Seyfi Karaca Şiirleri - Şair Seyfi Karaca

Seyfi Karaca

Tan agarinca yasam carkinda baslayan günün gün batimi kizillariyla otlara meralara böceklere agaclara asmalara sigirlara sürülere kuslara calilara daglara derelere cardaklara evlere ve insanlara ayrimsiz ve dislamasiz aksamin ucsuz bucaksiz devinimini, döngüsünü, kainatini ve DÜNYA EViNi toplayip getirdigi sosyolojik yapilanmada en belirleyici kistas, Evrim-Devrim düzen dengesidir.

Bilimin Selleksiyon veya MUTASYON diye adlandirdigi cagina, degisimlere veya dönüsümlere uyum saglamakta tutunamayan; dayanma direnme bagisikligini yitirerek tutunamadigi baskilayici kosullarda sürekli yitirdigi degerlerle azalip eksilen erozyonlara hic bir hazirligi olmaksizin karsi koyamayan zayif olanlarini ve düskünlerini ayiklayarak BASKIN gelenin ancak soyunu huyunu ve varligini sürdürebilme sansinin olduguna dair `degisenlerle beraber BASKALASMA ` diye adlandirdigi ve tarih boyunca kendini kanitlamisligiyla kilit ve kesisim noktasidir yeryüzü yasaminin vazgecilmezi olan Evrim -Devrim düzen dengesi.

Dünya hayatinin zitliklarla ancak mümkün oldugu hic tartisma götürmeyen karakteristik özelliginde ilk önceligi olan bu olgu, ayarini düzenini sasirmasi veya sekteye ugratilmasi halinde hersey dogal yasam gelisim ve degisim sürecinden aksar, tökezler, sapar; ve saat dakkadan geriye düser, gelecegi olmayan yarinsizliga cürür cöker ve kokusur kayitsiz ilgisizlige terk edilen ilim bilim tarih tarim üretim paylasim dil klültür özgürlük özgüven ve cografya. Toprak izini yolunu sasirdigi iklimden cevreden buluttan ve sudan ayrisir bile bile yagmalayip yikan yakanlarin keyfiyetine buharlasir, isleyen calisan her sey inanilir güvenirligini kaybeder, dirligini sagligini sihhaini yitirir dag dereden uzaga kopar cözülür, tadi bereketi kalmazlarin istsmar ve sahtekarligina kan kusar hilesi hurdasi harama yalana ayarli kurulu hormonlu zikkim zehir tezgah. Toplam inthar ve izdiham hasilatinda herkesin farksiz istisnasiz birbirine imrenip benzesmesiyle bütün yalanlar, riyalar, ikiyüzlülükle, fitneler, fesatlar, anormaller ve asosyallesmeler g+ünü birlik iddasi ve ifadesi degisen zikzakci sarmalda normale sayilarak güc nufus gösteris ihtisam baski tehdit araci kilidigi; görgüsüzlüge merak salan sosyolojik bozgununu siyasi sahtekarligin gayri menkul tasinmazindan sayip adresini ve adini hak hukuk adalet dogruluk dürüstlük koyan nitelikli kalpazanlari sayesinde BANKA, BORSA, MEDYA, SANAYi, TARiKAT, MAFYA ve SIYASET sömürücülerinin kelepir mali ve mülkü olur ülke devlet millet ve insanlik. Cünkü dogal degisim dönüsümlere hazirligi olmayan keyfiyet, sürekli her seyi kendine istif ederek biriktirdiklerinin en basinda sosyal esitsizlik , gelir dagilimi adaletsizligi ve paylasmadan yoksun bagnaz bencilligin kültürel dengesizligini artirdigi her türlü dayatmaci SAPKINLIKLARA yol ve meydan vererek mal mülkiyet sahibi sandigi ayari düzeni ve nesiller arasi etkilesim ve iletisim mirasini saglayan EVRIM-DEVRiM ilkeselligi bozulmus olan insana, dogaya, börtüye, böcege, saygiya, aidiyete, onura, daga, ormana, bugdaya, zeytine, inanca, duyguya, düsünceye, dünya binasina, kainat evrenselligine, denize, kimyasal hormonlastirma harciyla ve yapay zeka profillemesiyle kendi yapisal bozukluklarini tasiyip barindirma sartiyla zoraki hüküm ve sekil vermeye calisir.

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Bütün bariyerleri sinirlari engelleri zorluklari kendi dogal döngüsünde kalarak fizyolojik ekolojik sosyolojik ve kimyasal kural ve kanunlari icinde asabilmenin degismez kaynagi HAREKET ve DEViNIMDIR. Hareket ve devinimin sürdürülebilir kaliciliga üretkenligini, dengesini, enerjisini, birikimini, ihtiyacini, düzenini ve devamliligini saglayan muntazam gücün saglayici unsuruysa EVRiM-DEVRiM sürecleridir.

Dogumdan ölüme ve kendini besleyici degerlerinden hic bir baskilayici etkenlerle tahribata ve bozulmalara ugratmaksizin; dogurmayi tekrarlayarak degiskenliklere kendi bagisikligiyla artip cogalmanin yapici uyumunu saglayacak DOGAL GELISiMLERE ( adaptasyonlara ) Evrim`lesme denir. Iyi ile kötünün, yani olumluyla olumsuzun birbiriyle sürekli catisan celiskilerinden dogan ve gelisenleri sürekli tekilcilige ve TEKELCiLiGE baskilayan her kokusma ve cürüme, bünyesine yüklenilenleri tasiyamaz hale gelince icinde biriken bütün ( sosyolojik ekonomik siyasi kültürel…) yiginlasmis ve sagiltici careler arayan birikintilerinin buldugu her yoldan ve damardan sosyolojik bildirimini DISA VURAN tepkisel olguya ise Devrim denir. Her iki hayati degerdeki vazgecilmezlikse, kendi dogal denge düzeninde hic durmayan ve sürekli hareket halinde olan EVRENSEL döngünün degisen dönüsen durumlarina göre sahip oldugu aidiyetlilikle ve bagisiklik degerleriyle canli cansiz her seyi karsilikli var etme baglamindak uyumun geregine mecbur ve zorunlu kilar. Böylece daglar kita platolarinin hareketliligi sayesinde büyür veya kücülür, kayalar büyük kütlelerden kum tanesine dönüsür ve evrilir, bireyler toplumlariyla birlikte asla haric uzak kenarda ötede veya disarda kalamayacagi etkilesimin kapsayiciligiyla hayatin her alaninda aliskanlik ve davranis baskalasimlarinin evrimsel devinimlerinden gecer. Buna yol ve firsat bulamadigi kalip ve kabuklar altindan sorunlasan cürümelere ve celiskilere tikandigi kabuklari kirarak dogal evrim gelisimini saglayamadigi ve kendini baskilayan örgülere ve duvarlasmalara karsi cikisli akibetinden kacinilmaz devrimsel kirilmalari yasar.

Kücük kütlelerin büyüklerinkinin hareket alan agirlik güc kuvvet enerji ve yer cekimlerine tabi oldugu evrensel kurala göre miladini doldurmus veya yolundan yörüngesinden sapmis her bozulma, geregini yerine getiremedigi Evrim-Devrim düzen dengesindeki yoksunlugun ve cürümüslgünün bedeli olarak celiskiler yumaginda kaybettigi yikimlar oraninda yutan sömürenlerin bedensel gidasi ve yapisal lokmasi olur. Kücük gök adalar galaksiler toplumlar böylece yörüngesine girdikleri sömürüp yutanlarin güdümlü uydusu veya kendine baskin gelenlerin bünyesinde erir, yabancilasir ve yok olur.

Devamını Oku
Seyfi Karaca


ALAMETI FARiKA ve FÜCURATI FECAAT 3
…..
Her seyin makul olanlar siniri icerisinde olusum ve gelisim sürecini yasamasi ve sürdürmesi EVRIM`in tanimsal izleniminde olup biterken, makul olmayan sinirlari zorlayarak her alanda devrini dengeleyen zamanina gecikmisligin sagiltimini ve onarimini yapmak icin sosyal siyasal ve toplumsal tepkimelerle zorunlu degisimleri saglamak, DEVRIM`lerin ilgili alakalilik konusudur.
Hareketin etkilesimin iletisimin ve degisimin olmadigi bir yerde asla aidiyet bagi, ortak yörüngesi, özdeslik yapisi, anlamdaslik dokusu ve yasamin bizzat kendisi asla mümkün olmadigi,hareket halindeki her sey ise kimi yerde fiziksel kimi yerde kimyasal ve evrimsel degisimleri kacinilmaz kilarken, özünde ve esasinda ULUS unsuru olmayan hic bir Devrim`inde kendini besleyen kaynak yoksunlugu sebebiyle tutunabilirligi ve devamliligi yoktur. Bu yüzden dogal sürecli cagdas döngülerle evrimsel degisim ve gelisimlerini saglayamayan tikaniklik mutlaka biriktirdigi sorunlar kabugu altndaki baskiya zorbaliga ve dayatmalara karsi daha fazlasini tasimaya gücünün ve imkaninin yetmedigi her kirilgan vcatirdamadan yahut ciban basindan patlayip püskürecegi tepkimelerle disa vurumunu gerceklestirir. Adini DEVRiM diye adlandiran bu sosyolojik baslik, Emek -Sermaye cikar celiskisinin yarattigi derin catlaklikta ULUS`u degil SINIFLAR ARASI CATISMAYI merkeze koydugu icin Rusya`da gerceklesmis olan EKiM DEVRiMi , diktatörlügünü kutsadigi PROLETARYA`nin zamanla kendinden önceki lanetlediklerinin toplumundan kopuk seckin üstün ayricalikliga bütün yolsuzuklarini rüsvetini yozlasmasini tembelligini gericiligini menfaatciligini yalinsakligini bencilligini bosvermisligini sablonculugunu ayrimciligini tembelligini hantallasmasini kendi kaderine terkedilen idaallerden geri dönüsümlüge her türlü ihanet ve istismara acik oldugu sebebiyle terk edildi. Cünkü icinde insanlik tarihi kadar kklü ve eski ULUS bilinci olmadigi sebebiyle, sadece SINIFSAL cikar ortakligina sadece sekilsel istirak etme düzeyde üretilmis yapay ve siyaseten gecerli toplumsal macunla kendini ait kalici ve kayitli göremedi RUS DEVRiMCiLERI. Ayrica da bütün sorunlarini kendi kaygisi duygusu düsüncesi emegi katilimi inanci ve katkisi olmadan hazir cözüm paketlerinde bulan bütün sovyet toplumu, cagdas yasam denen kutsal isi savsatarak pilanli programli güvencelerde hazira konmuslugun dönüm dolasiminda zaten kendini ait hissetmedigi her derli topluluga durmaksizin sistemin dibini bosaltan kapanmaz ihmal delikleri acti.
Böylelikle Rus Devrimi`nin kurdugu bütün her sey yikilip yerle bir edilirken, hic kimse ne Mark`a, Ne Engels`e, Ne de Lenin`e tanidiklik bildik gösterip koruyan kollayan ve kendinden sayan sahiplenmede bulunmadi. Sanayi ermayesiyle Banka ( Finans) sermayesinin GLOBAL küreselciligin Neo Liberal Vahsi Kapitalizm`ini gelecek bütün zamanlara sinirsiz sorgusuz yayilmacilikla esir pazari GARDiYANCISI olarak kurar ve imar ederken, tarifesini OLIGARSiK ÜST GÜRUH olarak adlandirdigi cukura RUS OLIGARTLARI, BATI EMPERYALLERi`yle ortaklasa ittifak ( Gorbacov -Regan Peretroyka cinsi düzenbazlik yaygarasinda ) ederek yikip yok ettikleri DEVRiM getirilerine cöktü capulculandi. Ayni cevrim carkinin CiN cografyasini dogru dürüst ISCI SINIFI bile olmayan SINIFLARARASI catismayi kodlayarak PROLETER ÖNDERLIK etiketi giydirilip `madem bu yolun yolcusu olduk baska hic bir hayat basliginda Devrim yapamayacaksan bari KÜLTÜR DEVRIMi diye adini koyalim `a indirgenen sey, tarihsel gelisimlere uygarliklarin besigi olarak yazdiran CiN`lilerin ulusu olmayan devrimi, zaten RUS PATENTLi sahte yapim ( emitasyon ) bir seydi. Bu yüzden de kendini emperyallere pazarlayip satarak, ic döllenmeli kamburlasmadan kendisi vahsi kapitalizm dünyasina en azgin Neo Liberaller acgözlülügü ve verimliligiyle hizi giris yapan bizzat Cin`in kendisi sömürenler ve yayilmacilar listesinde konforlu yer aldi.

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Tuna kiyisindaydim dün degil evvelisi günü. Kar yagmaya ara vermis yagmur yüklü bulutlarin agir ve yorgun cevirip dönen carkiyla, her birinin camekanlarinda hala Noel yildizlari yanip parlayan al benili dükkanlarin hic birine girmedim. Sokak calgicilarinin solo yahut coklu, tap taze ve canli melodilerinde durdum kaynastim. Icimdeki dipdiri ritimlerin tanidik gelenlerine ses verdim , es gectim sus düstüm. islakligi kurumus kaldirim taslarina ruhunu boyayan gezgin ressamlarin renk renk tebesirini sanki benim ellerimmis gibi dokundum hissettim. Irmagi gidebildigim kadar hafta ortasi insan tenhaligiyla yürüdüm, martilara ekmek verdim, köprüden YENI ULM`e gectim döndüm dolastim….

Tuna Almanlari`nin tipki Volga Almanlari hikayesiyle özdesen yoksullugu sefaleti ekmeksizligi dünyada barinacak yer arayislarina birebir benzeyen yüzyillar boyu kalkip brdan heryere göctüklerinin duvar tabelalarini okudum. Duvarin birinde Ikinci Viyana Kusatmasi`nda Tuna`nin akip gittigi bütün köyler kasabalar ve sehirlerden Türk`lere karsi bilhassa Vatikan Papazlik merkezinin kundaklayip örgütledigi savas ve erzak yardiminin ULM`da toplanma ambarinin neresi oldugunu da okudum.

Tertemiz havada, saatte elli kilometre esen rüzgarda yorulunca gittim Katadral`in arka sokaklarindan bir kahvese oturdum. Hüpürdedip lokma kirtlarken baktim sakat sandalyasini yanina hic kimseyi rahatsiz etmeyecek tertipte yerlestirmis seksen…hatta bilemedin doksana yakin bir kadin, üzerine tir tir egildigi gazeteye hic bir satirini ve sayfasini iskalamadan deriiin derin hem okuyor, hem yoruyor, hem süzüyor, hem evirip ceviriyor; arada bir de derin dalip okumaktan sogumaya unuttugu kahvesini yudumluyordu…Okumak…..!

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Yapilmis sustali, tüm diger ölüm zulüm silahlanmalari gibi bulanmis köpürmüs her kizginligin gözünü gönlünü kin ve katliam bürümüs tornalardan ciktiktan sonra, icatci ustasina dahi amennasi uyumu ve itaati olmayan, her an konuslandigi kilifindan siyrilarak saldirganliga hali hazir keskin bilemisligin icat oldugu icabini yerine getirmekten öte maksadi manasi tarifi islevi ve icerigi yoktur.

Ismini kanitlayip ispatladikca sevgi saygi onur hak adalet kanun nizam dil kültür özgürlük hosgörü yol akil bilgi yordam ulasim iletisim emek paylasim gibi bütün toplumsal degerliligi sosyal hayatin devre disinda birakarak trafigi islemeyen; ve dengesi düzeni cöküp cullanmis haydut harami soysuzlugunun yalanlarina talanlarina ve yanlislarina ÖZELLESTiRiLEREK, uyusturup sindirdigi güdümlü bagimli yaygin ve yerlesik ölümcül sessizlige imtihani hic bitmeyen sabrini korkusunu sefaletini cehaletini acziyetini karanligini sadaka muhtacligini ve zavallilik acziyetini dengeleyip dagitan ezici soyguncu sömürücü güruhun kendi cikari önceligine her sürüklenip giden felakete sürüklenmeyi zerrece umursamayip; dil yol mantik fikir kültür bellek bilinc söz sanat algi yetki irade hukuk hak egitim mimari insan toplum…. dengesi düzeni bozulan herseyi devlet millet iradesi yerine silah ve sustaliyi cekip saldirmaya her an hazir MAFYALASMIS bir haydut harami cevrim carkiyla , kazanilmis bütün ülke imkanlarini keyfi zevki kiyagina seferber edip, hicbir özgün tavir sergileme bagisikligini, itiraz cigligini, karsi koyma direncini, tepkisel hak idda etme duyarliligini görmez duymaz bilmezden gelme dümeni dalaveresi sinsiligiyle hep `kendini savunma ` MADURIYETi ahkamlari kesmek; Karadeniz Mafyasi, Kürt Mafyasi, Mülteci Mafyasi, Muhacir Mafyasi, Otopark Mafyasi, Uyusturucu Mafyasi, Organ Nakli Mafyasi, ve Ülkücü Mafyasi gibi gibi devletin olmadigi bosluklara yedeklenip yuvalandi.

Burada devletsizlestikce MAFYALASAN üretim, egitim, hak , hukuk, adalet, ilim, bilim, egitim, huzur, saglik, güven , ilgi, merak, koruma, kollama, tedarik, temina, sevgi, saygi yoksunluguyla hic bir saglam kisi karakter ve kurumsal yapinin sag diri dinc dayanikli düzenli isler calisir inanilir güvenilirlikte salim kalmasi haliyle ve asla mümkün olmayacagi gercegiyle; özgün ve özgür bireyliligin liyakatli onurlu ve itibarli yönetim ve denetimliliginden ihmal edilen her sorumlulugun yerini elbetteki rezillik kepazelik afyonlariyla avunup beslenip kanan toplumsal cürümüslügü ve yikimi besleyerek, karakterden bozuk kisiliksizliiklerinde bütün hayati degerlerin icini bosaltarak yozlastirmada had sinir tanimayan, dümen dalavere yolsuzluk sahtekarlik simsarlik talan tecavüzcülügün top yekün magazin furyasinin tarikatiyla tefecisiyle mütahidiyle medyasiyla borsasiyla siyasetiyle bankasiyla ortak cikar söhretlileri cullanip ceker cevirir.

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Sanki yokluguna geldikleri dünyanin umursuz umarsiz döküntüleri gibi
Duyumunu düsüncesini ortama ayak uydurmanin tamburundan cümbüsünden
Alafranga sosyetik boyali yamalisi süslü farfaraliferaceli tangali yahut cübbeli
Darbka ile saksafon arasi oynak nagmelerle bereketi bol oriyental
Ille farklilik yaratacagim ayaklaraltina düskünlügünü kimslere kaptirmamak icin
Söküldükce bütün yozlasma yirtmaclarindan ilik ve fermuar cözerek

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Öyle yani..
Ben elleri hayat toprağında neşir haşır bağban
Diktiğim baktığm asmalardan filizleri bahar olmuş dal yaprak
Ben akılalmaz güzellikleriyle yetişsin diye gece düşlerinden büyüyen
Sabahım..
Uykumu kara zindanlarda mahpus koyup

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Aksam dönüsüne tesadüfen
Hicbir yere yakin merdiven bir avlunun tenha basamaklari basinda
Yoldan öteden habersiz dünya sehri gibi bir bahar garip
Oturmus ev halki sadece aralarinda suskunugun uzak derinlikleri gezinen
Üfürülmüs nargile fokurtusunu andiriyorlardi
Usuuul usul alaca karanliga batip giderken gün

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Dil pelte dirsek camur
Ayazlamakla isinmak arasi kara kara karamsar
Serin ormanlardan aksam evlerine varip giderken kalabalik mi kalabalik gün
Petrol pompacisi bir atlet bir don bir cift corapsiz potin….
Subatin burasinda iyi misin buz musun diye sorana
Cekmis kafayi derme catma oturakta saat sekiz dokuz sirasi caddekenari

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Kiraz rengine boyali kinali
Ufkun haziran yerinde kirlangiclar serpilirken aksam behrine
Dündegilin evvelisi bulutlarin yagmurlara sagnak ladesler biraktigi
Pinarlasip akan bahtiyarligin bir yay bulup siiiiim sim..
Telli duvakli kemanda inceden inceye seyre sürgünleri taksim oldugu
Bittiginde sus…

Devamını Oku