Çekilirim bazen küçük köşeme,
Söylenirim bir an kendi kendime;
Dünyayı yönetmek bana mı kaldı,
Gözlerim ufukta pek yalnız kaldı...
Çekinirim bazen coşkularımdan,
Burnunda bir boncuk, ya da bir halka;
Sureti insandır, benzer bir kıza!
Göbeği ortada, omuzlar açık;
Aklı da bir tuhaf, âdeta kaçık!
Yağlanıp da girmiş dar pantolona;
Vur patlasın, çal oynasın; lay-lay-lom’la geçsin hayat;
Tut kaçmasın, kaç tutmasın; n’olur n’olmaz, tek gözle yat...
Gam ve keder uğramasın yüreğine ve beynine;
İyimserlik yok olmasın, her zaman güven kendine...
Aşırı ciddiye alma her derdi ve her insanı;
Senin ülken, benim ülkem
Dersen söner özgün görkem;
Kaş yaparken göz oyulmaz,
Cehalete hiç doyulmaz!
Ana dilim, baba dilim
Çıkıyorum oy avına,
Yalvarırım ona buna;
Hakikatler beri gelsin,
Cümlemize kolay gelsin!
Al beni çal ötekine,
Kenarda yatarken ortada buldun;
Kıyıda koşarken köşede durdun.
‘Hiç şansım yok! ’ derken ‘şans küpü’ oldun!
Şeytan tüyü mü var acaba sende?
‘Ağlıyorum! ’ derdin gündüz ve gece;
Sana yeşil yeşil bakmak isterim,
Çünkü yeşil benim uğurlu rengim;
Sana usul usul şarkı söylerim,
Çünkü şarkılarda bulurum seni...
Seni cıvıl cıvıl görmek isterim,
Yazmayı bıraksam mı, yoksa devam mı etsem
Diye düşünmekteyim; nedenini söylesem,
Belki az kızarsınız, ya da hak verirsiniz;
Duruma bir bakalım, belki de gülersiniz...
Ağırbaşlı yazınca fazla tepki almıyor,
Kurt kuşa sormuş:
‘Neden uçarsın? ’
Kuş cevap vermiş:
‘Yerde sen varsın! ’
Kurt pek tedirgin:
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!