Gonca gül görmedim aylardan bahar
Hangi yöne baksam bir gariplik var
Adını siz koyun malûm mevsimin
Bülbüller matemde hicrana ağlar
Tadı yok dil acı gönül virane
Nevruzların kokusuydu ilkbahar
Ya da leyleklerin laklak sesiydi
Gülistanın bir goncalık selamı
Bülbülün bir anlık tesellisiydi
Gidin tarif edin kolaysa dile
Güneşin tuvalde kızıl resminin
Seyrine dalmıştım gün batımında
Kumsal ile hemhal hülyalarıma
Kendimi salmıştım gün batımında
Uzaktan bir şarkı makamı hüzzam
Bir hüzünlü gönül ile hemhalim
O kendine ağlar yaşı bilinmez
Hırkasıyla bir de kuru lokması
Tas ile tabağı aşı bilinmez
yazamadığım bir şiirim var
ya kaçıyor yüreğimden mısralar
ya kırılıyor kalemim
sırtlamışım sanki dağları
yüküm Ferhat kadar
bitiremediğim bir şiirim var
Hiç geçmiyor değil aklımdan ismin
Bizli hatıralar daha dün gibi
Cüzdanımda saklı o eski resmin
Yalnızlığa mahkum bir sürgün gibi
Birazcık cesaret yok sanki bende
Bir yıldız daha kaysın düşsün tam yüreğine
Gökyüzünden eksilmez nice alem var daha
Merhamet tohumunu büyütürsen gönlünde
Ahvalini soracak candan selam var daha
Bir yıldız daha kaysın düşsün tam yüreğine
Gökyüzünden eksilmez nice alem var daha
Merhamet tohumları filizlensin bağrında
Ahvalini soracak candan selam var daha
Bu yolların kirine tozuna ben bulaşsam
Varıp da menzilime maksuduma ulaşsam
Varsın yorsun bu yollar karışsın gündüz gecem
Meçhuller diyarında zor olsun tek bilmecem
Beyni kemiren akıl aklı zorlayan fikir
Geçti günler acı tatlı
Talih kuşu tek kanatlı
Kimi yaya kimi atlı
Yollar bize göre değil
Engel aştık yorgun argın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!