Gözleri Tanrım!
Nasıl anlatsam ki?
Tutmuş, cennetinden
yanıma göndermişsin.
Mor sümbüller açacak
tenin gibi beyaz dağlarımızda.
Yamaçları kaçak çay,
buram buram kekik kokacak.
Öyle güzel bakma.
Öyle mahsun gülme.
Kıskanır melekler,
kıskanır herkes seni.
Gülemedik ki büyüyünce.
Çocuklukta kaldı sevinçlerimiz.
Taşıyamadık bugünlere mutlulukları.
Mazide kaldı en güzel heyecanlarımız.
İşte yine bir özlem vakti.
Hasret yorgunluğu çökmüş şehre.
Perdeler hafif aralık.
Odam zifiri karanlık.
Sema, sema aydınlık.
Seni özlerken
döktüğüm göz yaşları
toprağa saçıldı.
Su oldu,
buhar oldu
Ne sen bakisin,
ne ben bakiyim.
Fani oğlu faniyiz.
Ha öldük, ha öleceğiz.
Sığ bir kalabalık içinde
yalnızlığın kıyısına vurmuşuz.
Konuşmak fayda etmiyor,
susmalar bir türlü anlaşılmıyor.
Sol yanım
dağlanmış gibi sızlıyor.
Kıyama geçmiş acılar
isyan edercesine şahlanmış.
Gülümse sevdiğim,
gözlerime bakarak.
Gülümse sevdiğim,
kötü günleri geride bırakarak.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!