Külü gül rengine bandılar sinede Avuçladılar
Gül'ü ateş renginden aldılar hep yandılar
Bize yanmak mı düştü ey yar bizi hep yaktılar
Avuçladık yangını sinesinden gül dalı diye aşkla
Dert işte deva nerde aşık olan yalnız kalmaz
Unutturmayan unutulmaz unutma
Sevgililer sevgilisi hasretim sana
Gönül zikreder adını yar hep aşkla
Gözyaşları seni sorar oldu ey sevda
Ölü kalpler dirilir sende imanla
dost bilirim ben ölümden geçmiş can diye gelmiş
yar bilirim ben kendinden geçmiş sen diye gelmiş
can bilirim ben benliğinden geçmiş dost diye gelmiş
gönül bilirim ben her şeyden geçmiş yar diye gelmiş
her mevsim gönüllerde yeşeren aşklar bilirim ben
Seni özlemek seni senle yaşamaktır
seni yaşamak ben olanı unutmaktır
ben olanı unutmak sana kavuşmaktır
kavuşmak aydınlanıp arınmaktır
Sevgili dünya senle aşk mekanıdır
İçten bir gülümseme yetiyor bazen
Ama insan yaşadıkça katılaşıyor
Güzel bir tebessüm aranır olmuş bak
Işıklar içinde kaybolup gidiyoruz
Tükeniyor insan tükeniyor mutluluklar
Hayat eski bir radyoda kırık dökük bir şarkı
Özlerken seni aşkın mihrabında
Ömrüm sanki aşkın girdabında
Tutsagım bir sevdanın olmazında
Yol zifiri karanlık kör çıkmazında
Sorulursa yüreğim kan uykusunda
Diyorsun ki yar al aynayı ameliyata
Vur neşteri kanasın yansıma
Ey kuytuluk bir boğaz da saklanan inci tanem
Yedi kule mabedinin eşsiz gizemi
Gözlerine sürgün edildim sevgilim
Ahu yarem tek parem
Ben aşkın bir nefereyim
Sen benim kutsalım
Davam kavgam sevdam...
Şimdi bu senin çektirdiğin sürgünde cefadır
Lakin bilmelisin senden gelen gönlüme sefadır
Yar Taşınca volkanlar gönül aşkınla coşmaktadır
Mavzer yatağında bulunan can sana kurbandır
Dönülmez anılarda duyulan özlem bana hatırandır
İlkbahara hasret sonbaharda yaprak döktük
Aşk ile semada sevgiliye yar diye döndük
Kazılan mezara duygu seli gibi kendimizi gömdük
Zindan evinde sürgün öylece son nefeste öldük
Yüreğim kafeste aşkın benliğimin her zerresinde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!