Bir çöl var içimde, sessiz ve susuz,
Kumlar savruluyor, rüzgarın bilmediği bir yerden,
Gözlerimde hiç okunmamış kitapların sayfaları,
Her harfi kırık bir hikaye dökülüyor avuçlarımdan.
Zaman, bir kum saati gibi akıyor,
Toprak kokusu sinmiş eski bir duvar,
Dilin var mı, suskun taşların?
Her bir çatlağında zamanın ağır eli,
Kim bilir, hangi adımlara şahit?
Çatlakların arasında gömülü sırlar,
Gözleriyle konuşanlar, hepsi sustu,
Gece derin, yıldızlar uzak,
Sessizliğin içinde yankılanan bir sesin gölgesindeyim,
Öyle bir suskunluk ki, şehirleri örtüyor sanki,
Ve sen, uzak bir hatıradan doğan bir ay ışığı gibisin.
Kalbimin yolları karışık, yönler hep kayıp,
Bazen bir sözcük,
Bir devinim olur içimizde,
Sessizliği bozan bir haykırış,
Ve biz, o sessizlikte kayboluruz.
Aynalar yansıtmaz yüzümüzü,
Belki de hep kaybettiğimiz,
Gözlerim, geçmişin aynasında birer gölge,
anılar, zamanın kumları gibi kayıp parmaklarımın arasından.
Bir çölün sessizliğinde yankılanan çığlıkları dinlerim,
gölgeler uzanır uzak dağların eteklerine,
bir çocuğun korkuları gibi saklanır taşların altında.
Sana dair her şey,
Belki de ölümü düşünmeyecek kadar diriyiz,
ama yaşamaya tutunacak kadar ışığımız söndü.
Geceler, içimizde unutulmuş bir tren garı gibi boş
kimse inmiyor, kimse binmiyor,
biz sadece bekliyoruz;
Bir bahar sabahı, rüzgar hür,
Gözlerin, bir deniz, mavisi derin.
Kır çiçekleri açar, sevinçle,
Kalbimde bir sevda, kıyamet gibi,
Sensiz geçen her an, bir yıl gibi.
Gökyüzü, bir tuval gibi sarkar gözlerimin önünde,
Mavi ve gri arasında titrek bir melodi çalar.
Bulutlar, belirsiz hayallerin köşelerinde,
Yalnız bir kuş gibi süzülürken zamanın akışında.
Her bir tüyü, hatıraların kırıntılarını taşır,
Hüzün ve umut, dans eder gözlerimdeki gölgelerde.
Gözlerimde bir hüzün var, ırmak gibi akan,
Zamanın tozlu raflarında kaybolan,
Yüzümdeki çizgiler, yaşamın çetrefilli yolculuğunun haritası,
Her biri bir hatıra, bir sevdalı söz,
Kendi derinliklerime açılan kapı,
Ah! Hangi kalem, hangi dize anlatabilir bunu?
Göğün sessizliğinde yitip giderken,
Yıldızlar dile gelir, kadim sırları fısıldar,
Bir adım daha atarsın içindeki karanlığa,
Bilinmez yollar açılır kalbin derin katmanlarına.
Sesler yankılanır boşluğun içinden,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!