Sırtına yüklenmiş dünyâ yükünü
İniş yokuş demez çıkarken gördüm
Hele anlat dedim nedir? öykünü
Çok derinden bir oof! çekerken gördüm.
Bir baba gördüm müşkül durumda
Neyleyim bahârı faydasız yazı
Şu yüce dağların kışı lazımdır
Bende sabır taştı taşacak gibi
Metânet bağından bir taş isterim.
Neylleyim makamı çapsız şöhreti
Bazen kaptan bazen tayfa
Kimseden görmedim fayda
Kitaplarda sayfa sayfa
Benim öyküm bir başkadır.
Şeker gibi dillerinde
Bir bayramda böyle geçti
Kimi güldü kimi göçtü
Kimisi kan zehir içti
Yaşamaya tutunurken
Gidip gelir keşkesinde
Kâf dağını taşıyamaz kanadım
Özledikçe için için kanadım
Dünyâ denen zindanlarda aradım
Bir "belki"ye ne çok ümit bağladım.
Yüreğime şu kalbimden komuttu
Gidiyorum hiç bir sefâ sürmeden
Mutluluğa eren var mı gülmeden
Ölen varmı benim gibi ölmeden
İşte ben, bir de ben, bir benden başka.
Bir saray yaptırdım mezrâ iline
Deli gönül şu alemin derdini
Sen mi çekeceksin yoksa bir ben mi
Düşürmeden ele karşı gardımı
Sen mi seveceksin yoksa tek ben mi
Sahiden uçursam gönül kuşumu
Dudaklarımda miskin bir ıslık var
Lâdes dirgeninde asılısın yâr
Sîretine söz geçmeyen bir kulum
Ben kaybettim sen kaybetme nazlı yâr.
Ateşler bileyli keskin sıratta
Bir ceylan gördüm göl kenarında
Boyu fidan gibi selvi'ye benzer
Yolunu bekledim yol kenarında
Yıldızları sönmüş geceye benzer
Dağları kuşanmış al'ınan mor'nan
Bazen yetim öksüz kalbin hecesi
Aydınlığa kulaç atar gecesi
Sessiz sessiz göçüp gider nicesi
Bir Yusuf,bir kuyu,birde ben kaldık!.
Bazılarının kâbri bile olmaz,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!