İstanbul’un kalp noktasında bir çocuk doğdu… Baba soyu Rumelili ana soyu Buharalı, doğuş yeri Fatih. Yani tam bir Doğu İslamlığının Batı İslamlığının ve Merkez İslamlığının sentezi bir çocuk… Çağ bir batış çağı. Anne çizgisi duyarlılığı, sağ duyuyu, kendini bir ülkeye adayışı, şairliği getirecek; baba çizgisi, ataklığı, savaşkanlığı, yılmaz ve her vuruşunda daha çelikleşen bir savaş adamını, gözü pekliği, korkmazlığı, ürkmezliği, dönmezliği gerektirecektir…”
O nun kadar doğu lehçesini kusursuz konuşabilecek bir sanatçı tanımıyorum..Kendisi halk içinde yetişmiş birisi olduğundan toplumsal olayları gözleme kapasitesi hat safhada..Bu gözlemleri filmlere yansıtıp inanılmaz keyif verici yapıtlar üretmektedir.Seni seviyoruz Şener Abi..
Hayatta hiçbirşey göründüğü gibi olmuyor olduğu gibi de görünmüyor..Bu yüzden güzel sözler şiirler yazmıyorum kendi hakkımda.. Bukadar by-byn mükemmel arasında ne işim var acaba? Bu da şiir gibi oldu be,hehehehehe! !
gemileri yakmak
13.01.2005 - 17:47Tarık Bin Ziyad,İspanyada kendi donanmasını yaktıran komutan..
gelinim olur musun?
13.01.2005 - 17:45Aslında faydası olabilir; bu program raytingi göz önünde bulundurularak Türkiyede nekadar karacahil var hesaplanabilir...
enderun
13.01.2005 - 17:40Topkapı Sarayının 3.bahçesine girip sağ tarafa yöneldiğinizde orada bulunan odalar silsilesi Enderun dur.Fakat bugün Sultanların kıyafetleri sergileniyor..Ayrıca bir kısmı da buğün hazine sergisi olan bölümde kalmıştır..
cem karaca
13.01.2005 - 17:27Mükemmel bir yorumcuydu,Türkiye Rock ının babası..Yerine Kıraç ı bıraktı..İkisi de dobra insanlar ve sanatları uç noktada..Sesleri hint kumaşı kadar bulunmaz,paha biçilmez...Çok seviyorum..Allah rahmet etsin...
coğrafya
13.01.2005 - 17:20Tarsuslu Strabon..
büyük iskender
13.01.2005 - 17:17Süper film çok sevdim..Ama cinsel konulara çok kaymış; yani film cinsellik üzerine mi tarih mi biraz karışıyor..Biraz da İskenderi oynayan aktör İskender kadar yakışıklı değil; çünkü İskenderin büstlerinden ve heykellerinden çok yakışıklı olduğunu anlıyoruz..
Bu arada Iskenderin mezarını görmek isterseniz Istanbul Arkeoloji Müzesini gezebilirsiniz..Orada İskendere ait,Suriye- Sidon dan getirilen mermer bir lahit var..Bu lahit İskenderin filminden daha çok görülesi bir şey...
burj al arab oteli
13.01.2005 - 17:10Dünyanın tek 7 yıldızlı, döner oteli..Taksileri limuzin...Single oda fiyatı 7.000 USD...
erbakan
12.01.2005 - 20:46Ben Cehennemliğim,Refah Partisine oy vermedim; Hoca nın dediği gibi^^hiç refah partisine oy vermeyenlerle verenler bir olur mu? ^^...Evet kendisi ortaçağda papazların günah affettiği gibi cennetlik ve cehennemlik insanları, kendini münkir-nekir yerine koyup,aklınca cennete ve cehenneme yollamıştır...
Ben çok günah işledim belki ama hiç kul hakkı yemedim...Hele savaşan müslüman halkı için toplanan kul hakkını hiç yemedim....Ama Hoca tayfası Süleyman Mercümeğin günah keçisi yapıldığı bir operasyonda Bosna parası nasıl yenir gösterdi millete..... Yazıklar olsun bu tip insanlara....Allah iyi kulunu çabuk alırmış,kötüye de ömür verirmiş ki günahları katlansın kallabi bir ceza verilsin diye...Valla Hoca yediği Bosna Kurban vs vs.paralarıyla bayağı sağlıklı görünüyor...Allah uzun ömür versin...
einstein ve atom bombası
12.01.2005 - 20:36Atom teorisini ilk 744 de ibn-i harrani ortaya koymuştur...
candan erçetin
12.01.2005 - 20:21Benim aklıma Yalan şarkısı ve yanan bir otobüs yolcu geliyor..İnanılmaz bir rastlantıydı; Candan otobüste klip çekti ve bir otobüs adam bu klibi andırırcasına yandı o yıllarda..Allah birdaha göstermesin...
cumhuriyet halk partisi (chp)
12.01.2005 - 20:18Sn.Baykal krallığı...Partinin tüzüğü genel başkanın koltuğunu koruması için düzenlenmiştir..Allah 1 dersiniz Sn.Baykal 2 olduğunu üstün demogoji gücüyle kabul ettiriverir...Muhalefeti sağlamdır ama canları çıksa^^ bu memlekette bu işte doğru yapılmış^^ demezler...Ayrıca Atatürk ün defaatle sosyalist olmayacağımızı belirtmesine rağmen CHP adına Sosyalist Enternasyonale katılır...Bu parti adına Türkiyede çakılan bir çivi,üstüste konulmuş bir taş bilmiyorum...
sosyalizm
12.01.2005 - 19:38Sosyalist devrim halk devrimidir denir..Hangi halk destek veriyor bunlara acaba? Yani %1 seçim sonuçlarına bakarsak bu millenyum periyodunda sosyalizmin gelmesi durumunda balık da kavağa çıkar herhalde.Ayrıca unutulmamalıdır ki; sosyalizm sosyalistler tarfından bitirilmiştir.Gorbaçov,Putin,Saddam,Çavuşesku vs vs..yani sırf Türkiyede değil dünyanın heryerinde sosyalistler dünmüştür..Bizde hala %1 civarında bulunur..
lenin
08.01.2005 - 03:36davası dünyanın en zengin yerinde 17 de doğdu 89 da öldü(72yıl) ,mazallah Afrikada filan doğsaydı açlıktan ölürlerdi..Gerçi artıkları şu an öyle....kendi ve sonraki yönetim 60.000.000 milyon insanı katletti..Lütfen 1 den 60.000.000 kadar sayın,anlayın....hala Türkiyede yaşıyor....İki varlık vardır sadece Türkiyede yaşayan; biri kelaynaklar,biride sosyalizm....
türban
08.01.2005 - 03:26Kıla tüye,örtüye karışanlar; beyinleri örtülü kıl tüy fikirlidir...sağ da sol da...
ırak savaşı
08.01.2005 - 03:24ABD ilk Irak a girdiğinde O nları gülle karşılayıp beraber saddam heykellerini devirdiler..Hızlarını alamayıp terliklerle dövdüler....
sosyalizm
08.01.2005 - 03:00Çok güzel,kulağa hoş gelen söylemleri vardır,ama pratiğe,yaşama dökülemez...
deniz gezmiş
08.01.2005 - 02:33devletin bankasını soymuştur; mesela Murat demirel veya Uzan gibi..o günlerde kapıdan soyuluyordu,şimdi hortum tekniği çıktı..
deniz gezmiş
08.01.2005 - 02:31Hayatının yüz metresini çok iyi koştu,bu yüzden maratona nefesi yetmedi...
nazım hikmet
07.01.2005 - 20:19Nazım la ilgili yazılarımı sanatıyla ilgili olmadığı için geri çekmiştim.Çünkü O nun hayatı değil sanatı ilgilendirir bizi...sanatı mükemmel; bunu herkes kabul eder sanırım..Madem bazı insanlar bahsetmiş ben de yazmadan edemiycem...
Kişiliğine gelince kimse Nazım Hikmet Borjenski Türkiye Cumhuriyetine
^^kimsenin yapamadığı kadar hizmet etmiştir^^ lafını etmesin lütfen; Nazım Borjenski Türkiyeden ziyade aşkıyla yanıp tutuştuğu,kendisini yaratan Stalin in memleketinde geçirmiştir ömrünü ve orada ölmüştür...Tüm eserlerini de Lenin kütüphanesine bağışlamıştır...
Ayrıca Nazım Hikmet i yazarken orjinal soyadını yazmaktan niye çekiniliyor anlamıyorum...Çünkü öldüğünde soyismi kendi isteğiyle aldığı Rus soyismi Borjenski dir...Yani O nu milli şair diye empoze etmeye çalışırken,birileri^^ bu milli şairin soyismi neden Borjenski^^ diye soracağından mı korkuluyor acaba?
Madem sanatından ziyade kişiliğini tartışacağız neden Nazım 5 kadınla birlikte olmuştur? (bunlar bildiklerimiz) Hatta hatunlarından birisi Veronika evlidir(4 veya 5 inci karısı) ..Hatta Nazım Veronikayla anlaşmış O nun belli günlerde kocasıyla kalmasına razı olmuştur..(bkz..Veronika nın Günlüğü) ..Şimdi bu mantıktan yola çıkarak 4 karı alan veya isteğiyle istediğini yapan zihniyete nasıl laf söyleyebilir eğer bu doğruysa..Yarın bu zevat ^^sizin milli şairiniz de öyle yapmıştı demez mi? ^^
Ben Nazım hakkında bu tip yorumlar yaptığımda bana ırkçı kafatsçı bilmem ne dendi,bu yönde mailler geldi.Hatta bazı insanlar onlarca yıldır duymakran usandığımız proleterya,burjuva,sanayileşme vs.vs.gibi terimlerden ve klişeleşmiş teorilerden bahsetti,akıl vermeye çalıştı..Hoş bu teoriler dünyanın en zengin topraklarında pratiğe döküldü ve 60 küsür yıl askeri baskıyla ayakta tutlabildi ve çöktü....Ben bir vatandaş olarak Nazım ı sorgulayınca aptal,okumayan,kafatasçı,hitlerin adamı yurduna koyuluyorum! ! Nazım Hikmet bir şairdir sadece,mükemmellik derecesinde yapıtları var; bundan öte bir özelliği var mı Allah aşkına?
Bu ne demek,nekadar geri bir zihniyet? Yani sosyalizmi savunmayan herkes bağnaz,ırkçı kafatasçı mıdır? Yani Türk halkı seçimlerde tam bilmiyorum ama %95 sosyalist fikir yanlısı partilere ^^hayır^^ diyerek ırkçı mı olmuştur? Bana kalırsa Nazım ı keşke kimseler ideolojik bir meta haline getirmeseydi de sanatı her kesim tarafından incelenebilseydi...Gerçekten üstün bir kalemi vardır..Ama sırf birilerin ideoloji kılıcını salladığı için bu insan Peygamberler kadar günahsız da değildir...Bence Nazım incelenirken iyi ve kötü yanlarıyla ele alınması gerekir....
mehmet akif ersoy
07.01.2005 - 13:43AKİF İÇİN DENENLER VE HATIRALAR
Hafız Asım anlatıyor:
“Bir gün Çengelköyü’nde oturduğu Fıstıklı Köşk’te biraraya geldik. Oradan bir yere gidecektik. Vapurun hareketine de pek az kalmıştı. Bir de baktık, Hüseyin Kazım, Fatih Hoca daha bir iki kişi çıkageldiler. Üstad onlara buyurun dedi. Her birine ayrı ayrı iltifattan sonra:
“Müsadenizi rica ederim. Biz Asım’la bir yere gidiyoruz. Söz verdik. Mazur görünüz. Siz buyurun. İstirahat edin. Başka bir gün gene görüşürüz inşaallah.” dedi ve çıktık. Misafirler evde kaldı. Süratle yokuşu indik. Vapura yetiştik. Bu hareketi benim havsalam pek almadı:
“Üstad dedim. Bu tuhaf bir iş oldu.
“Hayır. Hiç de tuhaf değil. Söz verdik. Bizi bekliyorlar. Her medenî insanın bunu kabul etmesi tabiidir. Hele Hüseyin Kazım böyle şeyleri pekala tabii görür.” (4)
mehmet akif ersoy
07.01.2005 - 13:42AKİF’İN MUHAFAZAKARLIK ve MİLLİYETÇİLİK ANLAYIŞI
Türkiye’deki değişiklikleri gören Akif, her zaman doğrunun yanında olma vasfıyla müdahalelerde bulunmuştur. Nitekim Paris’e tahsile gitmiş ve büsbütün kibirle dönmüş olan Şevki Hoca’nın evinde:
“Siz, insanlara eskiden Fatih minaresinden bakardınız, şimdi Eyfel kulesinden bakıyorsunuz.” diyerek ülke insanının nasıl değiştiğini nasıl da ifade etmekte.
Öyle ki: “İki yüzlüleri artık sever oldum: Çünkü yaşadıkça yirmi yüzlü insanlar görmeye başladım.” yaklaşımıyla farklılaşan toplumun dejeneresine işaret etmekte.
mehmet akif ersoy
07.01.2005 - 13:41AKİF’İN MÜSLÜMANLIK ANLAYIŞI,
Müslümanlığı Akif, “güzel” diye değil “doğru” diye sevdi. Bu dini bir sanatkar gibi değil, bir mütefekkir gibi sevdi. Onun içindir ki, “secde”, “leyla”, “gece, “hicran” gibi ihtiyarlığında yazdığı tasavvuflu şiirlerinde bile “his mistitizm”i değil, “fikir mistizm”i var. Akif tekke müslümanı değil, cami müslümanıdır; onda cezbeden ziyade secde var... (**)
Bu anlayışa sahip olan Akif, gördüğü müslümanlardaki durumdan mütevellid şunları söylüyor:
Müslümanlık nerede? Bizden geçmiş insanlık bile,
Âlem aldatmaksa maksat, aldanan yok nafile
Kaç hakiki müslüman gördümse hep makberdedir
Müslümanlık bilmem amma galibe göklerdedir.
mehmet akif ersoy
07.01.2005 - 13:38Mehmet Akif Ersoy
1873 yılında Akif’in doğduğu dönemi Sezai Karakoç şöyle izah ediyor:
“Sultan Aziz’in devrilmesinin arefe yıllarında Balkanlar, makyavelist(*) batılıların elbirliği ile allak bullak olur; köy köy, şehir şehir, Osmanlıların çekilişi, Rumeli’nde bir medeniyetin yıkılışı, saadet dolu evlerin kan gölüne dönüşü… Rus baskısının bizi boğuntudan boğuntuya sürükleyişi… Devletin bütün yivlerinin çözülürken bir eski zaman şatosunun, demir kapısından daha çok hıçkırışı… ve daha neler neler.. Sosyal yapının umutsuzluktan sünger gibi delik deşik olduğu o yıllarda, imparatorluğun gözbebeği İstanbul’un kalp noktasında bir çocuk doğdu… Baba soyu Rumelili ana soyu Buharalı, doğuş yeri Fatih. Yani tam bir Doğu İslamlığının Batı İslamlığının ve Merkez İslamlığının sentezi bir çocuk… Çağ bir batış çağı. Anne çizgisi duyarlılığı, sağ duyuyu, kendini bir ülkeye adayışı, şairliği getirecek; baba çizgisi, ataklığı, savaşkanlığı, yılmaz ve her vuruşunda daha çelikleşen bir savaş adamını, gözü pekliği, korkmazlığı, ürkmezliği, dönmezliği gerektirecektir…”
şener şen
07.01.2005 - 13:33O nun kadar doğu lehçesini kusursuz konuşabilecek bir sanatçı tanımıyorum..Kendisi halk içinde yetişmiş birisi olduğundan toplumsal olayları gözleme kapasitesi hat safhada..Bu gözlemleri filmlere yansıtıp inanılmaz keyif verici yapıtlar üretmektedir.Seni seviyoruz Şener Abi..
Toplam 283 mesaj bulundu