Hiç dosta düşmana etmeden minnet,
Aç ölmemek için sendedir medet,
Sen ki bundan sonra en büyük nimet,
Seni bulduğuma bin şükür soğan.
Sabah kahvaltıda peynir bal dedik,
Ömrümce başımdan gitmedi kışlar,
Bir derdim bitmeden birisi başlar,
Hedefe attığım sayısız taşlar,
Nedense yerini bulmadı Leyla.
Kırk kuşluk pirimden badeler içtim,
Nice ballar gördüm sıralı rafta,
Velâkin hakiki bal değil imiş.
Kimleri tanıdım hep sofu softa
Hiçbiri ihlâslı kul değil imiş.
Cahiller tanıdım uyur da yatmaz,
Ey gönlümde yatan melek,
Rüsvây ettin ele beni.
Kastın neydi kahpe felek,
Kul eyledin kula beni.
“Kurbanınım” demiş iken,
Olsa da dermanım dert ile karsam,
Yar diye bağrıma taşları sarsam,
Ferhat misali dağları yarsam,
Acep Şirinime kavuşur muyum?
Açmış aşk bağının al al gülleri,
Aşkın umanına batırır beni,
Kaybolur giderim gözlerinde ben.
Alır sanki benden götürür beni,
Kaybolur giderim gözlerinde ben.
Sırma saçlarına hayran olduğum,
Yetmez “ömür” denen nefes,
Dilimdeki meşke Mevlâ’m.
Gönül bir kuş dünya kafes,
Sığmam sırça köşke Mevlâ’m.
Ne tadım var ne de tuzum,
Akıl fikir almaz bunca zulümü,
Bilmem nerde nasıl kimden öğrendin?
Riyakarlık denen sahte ilimi,
Bilmem nerde nasıl kimden öğrendin?
Gönülleri bulandırıp kaçmayı,
Koskoca dünyada benim,
Senden başka kimim var ki?
Yollarına kurban canım,
Senden başka kimim var ki?
Hâyâlimde, düşümde sen,
Bu yaştan sonra böylesi aşka,
Dayanmaz şu kalbim kaldıramıyor,
Çok güzeller sevdim ama sen başka,
Kimseler yerini dolduramıyor.
Birisi gönlümde eğlenip kalsa
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!