.........................Nuri Erkenci’ye
Zirve bırakmadın basıp geçmedik
Zirvelere zirve oldun be Nuri’m.
Dağ tepe koymadın bir bir geçmedik
Aradın da buldun tek tek be Nuri’m.
Gözlerimizden silinmeyecektir güneşler
Kelebekler uçacaktır gülümseyen çiçeklerde
Bir koşuşturmadır gidecek dallarda,
Yaprakların şavkı yansıyacaktır
Ormandaki kadar gür
Duygularım bölük pörçük, param parça.
Aranan bir sevgili, özlenen bir aşina.
Bir ümitle bekleyiş, seni sonsuzluklarda,
Parlak geleceğimin, aranan zamanında.
Bilinmeyen insanlar, gezinen avareler;
Yürüyüp bir yolda gidersin ama,
Biraz da kendinle ol dedi bana.
Keserek yolumu kendi benliğim,
Bağrından açılır yol dedi bana.
İçimde dolu dizgin, çağlayıp akar sular;
Tutamam mecrasında, taşarak akar sular;
Sınır ve bent tanımaz, dağıtıp yıkar sular;
...İçimdeki deryayı, çağlatır sevda seli.
...O deryada kayboldum, seni sevdim seveli.
Dışarda kar yağıyor;
İçerde fırtınalar tutuyor kimisini;
Başkalaşıyor gün,
Değişiyor an,
Boşta kalıyor bütün sözler;
Çevir yüzün gözlerini göreyim.
Seni gören bakışlarım ol canım.
Her nereye baksam seni göreyim.
Gözlerime perde perde dol canım.
Gözlerinde pırıltılar ıslanmış.
Bozkır Dağları’nda kurumuş bağrın,
Kızılırmak ile çözülmüş ağrın,
Kapılar açıktır, misafir çağrın,
Hürmetine sunar aşın Çankırı’m.
Çankırı’da Nostalji
Karanlık ölürdü sohbetin damarında;
Gece korkmazdı; yanında biz vardık.
Duymazdık gecenin sessiz sesiz sızlanışını;
Dost meclislerinde anı yaşardık.
Bir şiir yaz haydi!
Acıları anlatsın ikimizin adına!
İkimizin adına yüklensin yüreksizlere;
İkimizi anlatsın, bilinmeyen zamanlara
Uzansın aşkımızın ardından.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!