Korulukta kiyida kösede patikada tren istasyonunda neseli hüzünlü fayton sefasi kör fink topal ve derin dokunakli savas baris anna karanina üzgün bogunuk Tolstoy`dan; veya kendi gizli kapakli icli dünyalar derinligine saplanmis siginmis karmakarisikligi tüm delik desikligiyle rötgenleyip en ufak cirilciplakligini iskalamadan dünyanin dört bucagina sallayip savuran karamavoz kardeslerin ücünden biri, kumarbaz, yeralti dehlizcisi Dostoyevski`den dogsa dogsa Putin gibi Rus manevra marka kulagi kesik kovboydan baska birsey dogmuyor ne yazikki…
John Steinbek ve Jack Landon gazap üzümlü alaska manzaralik yüksek yamaclarla engin vadiler yandan carkli missisipi Tom Sayvir azgin irmaklarin kacak yolculugunda bizon tüfekleyip, kizilderili avlayicisi dinamit manyagi kursun yagmuruna tutkun atom baslikli levis dongömlekli holiwod perdeli ve ölüm yapili korkuncluktan vampir hikaleri kiyim katliamciligina kutsayan hokus pokusculugu yazarak gecimini yolunu avantasini temin eden karakteri mayasi mevzusu morali psikolojisi akli izi ahlaki aliskanligi meyili niyeti yaklasimi bozuk Sanat-edebiyat ve Trump`tan baska ne söz sahipliligi doguyor ne de algi irade yönetimliligi…
Cünkü Iliminaticiler…
Onluklar
Altmisikilikler
Yüzlükler
Portakal dilimleri renginde hüzünlü panayir
Dertli pinarlardan nefeslenmis rüzgarlari soluyan sohbetler söyler gibi kavala
Hatirasi bir mechul muammadan husus
Sirri cözülmes gizemlerle topraga serili kaysilar yazindan kavrulup kurumaya
Suretini büyülendigi ladesler icinde saklayan sisli dumanli daglarin
Kaybolmalara sürüklenmemek icin cirpinarak ötesi berisi cercici güzhani
Kırıldıkça kopuyor
Koptukça ne dal kalıyor ne diyar
Ortalığın git gide karardığı
Bütün izler yollar bozulduğu ve silindiği bellim belirsizlikte dünyayı sana kapatıyor
Her sokak bir başkasına köşe bucak gizlenmiş zindan labirentine meçhul muamma gardiyan geziniyorsa
Azalan ölgün ışıkların soğuk bedenini örtünüp bürünerek ekmekten oluyor sudan kesiliyor insanlıktan azalıyorsa
Gece yürür
Ay vurur büyüdükce büyüyen sessizligin inmis cökmüs semtine
Ve cogalan yildizlarin hayalkiriklariyla dolu bahtina mechul
Konup göcen duraklari güze sagnak
Bu da böyle bahar iste ve bu duldalarda dalsiz yapraksiz
Dumanlara bürünüp esen tozan yagmurlar
Celse cürüm
Bütün bu kirli zehirli karanliklarin dibini tabanini siz ördünüz yaptiniz
Siz bu kisiliksiz karaktersizligin doyumsuz ac gözlülügünü
Suc belgesini konu derinligini ve sabika yükünü
Kahrini kinini öfkesini mutsuzlugunu gecimsizligini siz donattiniz düzenlediniz
Siz yiktiniz bu güzel dünya denen essiz benzersiz yapiyi
Romantigin tam orasinda
Hersey biraz biraz yahut birden bire tümüyle
Senden azalsa ve hersey dahil tüm dünya orda olsa
Yok bir kainatin hic kimsesizligine koyup gidersin beni
Desen ki
Söylesen ki
Ne mi yiyorum
Bu saat bu vakit bu mevsim bu kis bu kar firtinada
Muhtar gelse söylemem
Iskarpinci murtaza gelse söylemem
Sobaci kömürci oduncu kibritci gelse söylemem
Estrikli kubat gelse söylemem
At yorulur
Insan eskir
Yol iraklasir
Daralir Kisalir kücülür vakit mühlet
Ve insan ömründen katarlarini yüklemis kuslar ucar göcmen göcmen
Kelimeler ki…
Ne üc tekerlekli moto guzzziii
Ne sepetli bisiklet
Ne dört cekerli jippikap
Ne de damperli dampersiz kamyon
Dünyanin derdini kahrini belasini cöpünü zibilini cekip tasimaya
Motor vitesi takoz gücü ve takviyesi yetmeyen
Bir yol bir iz bir mecal bin merhale
Tanidik bildik yerden gelmese de soru
Yeserdigi yerden kopsa kirilsa bile dallar direkler
Cocukluk ancak bu kadar olur diye diye diye giden
Gerek acilarda yetim, gerek sevinclerde irmagini ardinda sürükleyen damladan
Dilek tutup yazisiz sözsüz mektuplar aglasan arzuhale




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!