Sürgünüm, gülüm
Kendi elimle kırdım kalemimi
Sürgüne gönderdim aklımı,
Sürgünde yaşıyor ellerim, ayaklarım,
Ve mutluyum gülüm
Bir adım kaldı yolun sonuna…
Çiğ düşerse, gül yaprağına
Güneş vurmasın…
Bir kara bulut varsa gökyüzünde
Yağsın durmasın…
Ayak izlerin kalırsa
Bana kılavuz yeter,
Yeminim var,
İki kaşının ortasından
Bir bakışımla vuracağım seni,
Yeminim var…
Yeminim var,
Gardaş
Seni bili didile
Dooru mu?
Ötelere yol nerden gider gardaş?
Hee; diyve gardaş baa
Gidip birini beklemek istiyom
Diyorum ki;
Keşke gönlümde güller olmasa
Pıtraklar, dikenler olsa
Bereketli topraklar olmasa
Taşlar, kayalar olsa
Gönlümde, güller yetiştirmezdim;
Gitmiştin,
Gönlüm harmana döndüğünde
Gitmiştin mevsim hazana döndüğünde
Gitmiştin, gitmiştin de,
Senden yana olan
Düşüncelerimi de alıp gitmiştin…
Hatırlar mısın sormuştum
“ Bekle “ diyemedin
Bekleyemedim
Ahhh benim eşşek kafam, ah! ...
Köppek gibi pişmanım geçen hayata
Anlayamadım cahilliğime say
Tövbeler tövbesi
Pişman değilim seni sevdiğime
Tövbeler tövbesi
Kaçıp gittiğim o güne
Tövbeler tövbesi
Bunca yıl sonra nerden çıktın karşıma
Gel meleğim ol, sakın şeytanım olma
Ben seni hep vefalı bir dost bildim
Gel meleğim ol, sakın şeytanım olma
Bunca yıldan sonra bize aşk yakışmaz
Sabahın alaca karanlığında
Kulağımın dibinden
Vızıldayarak geçen kurşun gibi
Geldin geçtin hayatımdan,
Nasıl, nerden, niye niçin bilmeden
Çocukluk korkularımı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!