Solgun parlaklıklar
İstanbulda Ankara'yı yaşamak
Bir başına, kendimle başbaşa
Sordum kendime 'bu mu yaşamak'
(14.07.2004, İstanbul)
Demir almak günü geldi mi limandan,
Tüm sözler boş olur artık
Yaşananların üzeri kara bulutlarla kaplanır
Akşam olur, insan ruhunda
Akşamları akşam edenlere acırım o zaman
Harcanmış akşamlara değil
Yeni doğmuş bir bebeğin
gözlerindeki parıltıyı göreceksin gözlerimde
buradan çıktığım gün.
Seni hiç görmemiş gibi,
hiç yaşamamış gibi olacağım
bana inan.
Kalemimden akan denizlere
Yazıyorum bunları
Gözyaşlarımla dolduruyorum
Denizleri
Yaşayamadıklarımdan üretiyorum
Gözyaşlarımı
Gitme ne olur...
Kal belki sözlerin sonu gelmez sen gitmeden
Bitişinde ol başlangıcın isterdim
Başlangıcında olacağına bitişin
Sözlere sözler kat, üret
Acılarım var içimde sensiz yaşıyorum
Günler geçmek bilmiyor
Geceler kara soğuk hep benim için
Bir güç var ki içimde dağları aşıyorum
Dayanma gücüme ben bile şaşıyorum
Günaydın, güzel güne güzel birini görerek başlamak ne güzel...
Güzel biriyle geçirilen güzel zamanların özlemiyle başlayan günün neresi özel? ..
(07.07.2005, İstanbul)
Ruhlar gördüm, özlem dolu
Özlemleri acı yüklü
Sanki acıyla bir oldular
Gecenin karanlığında kayboldular
Gözler gördüm boş boş bakan
Savaş alanının sıcağında
Güneşlere eş yanmak mı
Biz biriz, ama her birimiz farklı
Kardeşlerimizin kucağında
Bir orman ateşi ocağında
Cansız yüzler gülüyor sokakta
Kayıp ruhlar geziyor sokakta
Ateşsiz aşklar yaşanıyor
Gözyaşı akmıyor yanaktan
Gözler boş boş bakıyor etrafa
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!