Kırıldığı yerde döner insan,
En acıyan, en incinen köşesinde,
Sessizce, usulca,
Yeniden doğar.
Ben seni, kalbimi kırmazsın diye sevmiştim.
Nereden bilebilirdim ki tuzla buz edip ellerime vereceğini...
Bir tebessüm gibi duruyordun oysa avuçlarımda,
Şimdi içim de kar, fırtına, boran, hüküm sürüyor sessizce.
Olmuyor işte.!
Göğüm, güneşim, sesim, sessizliğim...
Ahım, ahvalim, anlatamadığım...
Sustukça öldüğüm, konuştukça boğulduğum.
Oy yüreğim
Oy yüreğim derdin ne senin?
Neden durup durup yaramı deşersin?
Bilmez misin sol yanım felçlidir, istesen de konuşmaz.
Dili laldir, kulağı sağır ciğerlerine kan dolmuştur nefes almaz...
Reva mı
Ruhumun uzaklarından köşelere gelip yerleşmiş
Düş kırıklarım...
Zamanın çatlaklarına birikmiş de birikmiş,
Benden habersiz gönül yaralarım...
Seni Böylesine Sevmeseydim
Takılmazdım belki sözcüklere,
Kırılmazdım başkasından duyduğumda…
Acımazdı sol yanım, ölürcesine.
Seni böylesine sevmeseydim!
Ey Rabbim sana geldim
Göktekiyle, yerdekiyle, ruhtakiyle Sen ile,
Ne varsa benliğimi yakan,
Peygamberin Muhammed'in
Ardına takılıp
Arslan'ın Ali'nin yolundan yürüyüp
Sensizim,
Gecelerin en karanlığında,
Yalnız bir başına parlayan,
yıldızlara baktıkça,
İşte gidiyorum,
Ateş olup yüreğimden yanmaya,
Yağmur olup sessizce toprağıma akmaya.
Savrulup rüzgârlara, ile düşüp geceye,
Usul usul kaybolmaya...
Ben seni yoklukla varlık arasında,
İmkansız düşlerin kıyısında,
Sessizliğin zemherisinde donarak sevdim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!