Çiçeklerle donatılı bir küre hazırladım şanına, çık gel çürümüş kafeslerinden
Mor dağlarıma aşkın yağmurları yağıyor, sevdanın suları akıyor derelerimden
Derin bir iç sızısı olsun seni düşünmek, mucizevî düşler hazırladım renklerden
Sevişelim sevginin kıl çadırında, seviler dökülsün sonsuza dek kadın teninden
Karşılığını bulamamış bir sevinin korkak yangınlarından kaçıyorum, peşimde bir ihbar çığlığı. Kendimden hayata dökülüşlerin tanık sehpasında aşk, ben kaynağından sızarak içten içe tükenen bir sevginin hüzün masalarında yine aşka kadeh kaldırıyor, yine o yüzyıllık alışkanlığım olan aşkı kemik kadehlerden içiyorum.
Yine tırmanıyorum fırtına tepelerini,
Azığım şiirlerim, katığım sen,
Yürüyorum bitimsiz yollarda,
Bıraktım geride, anılarımı, sevinçlerimi.
Ne varsa belleğimde attım bilinmezliklere,
Şarap renkli bir zehri içerken gözlerinden
Mutluluk kadehim düştü, dağıldı parçalandı
Bir daha görmeyecektim sensiz yaşamı.
Dağlara bakacaktım son kez, dağlara,
Sevmek olacaktı yine de son vasiyetim.
Hicranlı baharlar topluyorum aşkın dallarından
Zaman avuçlarımdan kayarak yüreğime düşüyor
Bir martı geçiyor göğümden saçlarımı okşayarak
Terk edilmiş bir köşe arıyor yorgun gözlerim.
Hüzünlü bir masalın son sözlerini yazıyor bir adam
Kanadıkça suyun öte yakasında ben
Şaşkın ve özlemli kollara düşüyorum
Bir coşkunun balı damlıyor paçamdan
Bir hançerin kabzasına aşkı kazıyorum.
Bir bir göçüyor dostlar, kayıtsız nida ölüm
Sessiz, sedasız
Kendi sinesine çekilmiş
Sesleri kendi içerisinde çoğaltmış
Deliksiz bir düşün içine sinmiş
Burkulmuş yüreğini anlama kapatmış
Bir adam oldum ben
B/uza sarılmış düş ve zam/an
Akmakta özü çağların ötesine
Durgun bir göç masalı yaşanan
Gönül değil mi arkalarında kalan!
Mesnetsiz ölümler var sınırlarda
'Acıya her rastladığında, değiştir yolunu
Korkuya cesaretli gülüşler serpiştir
Hayat merdivenlerinde sen de birgün,
Oynarsın bebeğim sevda oyununu..'
Ne zaman sevdaya tutulsan yanarsın, acır canın acının çelik kanatlarında. Yarınlara, özlemlere, inadına yürüyüşün başlar, nice baharlar uzanır önünde ve nice güneşler doğar baş ucunda. Doyumsuz güzellikleri vardır hayatın, düşüncelerin renk verir onlara. Korkuya cesaretli gülüşler savurup, gecelerin bitmez öyküsünde yarınları düşünürsün.
Sancımın boş sandallarıyla açıldım yokluğunun okyanuslarına
Kimsesiz vakitlerde gizlendim kendi siperime
Gövdemden çekiliyor kan, iç çekip d/üşüyorum
Dudağımda yetim bir ıslık, sürgünüm ben aşka
Yaprakta çiy, şemsiyede damla, dudakta ışığım
D/üşüyorum gönlünün fiyakalı saraylarında/n




-
Ufkun Yaren
-
Ahmet Durgut
Tüm YorumlarBütün sorguların enleminden koparmıştım seni
İçimizdeki hoyrat sevilerin çarşafına tutunarak
Dudaklarımdaki istem ötesi hareket olmuştun
Ellerinin hoyrat kelepçelerinden sıyrılamadan
Duvardaki saatlerin zembereğine dolanmıştın
Tebriklerimle..10 ve listem..Ufkun YAREN
TEBRİKLER... sn Selahattin Yetgin... başarılar diler, saygılar sunarım. Esen kalınız.