Gülistanda tara savrulsun saçın
Bülbül hasretine güle dolansın
Bozulmuş ahengi nağmenin sazın
Düzenin aşkına tele dolansın
Gözlerinde gizle bakışlarını
Çekip de gittiğin o günden beri
Uzaklığın özde hasrete döndü
Tesellim olurdun rüyalarımda
Özlemin sinemde gurbete döndü
Anladım ki artık varmam imkânsız
Varmak ister isen gidelim dosta
Beraber çıkalım yol bizim olsun
Hazana kalmasın hüzün ayıdır
Bağbana haber sal gül bizim olsun
Aldırma dalında diken var diye
Rahimsin rahmetin merhametin var
Şaşırtma bizleri koyma narına
Sonsuz bir kudretin çok hikmetin var
İsmini zikreden dil hatırına
Mevcudatın muti isyandan hali
Aczimiz fakrımızla el açtık dergâhına
Biz mücrim kullarının sen bakma günahına
Er-Rahim'sin Allahım mazhar eyle affına
Rahmetin yağmur olsun gözler çöle cevrilsin
Yıkılsın şirkin putu hubelleri devrilsin
Yıkık duvar dibi çömelmiş çocuk
Karton kutularda günlük nafaka
Arada lütfeden zoraki bakış
Elde bozuk para niyet sadaka
Mevsim kışa doğru kasımın sonu
Taşları dağınık kaldırımların
Takatsiz yürüyen yorgunu oldum
Meçhule attığım ilk adımların
Mecali tükenmiş vurgunu oldum
Hayalimde bayram merasimi ben
Dürr-i Yekta isen yarin gözünde
Emsalin bulunmaz cihanda senin
Makbulsün zannımca Hak nazarında
Yer almak isterim duanda senin
Kadir bilenlere örülmez duvar
Yüklendim yükünü hepten hayatın
Yorgunum bu yüzden yoruldum anne
Dostum kim düşman kim bilememişim
Kırgınım bu yüzden kırıldım anne
Gülenlerim vardı bakıp gözüme
Tarife gerek yok arif olana
Bilen bilir bilmeyenler düşünsün
İlim irfan ehli dost meclisine
Gelen gelir gelmeyenler düşünsün
Hakikate varan yollar aşikâr
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!