Bir şeyler hatırlar gibiyim
Hayal mayal geçmişten
O günleri yaşamak ister gibiyim
Geçmişe duyduğum hasretten
Kaderin paçavra diye attığı köşeden
Aslıyı seven böyle mi? sevdi
Keremi seven böyle mi? dert verdi
Leyla’yı gören gözler
Mecnunluğa böyle mi? erdi…
Kuşlar döndü yuvasına
Gönlüm döndü hazan tarlasına
Korkma! ...
Mezarımın üstündeki otlar
Midasdan kalanlar değil
Söylemez derinde ki sırları
Kimse bilmez neler gördü neler geçirdi….
Bir kalp vardı gizli kapaklı
Baharın birinde açarken
Başımın üstünde yeşil yaprak
Baharın birinde düşerken
Saçlarıma kızıl kor yaprak
Hatırlatır
Arnavut kaldırımlı sokağın
Gülüm,
O kadar büyüksün ki
Ne bir, ne iki, ne yedi
Tam on numara
Büyüksün bana
Tutamadım seni ellerimde
Bir güftedir kalemden dökülen
Bir bestedir dudaktan dökülen
Bir sevdadır kalpten dökülen
Bir hicrandır neyden dökülen…
Ben inleyen ney’ miyim?
Siz hiç
Ankara kalesine çıktınız mı?
Hani Arnavut kaldırımlı,
Daracık sokakları vardır
Sokaklarda dalgın dalgın yürürken
O eski evler üzerinize üzerinize gelir
“….._ Harç bitti yapı Paydooosss…”
Diye bağırıyordu, inşaat çavuşu
Avaz avaz…
Soluklanmak için oturdum
Söğüt gölgesine
Çavuşun sesi kulaklarımda
Duydum,
Adım geçince gözleri doluyormuş
Gözlerinden,
Çiğ taneleri döküyormuş
Duydum,
Gizli gizli köşelerde ağlıyormuş
Sevmek demek,
Sevdiğinin elini, eline alıp da
Gezmek mi? demek
İnsan ellerinden tutmadan da
Sevemez mi?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!