Gözlerinde, hiç sönmeyen bir hüzün var
Her gece yeniden doğan bir acı
Kırık dökük umutların arasında kaybolmuş
Yürek, öyle bir yangın ki
Hiçbir yağmur dindiremez artık.
Düşlerim, kapılarını aralamadı bir daha,
Her bir köşesinde bir hatıra asılı,
Bir sokak, bir ağaç, bir zaman,
Yitip giden sevinçler, kaybolan gülüşler.
Gözlerim, kederin gölgesinde kaldı,
Bir zaman vardı, hatırladıkça tükenir gibi,
Kalbimdeki yaraların gölgesinde durduğum,
Saklı kapılardan geçtiğim, kendi suretime bakmadan,
Bir düş gibi, ama hep kırık dökük, hep yarım.
Bir fırtınaydı geçen, saçlarımı savuran,
Kendime uğramayalı çok oldu.
Aynaya bakınca gözlerimi değil,
yorgun bir kalabalığı görüyorum artık.
Bir asansör boşluğunda unutulmuş bakış gibi,
içimden düşüyorum çoğu gün.
düşünceme kelepçe vurdular,
kelimelerim pas içinde şimdi,
gecenin koynuna sürülmüş bir mızrak gibiyim,
yalnız, paslı ve hâlâ kanayan.
göğün dili tutulmuş,
Çürük bir sabah daha kalkıyor göz kapaklarımdan,
Kuşlar değil de mahalleli dedikodular ötüyor dallarda.
Çay demli değil, kinli.
Ekmek bayat, niyet bayat, umut bayat.
Gazete kağıdına sarılı düşlerim,
Bir ülke var, haritası eski bir düşten çizilmiş,
sınırları sisle, yolları suskunlukla örülmüş.
Adını hatırlayan yok, unutan çok.
Bir şair geçer sokaklarından,
ayakkabılarının altında eski zamanların sesi.
Bir sokak lambasının altında, sabaha karşı
İki yalnızlık oturuyor biri sarhoş, biri soğuk.
Çekip gitmişsin içimdeki şehirden,
ama ayak izlerin hâlâ kahvelerime karışıyor,
sokaklarımda iz bırakmışsın, kaldırımlarımda.
Ve ben,
Susarak anlattım,
Gülerek ağladım,
Yürüyerek düştüm,
Yalnızlığımla sarıldım.
Gece çökünce, içimde bir hüzün uyanır,
Yıldızlar bile, gözyaşlarıma tanık olur.
Bir gölgenin ardında kaybolmuş hayaller,
Kırık dallar gibi, düşer içimde.
Sevda, kanlı bir yara gibi açılır,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!