Savaş Çelik Şiirleri - Şair Savaş Çelik

BEY

Bey var, beyzade ve beycik
Bey dedin mi ağızdan dolu dolu çıkar
Boğazın yırtılır, soluğun kesilir
İnsan ciğerinden irkile irkile söker atar

Beğendik ya seni biz almadık mı?
Gözlerini güneş ah sanmadık mı?
İnci dişlerine o gülüşüne
Kurban olmadık mı? Hep ölmedik mi?

Gül güzel olduğunu söylüyor
Su ne kadar da nefisim diyor
Göz rengim herkesi büyülüyor
Güneşe neden dönüp bakmıyorlar ki?

Bir çiçek sabaha çıksa bunca açar

BİR EL VERİN

Tüm istenilen önemsedikleriniz de önemli olmaktan bir karşılıktır sizde paha tutacak olan büyük vefa. Hakikattir ki bu her ömür maliklerinin bir şiarı gibi devredilmeyen ortak karlarıdır, büyükçe sevgilerine gönüldaş bir kaç yürek bulamamak. Oysa yaşamak sevmek veya sevilmemek arasında uçuşan bir rüzgar. Çok onunla kalamayız, çok da ondan uzak. Hüzne bir an yeter, bahtiyarlığa ise biraz zaman... Belki de sevdiğimiz kadardır sevildigimiz de o kader. Değmezmiş diyorlar gözyaşı, ruh ten de esir, aşk maşuk da zehir ise. Ve anne, kardeş, eş hayatın da bir ayrılıktan evla tesirse. Kendin de bulduklarına bir ayna ol. İçinde olanlar da sen degilsin. Sen içlerinde oldukların da gizlenirsin. İşte hiç umarsız olan gecenin kara rengi budur. Ona daha önce hiç bir ışık tutulamamıştır. Sevdasına bir güneşin ateşi ola bir bağ vurulamamıştır. Aydınlanan o karanlık değildir. Aydınlanan biraz göz, biraz da izandır. Ona da inat edilmiş bir bekleyen düş gelmektedir. Velhasıl, yüreğinize ektikleriniz yarınlarınız da beklediklerinizdir. İçtenlikle tüm kalplerden geçenlerin bir gün gerçek olmasını dilerim. Sizin kalbiniz de duanızdır. Kalbinizden geçenlere hadi bir el verin...

SÇ.
18.06.2019

Kavgasıdır karanlığın o benle
Öç almasıdır hayatın diliyle
Belki bir mutluluktur birine
Kahrolmamdır bir hediye
Benimdir ona, o sunulan.

BİR HİTAB

Üç kitap bile okumadım ama
Bir hitap öğrendim
Cismimi, arzu halimi aşikara döken
Evrene saçan,işleyen

BİR LEZZET

Fırkat eyleme canana
Perde asılmış izana
Düşme hemencik tuzağa
Ağı da içersen bir lezzet

Ufkumda bir sen
Bir de güneş
Tepeden tırnağa

BİR SEVENİN Mİ YOK SENİN?

Niye soğuk ki canım ellerin?
Bir tutanın mı yok senin?
Niye eğik ki o gözlerin?
Yoksa bir dolduranın mı yok senin?

Önünde kara peştamali

Evlek evlek geziyor tarlayı

Toprağa saçıyor bir avuç taneyi