Tanrı'nın varlığı, birliği
Ruhun varlığı, ölmezliği
İspatlandı Sokrates tarafından
Ve Kafkas'ın kendini bilmezliği
Aslı akıl tüm hepsinin
Bozkurtlar gibi yaşayıp, filler gibi öldük
İnsanlarla büyüyüp, yalnız kaldık
Sefere çıktık milyonlarla beraber
Ulaşılacak yerde tek biz vardık
Son duraktı, orada durduk
Vatan borcu dedim geçmiyor zaman
Acı çekiyorum her geçen an
Her doğuşunda görünüyor tan
Tan olmadan kalkıyor burada yatan
(12.09.2002, Emirdağ)
Ne kadar zor bilir misin yalnız kalmak
Dingin ruhum oldu yalnızlığa esir
Yalnızlık dehlizlerine dalmak
Ateşler içinde kavrulan bedene oldu sır
Sabahları yalnız kalkmak güne
Yalnızlık kalabalıkta yaşanır..
Sevinçler hüzünler hepsi..
Varlık yokluk
Dostluk, düşmanlık
Sevgi, nefret
Her duygu, her insani özellik
Vur, vur! Alnıma günahlarımı, enseme tokadı
Ayaklarımın üzerine basarak dansettiğin günleri hatırladım
Vur günahlarımı ayaklarıma
Düşüncelerime de ket vuramazsın ya!
Aşkımı aslımla ispata yeltendim bir kere
Durduramazsın ya!
Geçse günler anım kalır
Yiğit ölsem şanım kalır
Asker iken göçüp gitsem
Bayrak üstünde kanım kalır
Uzun günler geçmese de
Uyan gözlerim, uykudan uyan
Hayat geçiyor, zaman ziyan
Yaşam değil ebed, yanılıyor elbet
Beni uykudayım sanan
Gözler açık, her halde amade
Esir oldum gecenin karanlığına
Sensiz geçen akşamlara lanet okudum
Uykusuzluk her gece vurdu başıma
Ben sensiz yatakta döndüm durdum
Adına şiirler yazdım usanmadan
İşte hayat, kokusundan bayat
Yaş olmuş bir milyar ayakta dimdik dünya
Dağlarında kırışıklıklar hat hat
Ben hüzünlere yelken açmışken
Günahlar bedenimi aşmışken
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!