Eğilip öpsem
Şeveren deresinin sesidir yüreğim
akıp giden suyun sesi,
uykusuz dağların, türkülü yağmurların
sanki sesini yaşama ilk defa sunan yüreğim...
EHLİ DİL (gönül ehli)
Kötülüklerin aslı, anası demiş şaraba yalvaç
gülaştı musallada gezinirken hafız buna güldü geçti.
Nigaristan da ateş nefesle buluştuda harlandı
gün ağla
deva ol gün ağla
onlar kendilerine ne gün ağlamışlar
bizede gün ağlayalar, ağlasınlar
el aman.!
biliyorum gelmeyecektin hemide hiç
aşka yorgun olunur mu
vakit ve yorgunluk kör bir bahane
aşk ertelenir mi?
Gözlerin diyorum, bir bıçağın işleyişidir
yüreğimde tad aldığım...
ah düşerken bakışların nasılda tutunurlar,
kirpiklerin kanatlarına...
yaraları dünderini...
bakışların ki gözlerin bıçağını bilediği eğeydi...
ELLERİM en itaatkar yerim
bir kent nasıl susarsa geceleri
öylece sustum,karanlığımla örtünerek
oysa en kötü kararın olmaya bile
dayanacaktı bu yürek...
seninle ellerimi son kez hakedeceğim
ellerinin yanıbaşında ayasında avcunun.
yatak da ellerinle soluklananda.
baharım eskirken son kez..
Erir yüreğimde
yüreğimin gözlerinde kan,
ey ayrılık gel de ekmeğini bu kana ban...
nasılsa yüreğimin çeliğine su vermez sevdam...
denenmiş söz gibidir acı,
gözlerim hazan yaprağı döker yollarına
yüreğimde dal kırılır hasretine...
yetiş kederin yontusu,umudum ağulanır içime
suya yol gösteren sesini al da gel,
pazarımız güneşlensin...
kendime bağrım doldu, bağırmak dan yoruldu
göğsümün içi sırtından vuruldu
kıvrılan yılanlar gibi kelimelerle kendimi zehirliyorum.
gözlerimin sesi ahraz, öldü yüreğim az az.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!