Öyle bir dalar ki devede kuduz
Umulmadık anda, sinir oluruz!
Kimseye kötülük etmesek bile
Çekeriz boş yere bir hayli çile!
Zamana, zemine kızmak boşuna;
Sarhoş oluyorum seni görünce,
Bir hoş oluyorum konuştuğunda;
Bomboş kalıyorum gidiverince,
Çok hoşlanıyorum aradığında...
Bırak artık içki gibi çarpmayı,
“Zorla güzellik olmaz! ” dememişler boşuna,
Yapmalısın işini gitmese de hoşuna;
Yanlış yaparsın, inan, bırakırsan yarıda,
Asla önleyemezsin, diş kırarsın darıda...
Ne kadar sakınsan da bir çöp batar gözüne,
Kimsin, nesin, kime hizmet edersin
Bilmiyorum; inan, tanımam seni.
Mutlu olacaksan zarar veresin;
Havla, ısır hatta parçala beni!
Dağdan inip bağı talan edersin;
Kadrimi ararım, karnımı değil;
Bir yudum suyunu bile istemem.
Kurgular kurarak üzme kendini;
Aramam bir daha, boş ver sen bana!
Vefayı ararım, sefayı değil;
Bir kuş olsam,
Kanat çırpsam,
Bulutlarda dolaşsam...
Yaz kış uçsam,
Yorulmasam,
Millî, manevî ve etik değerlerle coşuyoruz;
Kutsal değerler uğruna hep birlikte koşuyoruz.
Bize bizden başka dost yok, bunu iyi biliyoruz;
Dil, kalp, dimağ müsellesi ile Hak’tan diliyoruz;
Zorda bırakmasın bizi, hakikati görüyoruz.
Ağlama duvarı oldu bir yazım
Ötüştü bülbüller çaldıkça sazım
İnledi nağmeler, kalmadı kahrım
Edepli kalemler hepten baş tacım.
Aynıyla insandır üslûbu beyan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!