Sivas’a Sevdam ve Babam
Soğuk kış günlerini seviyorum,
Dağların beyaz örtüsünü,
Tipinin savurduğu türküleri,
Sobanın başında ısınan elleri,
Sivas, sabahları sisle uyanır,
Dağlar başında beyaz bir hüzün,
Yollarında esen rüzgar serttir,
Ama yüreklerde sımsıcak bir düğün.
Kış soğuktur, kar diz boyu iner,
Havası sert, dağlar kadar vakur,
Yüce gönüllü, merttir insanı,
Kış gelir, rüzgar deler bağrı,
Ama eğilmez başı, dik durur.
Bozkırın sessiz türküsü yankılanır,
Bozkırda bir yel eser, adı Sivas’tır,
Gönlü dağlar kadar engin, özü saf, paktır.
Aşık Veysel çalar sazı, toprak dile gelir,
Her telde bir sevda yanar, yürek ata biner.
Kangal’ın bakışı yiğit, duruşu destandır,
Karacağız soğuklarında,
İçimi ısıtan sevdanı seviyorum.
Nisan yağmurları yağarken,
Saçlarımdan süzülen,
Gözlerime düşen sonsuz sevgini seviyorum.
Soğuk kış günlerini
I. Gençlik
Bir zamanlar bahar kokardı bütün caddeler,
gözlerimde yeşeren ağaçlar,
ellerimde açan çiçekler vardı.
Koşardım hayata,
Susuyorum…
Kelimeler doğmasın diye,
Çünkü biliyorum,
Her kelime bir yara açacak içimde.
Ve her yara, yeni bir şiire dönüşecek sonunda…
Karanlıkları yırtan bir çığlık belirdi
Ansızın düşlerini düşüncelerin içinden,
Düşüncelere daldığım yoğun günlerimden biriydi
Kalbimin sesi duyulacak diye korktuğum,
Ama kimselere hissettirmeden de bağıra çağıra karşı koyduğum;
Hislerime yeniliyorum galiba.
Tanrıdan hep mutluluk dilemiştim,
ne para ne de pul...
Yalnızca
omuzlarımda gezinen gölgeleri silmek,
içimdeki susuz çöllere bir damla yağmur indirmek için...
Çünkü bazen
tek umut,
hiç konuşmayan bir sessizliğin
bizi anlayacak kadar susmasıdır.
Gürültüler arasında kaybolur insan,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!