Hakîkati kimi olay gösterir
Niceyi gün geceyi ay gösterir
Doğruyu ok yanlışı yay gösterir,
Bizim hedef hâkka varmak içindir.
Kusur aramayız yaratılanda
Bir göz şu dünyâyı görür giderim
Tulumu çulumu sürür giderim
İçinden içinden yürür giderim
Kâlbinin zümrütlü kalelerinden..
Üç koyun verdiler güdemez oldum
İnsanoğlu ipsiz algar'a benzer
Kimisi sahipsiz davar'a benzer
Temeli bozulan duvar'a benzer
Sıvası boyası dökülsün de gör.
Fırtına kasırga olupta essen
İnsanların düşmanlığı kininden
Korkup,köşelere sokuluyorum
Şu yalan dünyanın içinden geçip
Nalına mıkına dokunuyorum
İnsan insân olur gayret azmiyle,
Ana varya dokuz ayda bir kere
Ölüp ölüp dirilirler bin kere.
İşte dokuz ayda bilki bir kere
Babalar da dokuz doğurur elbet!
Hazırmısın hasta dostum baybaya
Denize deryaya ağları gerdim
Yunus'un dilinden sesleniyorum
Şirin'ceden girdim dağları deldim
Ferhat'ın böğründen sesleniyorum
Kimseyi kimseye varıp demedim
Acıdan biçâre uyumayanlarla
Aç'lardan korkupta uyumayanlarla
Feryâtla figânla bak uluyanlarla
Evveden âhıra hep dolusun dünyâ.
Karanlık kinlenir görünce münevver
Pencereden bir yel esti çarptı kapıyı
Sallandı bütün duvarlar yıktı binayı
Senin gibi evlât darda koymaz anayı
Eller kadir kıymet bilmez döngel bebeğim..
Oğul oğul ses ver oğul bir bak yüzüme
Ateşle dönen değirmen taşı
Etrafını yakar yıkarda geçer
Vampirin dişlemek işidir işi
İnsanın canını sıkarda içer.
Ateşime dönmesin pervâneler
Gayrı dayanılmaz oldu hayatım
Nefes almak para bu nasıl iştir?
Ne malımız kaldı ne kat'ım yat'ım
Dört yanımız yangın dört yan ilistir.
Her şeyim değişti değişmez huyum,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!