Bir gün kalktım…
Pencereyi açtım,
Gökyüzü masmavi,
Ve dedim ki:
“Günaydın dünya,
Ben geldim,
Ülkemden, sevdiklerimden, anılarımdan -
Gitmek mi zor?
Yoksa kalmak mı bu çürüyen gerçekliğin içinde?
Belki de soru yanlış…
Belki de zor olan gitmek ya da kalmak değil,
Hiçbir anlamın kalmadığı bir dünyada
(Saygı ve Sevgiyle, 10 Kasım’a ithafen)
Bir ulus düşmüştü sessiz, derin bir geceye,
Gökyüzü karanlık, umutlar kül içinde.
Bir ses yükseldi uzaklardan,
Bir yürek: “Kalkın ey Türk evladı!” diye…
Adımlarım yere değse de
hiçbir zaman bastığım yer olmadı yolum.
Geldiğim hiçbir sokakta
bir çocuğun sesi karşılamadı beni.
Bir sehpa köşesinde unutulmuş bardak gibiyim,
Yürürüm yolumda,
rüzgâr alnımda değilse bile, yüreğimde eser.
Sabırla kazırım her adımı toprağa,
çünkü bilirim:
Zafer, bekleyenlerin değil, yürüyenlerindir.
Karanlık gecelerde yıldızlar titrerken,
Bir millet suskun, umutla beklerken…
Ufukta bir ışık doğdu ansızın,
Adı Mustafa Kemal’di, sesi vatanın.
Toprağın her zerresi yorgun,
Sesimin yankıları gecenin derinliklerinde,
Ansızın kulağındaysa eğer, Neden diye sorma?
İnanmalı, inanmalısın gerçeklerin doğruluğuna,
Yalnızca paylaşanlar aşar engelleri korkusuzca…!
26.06.1997
Gözlerin ufka bakan bir deniz,
Dalga dalga umutla dolu,
Bir milletin yüreğinde yanan ateş,
Senin adınla tutuştu ulu.
Dağlar gibi dimdik duruşun,
Yılların ağırlığı çökmüş omuzlarıma
Anlatamadığım dertlerimle baş başayım
Seni seviyorum diyorum bozuk plak gibi saatlerce
Evet…
Bunu sana defalarca haykırıyorum,
Meğer hayat ne kadar da güzelmiş diyorum
Bir zamanlar yokluğunla dolan kalbim,
Şimdi senin varlığınla taşmakta…
Yıldızlar bile sönük kalır gülüşünün yanında,
Gecem, gündüzüm seninle bir başka.
Dokunuşunla başlar her sabah,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!