Belki bir gün, sıra dağların ötesine varır sevdamız;
Belki bir gün, bir yanardağdan farksızdır yüreğimiz;
Külleri savrulur ay, mevsim ve yıllar boyu;
Örter yangınlarını yüreğin;
Sarar közünü küller;
Bir Anka kuşudur belki yanan;
Şen şakrak doğar güneş,sabahın tan yerinden
Hayat yeniden başlar, sevda sarar derinden.
Boydan boya değişir,bütün eşya gülümser;
Bülbül güle kavuşur,mevsim güler,gül eser.
Bir yudum sevgi sarsa, tutuşturur içimi;
Değişir bakışların, görüşlerin biçimi.
Kaynatır yürekteki, o sıcacık kanımı;
Hibe ederim cana, bu biricik canımı.
Zaman akıp gidiyor, çeşmede su misali,,
Bir azgın sele düştüm, saman çöpü misali.
Sevda denen azgın sel,sürüklüyor gönlümü,
Artık zaman karıştı, dünlü mü,bugünlü mü?
İşte, çocuk yüzlü bahar gülümsüyor,
Yine bir sevinç dalgasıdır ortalıkta gezen,
Bütün buluşmaların üstünde bereketli bir bulut,
Bütün uyuşmazlıklar çözülmüş yine…
Sorma birader, ışık yansımalarında neşe,
Remizin gül, sembolün sevda olsun.
Gül gibi güzelliğe karışsın sevdaların.
Gün yüzüne doğsun her sabah,
Her sabah yeniden dinçleşsin sevdan,
Yüzün hep gülsün alaca şafaklara.
İçimde dolu dizgin, çağlayıp akar sular;
Tutamam mecrasında, taşarak akar sular;
Sınır ve bent tanımaz, dağıtıp yıkar sular;
...İçimdeki deryayı, çağlatır sevda seli.
...O deryada kayboldum, seni sevdim seveli.
Acılar; göz sularını emerek beslenir,
Yiğitlenir yürek, sevda düşende;
Ağır yokuşlarına uzanır ağıtlar;
Uzanır ağıtlar, sevdalara düşende.
Bir Köroğlu mayalanır deli yürekte;
Duygularım bölük pörçük, param parça.
Aranan bir sevgili, özlenen bir aşina.
Bir ümitle bekleyiş, seni sonsuzluklarda,
Parlak geleceğimin, aranan zamanında.
Bilinmeyen insanlar, gezinen avareler;
Çevir yüzün gözlerini göreyim.
Seni gören bakışlarım ol canım.
Her nereye baksam seni göreyim.
Gözlerime perde perde dol canım.
Gözlerinde pırıltılar ıslanmış.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!