El âleme sorma boşa,
Beni bana sor söyleyeyim.
Benlik olmasın da hâşâ,
Beni bana sor söyleyim.
İçim-dışım hüzün derttir,
Karıncayı duyan Mevlâ’m,
Sana her şey ayan Mevlâ’m,
Beni aşka koyan Mevlâ’m,
Onu da koy benim gibi.
Zay ettiğim bu çağlara,
Ne zaman düşünsem bir hoş olurum
Nedir bu bilinmez sırrın İskilip.
Görür görmez seni sarhoş olurum,
Apayrı gönlünde yerin İskilip.
Sanki insanların ballar peteği,
Duramadın gine durduğun yerde,
Ne çare ki burda naçarsın gönül.
Vatan sevdasıdır taşırsın ser de,
Ne varırsın ne vazgeçersin gönül.
“Güllü bahçalarda” güzel tavlarsın,
Geceler çok uzun sabah olmuyor,
Gündüzlerim asır geçmek bilmiyor,
Sensiz bir saniye yüzüm gülmüyor,
Nerdesin ey kömür gözlüm nerdesin.
Aşılmaz dağların ardında mı sın,
Akşamları odana çekildiğinde,
Bilmem hiç aklında ben de var mı yım.
Kalbin sevdalara takıldığında,
Aklında fikrinde ben de var mı yım.
Ellerin yüzünde ufka dalırken,
Cemaline gül bezenir,
Yanakların gamzelenir,
Baktıkça can tazelenir,
Gülmek sende ne güzel şey.
Hayran olduğum her huyu,
Soğuk kuyu ayakkabım,
Desti çömlek guveç kabım,
Sıcacıktı dost ahbabım,
Nerde o günler ah nerde?
Kışın biter saman, yeygi,
Duysun gökte uçan kuşlar,
Seviyorum seviyorum.
Duysun beni dağlar taşlar,
Seviyorum seviyorum.
Kaçılmıyor insan bu ya,
(Sarı Yıldız)
Her gece bir sarı yıldız,
Doğar gönlüme, gönlüme...
Çöle rahmet, gibi az az,
Yağar gönlüme, gönlüme...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!