Darma duman
Ayaklanıyor solumda soluklandığım
nefesimi kesiyor şiir boyun vede boynun...
her veda sarılışında sineme koca iki ateş
topu düşüyor göğsünden...
__Değişim__Şiiriçi felsefe__
bir tutam giz,
geçmişle ilgili.
bitimsiz tasa geleceğe dair.
öylesi eski bir kenttir umudum.
Delişya
Hayatı günden güne çölleştirdik biz...
yüreğimi sızlatmayan ayrılığım olmadı
bizimkisi başka kötü, beter be...
Güzel günlerimiz yola düşüp gittiler
DELİŞYA
Ellerim, efkar kuytusu, kederlim… bugün ustam Ahmet Arif’in ölümünün 23. yılı, yani bugün Ahmet Arif günü… bütün şiirleri dize dize hafızamda doru, segravı kısrağı gibi şaha kalkıyor, iki parça can olan gözlerin gibi DELİŞYA!... bıçkın gülüşü canlanıyor gözümde ustamın… kuytuda iki başak gözleri, kederli bakıyor ve “umudum yeşerdi mi, benden geride şiir çiçekleri yetişti mi ülkem toprağında” der gibi… tedirgin oluyorum ve kırgın… dili kesiliyor sözcüklerimin… kalemim köreliyor… yeniden yaratılacağın namuslu eller ve hasretinin goncaları açmadı diyemiyorum ve hala şiir limanı arayan yürekler gelip, senin ve göçen ustaların diline sığınıyor… ben –çırağın-; bugün senin, yarın Nazım ustanın eşiğinde boyun kıracağım… hasretinizin örsünde, dizelerimi dövüyorum, şiirlerinizden edindiğim gün ışığı çekiçle alın terimi içirerek ustam!... seni deriyorum, ustalarımın dizelerinden yürek diye gövdeleyerek DELİŞYA!... hasretçin…
2 HAZİRAN 2014
#tunaybozyiğitseyduna #ahmetarif
DELİŞYA
canım müthiş gözlerini çekti,
dalga dalga, sıcak sıcak,
yıldız yıldız bakışımlı ve öpüşür gibi…
bizim olan sohbet anlarında, çay deminde,
DELİŞYA
Gözlerin beni ağladı içine… meğer, biz erkekler nasıl da zayıfız kadında… tedirginiz, tenhayız, tık nefesiz… boyumu gördüm, gözlerinin endamı aynasında… zavallı bir karıncalığımı, küçüldüğümü… vurgun yemişliğim ateşin yüreğinde, dünde nasıl da çırılçıplak gövdelendim gerçek dilinde… dün derin-i yaralarım kabuk attı, kanadı yeniden… ateş yeniledi, kendini harladı düştüğü yerde… meğer hiç sönmemiş, sinmiş yürek dibimde… niceden sonra gördüm gözlerinin dilinde… ateş ateş fısıldadı alevi körükler gibi… bugün ustalar ustası Nazım’ın ölümünün 51. yıl dökümü… ben ki; çırağıyım şiirin ve şair ustalarımın… damarlarımda ilk ateşi ustam yürütmüştü kalbime… o gün bugündür yangınlardayım şiire… bundandır vurgunum, yitiğim, yenilginim, bozgun ve kırgınım aşktan yana, ustalarım gibi… hasretim, mecburum, muhtacım anlaşılmaya… dünden beri de mecnunum, çölüm, sahrayım… gözlerin vahamdı, sabrımdı, kör ümidim… kendimi aldatma halimdi… bugün inatçı gerçeğimdir… hasretçin…
3 HAZİRAN 2014
#tunaybozyiğitseyduna #nazımhikmet
delişya yasnura 7
şiirimin can direğisin
keman göğsümün dilisin
yüreğim bir ömür seni inlesin
straduvaryus usta yattığı yerinde gülümsesin.
Deliyar
Bıraksa uçacaktı, kafesin de ki can kuşu
Serçe bile ürperirdi, görseydi bu telaşı
dert yükü yemiş bitirmişti, kalmıştı iskeleti
__ Deniz avuçlu__
Ey salınan ilk bahar dalı nede nazlısın
çiçeklerin gülümsüyor meyve bahtlısın
gül yanağından akan ter, şarap damlalarıdır
gülmelerim solgun bu aralar
gücenik biraz yaşananlara
yine de kanatır gülüşlerim hüzünlerimi
uzun geçmişli susmalarımı...
o zaman solmaya tamamlanır hüzünlerim,
kan kaybından benzi atar susmalarımın




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!