Sen zenginin sofralarından
ben fukaranın açlığından
bahsederim
sen onun Ferrarisinden
ben iterek çalıştırdığım Tofaştan
sen sosyetenin ilişkisinden
denizin kenarında
iskelem var artık
yola çıkmaya
hazır bir de kayığım
uzaklardan seyretmek
havada kokusunu duymak
İstemem bu saatten sonra
kalsın
umut olmasın gelişlerin
kapadım kapıları kilitledim
söndürdüm bütün ışıkları
görmeden artık geçebilirsin
hayallerimi süslemek için
kesip astığım resimler
hepsi siyah beyaz
hayat ve gerçekler öğretti
yaşamak için renk lazım
kırmızı dudaklar
uzaklara düştün
be gülüm
ellerim değil
sesim bile ulaşmaz
zamana yazdım
hasreti sar
Denizi sığdırdım hayatıma
mavisiyle baktım
dalgalarıyla coştum
sesim martılar oldu
yıllarca yaşadığım
kum taneleri servetim
Hasrette bazen güzel
baktığında renk renk çiçekler
beyazı pembesi moru sarısı
hatta umudun kırmızısı
durur karşında bir serap
hasretin mavisi de güzel
gecelere sıkış mamalı hayat
günün finali belki
gülümseyerek hatırlıyorsan
bu sana yakış malı
dert keder kasvet ne
siyahla beyazın arasında
nasıl tanıştık hatırlasana
bir kitabın sayfalarında
karaladığın kelimeleri
o üçbeş harf yığını
aşkla tanıştırdı
ilk kez hızla çarpan




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!