Hırs küpüne bindim nefis dağında
Tükendim sandığım gençlik çağımda
Tevâzu eksildi sevgi bağımda
Gönül pazarından edêp aldım ben.
Nefis günâhlara alışsa bile
Her şeyi tartışmak gerek,
Tartışmaya bilgi gerek,
Bilgi tek başına yetmez
İlim gerek edep gerek..
Yüzünde açan güllere
Hazır nâzır bülbüllere
Mühür vuran gönüllere
Efiloğlu denmiyor mu?
Rastıklanmış kaderini
Efiloğlu göçebedir
Evi barkı yüreğidir
İnsân olmak dileğidir
Hele fânî bu dünyada.
Deli gönül çok mutluyum
Ne kadar güzel bir mertebe bilsen
Yeter bana güzel insân desinler
Allâh'ın adıyla mektebe girsem
Bin vefâkar iyi insân desinler
Seni yaratana kurbân olayım
Keltepenin taşları babam
Kalem gibi kaşları
Bana Cennet geliyor babam
Yarimin bakışları.
Oy duman mı duman mı babam
Yakışmıyor sana beni terketmek
Mert dayandı nağmert kaçtı sevdiğim
İnsâna mahsustur bunu farketmek
El dediğin yara açtı sevdiğim.
Aşk dersini asar oldun gün be gün
Susturamaz sazı teknolojik vız
Durmayı bilmeyen nota'dan çıkar
Cürmü kadar yer yakar kişiliksiz
Haddini bilmeyen kota'dan çıkar.
Elbette sözümüz yoktur rebâba
Unuturum beni ben sen değilim
Uyutursun beni ben ben değilim
Ne söylersen söyle ben şen değilim
Boğzımda ilmeklenmiş saf tel ya
Gam'ın düşer yüreğime Eftelyâ
Duyduk duymadık demeyin
Haramdan lokma yemeyin
Yörükten başka sevmeyin
Sevecekseniz yürekten
Git bahçeye meyveler dik




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!