Eğerki yetinmeyi öğrenmezsen
Mankafa! yitirmeyi öğrenirsin.
Bu hayat, insanı câhil bırakmaz!
Ya, istifâ etmeyi öğrenirsin!
Dedim"adın nedir?" dedi ki "ölüm",
Dedi ki "sen neden sormuştun gülüm?"
Dedim "etrafımda dolanıyorsun
Neden yakın yakın geçersin ölüm?
Dedi" Yaratandan izin beklerim
Her türlü uğraşın boşa nâfile
Adaletinde mi çıktı tâtile
Ölüm bile isyân etti kâtile !!
İnsanoğlu susar hâlâ ne diye..
Deryâ oldu kadınların gözyaşı
Ölünce gidilir sonsuz bir yola
Çat kapı çalıyor ölüm dediğin
Üç günlük dünyada bir ömür mola
Olsada geliyor ölüm dediğin.
Ölenleri görmemişsin besbelli
Ne gece ne gündüz rahatım kaldı
Sadece elde kabahatım kaldı
Kim bilir ne kadar saatım kaldı
Ölüm denen hastalığa tutuldum.
Kan içtim kızılcık şerbeti kustum
Ezelde varmıydın ki,
Yokluktan korkuyorsun
Topraktan yaratıldın
Mezardan korkuyorsun.
Şu kadar insân ömrü
Hatalarım günâhlarım dağ gibi
Eriyorum günden güne yağ gibi
Bulunmamış gençlik denen çâğ gibi
Ömrün hıtâmında ölümdür gerçek.
Hiç farketmez ot değilde et yesen
Gençliğimi şımartan
Her yolumu daraltan
Arzusu her gün artan
Ölüm gelsin nefsime.
Mükâfâtı hâkezâ
Evlâtların hayırsızı çoğaldı
Evlât baba ruhen çöktü bunaldı
Dün de herşey ne güzeldi doğaldı
Bu gün ölüm kusar fikirler bize.
Ölünce kendini soyan olurmu
Bir dağbaşı yalnızlığı yaşarım
Ölüm sessizliğindedir bedenim
Duygu yüklenmişim benden taşarım
Gönül vurgun yedi budur nedenim
Derindir görünmez yürek yarası




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!