Bir canavar da olsa yüzümde görünen
Bir bebeğin kalbi içimdeki
Bir vatan da olsa uğruna ölünen
Bir bebektir belki onun için ölen
(05.09.2002, Emirdağ)
Beşinci senfoni
C minor
Yüksek moraller
Kızgın yüzler
Bir alçalan
Bir yükselen sesler
Varlığımı borçlu olduğum iki değerli varlığıma
Annem ve babama...
Ne aheste düşen karlar
Ne de yağan yağmurlar
Hele parıldayan yıldız
Bırak güneş parlasın
Nehirler ulaşsın denizlere
Karışma!
Dinginliğin gölgesinde dinlen sen
Bırak uğramasın hayat dar sokaklarına
Sen kendi çöplüğünde eğlen
Divan-ı ilahide seramedsin efendim
Uykularımda bahis yine sensin efendim
Ye's içinde olmayan mümeccedsin efendim
Güher değerinde sen müeyyedsin efendim
Uş! Aşina olan mecnun benim efendim
Bilirsin…
Her şimşekli gecenin sağnak yağmur
Her yıldırımın ardından gökgürültüsü
Bilirsin…
Yazın kuşlar sıcaklara göçerler
Bir ışık görmek umuduyla
Çıktığım gecelerde Taksim'e
Karanlık karşıladı beni zifir
Kaybolmak şarttı karanlıkta
Karanlık insanlarla ve sokaklarda
Arka sokakların tarihini okudum
Kar yağıyor umutlarımın üzerine
Burda doğmuş, burada ölecek gibiyim
Umutlarım tükendi sivile dair
Kurtulmak istiyorum,kurtulamıyorum
Don tuttu tüm hislerim
Yazmam dese de dil daha aşk şiiri
Yazmak zorundadır, aşk almışsa şairi
(02.07.2004, İstanbul)
Üç saat mesafe aramızda, 200 kilometre
Bir can burada, bir can orada nöbette
Zaman üstü yolculuk yaşananlar
Vahşi aslanlar artık kafeste
(17.03.2002, Emirdağ)
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!