İçine düştüğüm bu boşluk
Aşka dair değil
Yaşama dair bir şey…
Say ki bir uyanış.
-Uzanan sıcacık bir el-
ben hiç böylesini görmemiştim
vurdun kanıma girdin itirazım var
sımsıcak bir merhaba diyecektim
başımı usulca dizine koyacaktım
dört gün dört gece susacaktım
yağmur sönecekti yanacaktı
Devamını Oku
vurdun kanıma girdin itirazım var
sımsıcak bir merhaba diyecektim
başımı usulca dizine koyacaktım
dört gün dört gece susacaktım
yağmur sönecekti yanacaktı
bu ikilemdeki uyanış, umudu yarına taşımakmış,,alkış
Ne güzel, dizeler sade dille harika vücut bulmuş, tüm olumsuzluklara inat. Kaleminiz daim olsun, dimağınız taze kalsın kutluyorum şiiri...
Çok güzeldi. Umut olmadan hayat olmuyor. Yüreğinize sağlık. Sevgilerimle.
Uyanmak gözleri açmak olsaydı hergün uyanırdık, uyanmak görmektir, görünce akıl devreye girer ve kaderimize hükmeder umuda yolculuk başlar korkusuz yalansız liman arayan yürek zaten uyanmıştır umut ve gayretle zafer yakın demektir. Umudumuzu hiç yitirmemek dileğiyle güzel şiiri ve yazan değerli kalemi tebrik ediyorum.
Dilekler daha nasıl anlatılabilirdiki. Her kapının anahtarı misali bu anahtarlada nice gönül kapıları açılır diye düşünüyorum. Saygılarımla tebrikler efendim. Kalınız sağlıcakla. listemde
Tebrikler
Nermin
hanım
kutluyorum
sizi.
Selam ve
hürmetle...
Bir boşluğa uyanmak.Hiç kullanılmamış sevdaların sessizce bekleştikleri bir yer.İşte orada uzatılan bir eli,tutabilecekler varsayılırsa,yaşama yeniden başlanılmıştır.Olmadı,nihilizm-e davetiye çıkarmalı belki de.Kutlarım öğretmenim.Nicelerine.
Bazen umutlarımızın tükendiği bir an olur ya insanda, tutunacak bir dal yastanacak bir dost ararız.belkide en yakınımızdakilerden bile bulamadığımız.yani hani deriz ya bazen seninle konuşmak iyi geldi, diyebileceğimiz birisi.Gerçek dost yanlış yaptığında seni uyaran, sonrasında ise koruyan kişidir. Yaptığın yanlışı herkese duyuran değil.temennim nice dostlukların dostca kardeşce sürmesi.Değerli ögretmenim kalemini bu güzel şiirini kutluyorum..
“-Uzanan sıcacık bir el-
-Ya yoksa? –
Yol alınmaz…”
İşte Sevgili Dostuma kendi dizelerinden yeni bir kıta…
Ve senin de dediğin gibi “Say ki bir uyanış.” bu desem, hemen bir soru düşer aklıma “neye uyanış?” diye…
Cevabım da yine senden olsun “Yokluk diyarına…” diye…
Rüyasız ve sabah olacağı korkusun uzak bir uyku ne güzel olurdu… Böyle bir uykuyu özleyenlerin ne kadar çok olduğunu tahmin bile edemezsin… “Dağ gibi korkularla, yalnız başına” yaşayanlar da öyle çok ki… İnan bu kez bahsettiğim ben değilim, çevremize bakmadığımız, bakıp da görmediğimiz niceler var, inanamazsın.
Bak, birazdan güneş doğacak,
Ve ben yine,
Bir kez daha ayrılmak zorundayım, senden!
Sana hasret, karışacağım güne!
Bu kalabalıklar, bu sesler arasında,
Sensizliğimle,
Sessizliğimle,
Yavaş yavaş yok olup gideceğim!
Gitmek istiyorum buralardan
Ardıma hiç bakmadan ve yalınayak!
Yürümek, hatta koşmak istiyorum,
Önümdeki uçurumlara aldırmadan!
Varsın,
Hayallerim kurduğum yerde, yarım kalsın!
İstemiyorum,
Hiçbiri gerçekleşmesin artık!
Mevsimler hep kışı,
Takvimler hep Aralık gösteriyor artık!
O bembeyaz kara yalnız düşen,
Ayak izlerimi de sevmiyorum artık!
Kış kadar soğuk ellerim,
Ardımda yoksul bir sevda!
Bak,
Bütün yaprakları dökülmüş,
Dalları hep kırık ağaçların!
İğdeler de kokmuyor senin gibi artık!
Sırtımı yasladığım o çınar ağacı,
Dalları arasında uğuldayan, rüzgârın sesi de yok!
Sarıp sesimi, şarkıların sustuğu a’na,
Alıp dağların ve yıldızların gölgesini,
Yüzümde kış,
Bakışlarımda kar,
Damarlarımda yorgun akan ırmaklar gibi
Kimsesiz sokaklarda yürümek istemiyorum artık!
Geri dönmez bende mevsimler artık!
Sığamayız dünya ve ben,
Bu hüzünle birbirimize…
Acılar bile üşür,
Kar kavurur anılarımızı,
Dondurur bakışlarımızı!
Vakit tamam olsa da,
İstemiyorum sabahları,
Verme beni güneşe!
Bağrımdaki hüzünle,
İçimdeki sızıyla,
Boynu bükük karanfilimle,
Uyumak istiyorum koynunda,
Hadi uyuyalım,
Hiç sabah olmasın,
Uyanmayalım sevgili… 11.08.’07
Uyumak mı iyi, uyanmak mı bilemiyorum ama sana “Uyanış..”ların, uykuların, rüyaların ve günaydınların en tatlısını dilerim…
Dilerim, her şey gönlünce ve hatta ötesi olsun…
Sevgilerimle…
Uyanış...
Kendiliğinden mi, dış etkenlerden mi?
Uyarılmak mı bir bakıma...
Elbette öyledir.. Uyku hali sürgit olamaz zaten, adı değişir yoksa..
Sadece insana özgü de değildir... Tüm canlılar herhangi bir etkiden, değişimden dolayı uyanır, içinde bulunduğu halden bir başka hale geçer..
Baharda bitkiler, ağaçlar, çiçekler.. Onlara bağlı olarak böcekler, hayvanlar, insanlar da uyanır, uyarılır..
Şiire konu olan uyanış biraz farklı..
Beklentilerin güçlü hayallerine kapılıp, o hayallerle gerçeğin çelişkisini işliyor belli...
Bir bakıma duygularla mantığın çatışması..
Endişeler, şüpheler mantığın devreye girmesini kaçınılmaz kılar her zaman...
Oysa aşk, doğası gereği mantık dışıdır, akılla izahı pek mümkün değildir... Şiirde de belirtildiği gibi umuttur, istenendir, hislerin egemen olduğu bir düzlemde gerçekleşir.
Doğana kadar da şüphelerden arınmış olmalıdır.. 'Boşuna' duygusu baskın ise, kendi sınavını kaybeder, adı daha alt düzeylerde bir yerde kalır, aşk olmaz..
Uyanış, sevginin kendi mecrasından taşmadan, maceradan uzak bir biçimde ve aşka dönüşmeden bastırılması anlamını taşıyor, şiirde..
Elbette tercihtir...
Güçlü bir şiir.. Kutlarım Öğretmenim..
Bu şiir ile ilgili 35 tane yorum bulunmakta