Bizim meyhaneler gönül evidir
Sekrimizle halden hale glreriz
Sanmayın mecnunluk olmaz bu serde
Alır başımızı çöle gideriz
Varsın diken ile donansın dallar
Yetmez sandıklarım yetermiş meğer
Sabır her bir şeye derman demişler
Gün gelir tükenir ömür sermayen
Ecelin hükmüne ferman demişler
Var olan yok oldu yoklar var oldu
Lafzın azı müreccahtır çoğuna
Kimi halle kimi sözle anlatır
Feraset ehlinin avamdan farkı
Mananın ruhunu gözle anlatır
Gahi dağda gahi çölde gurbette
Tevazu mahviyetten adabtır edebimiz
Mirastır ceddimizden halimiz böyle bizim
Gülistanda bülbüller terk eylemiş figanı
Bilir ahvali gonca gülümüz böyle bizim
Çıkmaz bir sokağın zemin katında
Şükrü öğün eder doyardık hergün
Sıfatımız garip bazen gureba
Bilmiyor değildik duyardık hergün
Bugünle beraber dünü eskittik
Zamandan israflı sayılı günden
Vakitin bağrında geçmez bu gece
Hicrandan demini alan aşıkan
Aşkın şarabından içmez bu gece
Tefsiri olanın yetmez meali
Bakışın senindir bil değerini
Bir anlık zevkine göz bulanmasın
Hanane azık et alın terini
Diline hakim ol söz bulanmasın
Bozma duruşunu namerde karşı
Dağıldı bakışlarım bahar sayfalarına
Gözlerim seyrangâha nazar hâle dolandı
Bir muhteşem tablo ki tarifi gayri mümkün
Aciz kaldı kelamım sözüm dile dolandı
Sessizliğim sensizliğin vurgunu
Hıfzettim sükutun alfabesini
Döner misin diye vardı umudum
Sabırla bekledim gün ertesini
Gecenin koynunda hayalde kâbus
Düşmesin yollara Mecnun olmayan
Sonu çöle varır serap bulunmaz
Çalmaya kalkışma başka kapılar
Güneşsiz ufukta mehtap bulunmaz
Musa'nın ahvali ilhamdı Tur'a
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!