Bir kadranın arşında dönüp dolandı zanan
Nazlı bir gelin gibi süslenip durdu şafak
Akrabin yanağını öpüp koştu yelkovan
Bir ahmakın başında her sabah düştü kalpak
Yatağımın ucuna sanki taşındı gurbet
YOL VE YOLCU
Ben yorgun mısraların bitkin düşmüş şairi
Hep tehire uğramış mektubun hamalıyım
Aşkın sırrına matuf en mümtaz mefahiri
Yaşanmış hikâyenin mahfuzu gül dalıyım
YÜZLEŞME
Ruhumdaki zelzele, canımdaki göçük, kanımdaki sancı
Kemiklerimdeki catırdama
Ben;
Yaşayan enkaz, nefes alan ölü
Bozulan nedir diye zamana soruyurum
İnsanmı düştü bilmem nefsin çelik ağına
Cahiliye devrinin derin karanlığına
Bu karanlık menfezin ucunu arıyorum
Bakire sabahımın senmisin ilk günahı
ZAMANDAN GERİYE
Zamandan geri geri tekrar sayarken bu gün
Okula başlamıştım bir defterle daha dün
Ömür buyu yediğim bir seferlik tek öğün
En başa son satırla hâhû başlandım hayat
Zehirli gagalara maruz kalmış beyinler
Sarayler in'e döndü, saraya döndü in'ler
Cübbe, sarık pazarda Ederi birkaç kuruş
Ucuz olunca böyle şeyhliğe kaçtı binler
Keramet fışkırıyor en köhne köşebaşı
Ağzımızın tadı, huzurumuz, ruh sağlığımız bozulmadan, iyi bir bayram geçirmemiz dileği ile, sevgiler, selamlar...
Sağlık, esenlik ve 2024'ü aratmayan bir yıl dilerim,
Sevgi, saygı, muhabbetle...