Eskiler getti de gelmeli oldu,
Gel de gör köyünde köylük mü galdı,
O değerler birer birer hep öldü,
İstersen kandil yak ara Deyzoğlu.
Deme ki köyünü boşa kararsın,
Gönül hasretinle çıldırdı yine,
Bir umut bir söz ver Allah aşkına.
İnat ne imana sığar ne dine,
Bir umut bir söz ver Allah aşkına.
Çocuk gibi sevineyim coşayım,
Felek neydi bize kastın garezin,
Derdi derde sardın sardın bıraktın.
Hiç mi hakkı tartmaz senin terazin,
Başımıza vurdun vurdun bıraktın.
Sende mi kabahat bizde mi hata,
Bir güzele gönül verdim,
Ok misali deldi geçti.
Onda gerçek aşka erdim,
Baharımda seldi geçti.
Sanki bir peri kızıydı,
Kaşı gözü kudretinen sürmelim,
Astarını gördük yüzde görüşek.
Zülfü yârim perçemleri sırmalım,
Cepheni bir döndür yüzde görüşek.
Gönlümün tahtına girip oturan,
Gönlümün sultanı mahsunum burada,
Bahtımın yıldızı batmadan yetiş.
Hani şu verdiğin sözünde dur da,
Yaralarım kabuk tutmadan yetiş.
Çekilmiyor ayrılığın zulümü,
İzaha yetmese de bu bendeki aciz dil.
Ölesiye sevmiştim öyle yalandan değil.
Ne yapsan faydası yok vaz geçemem bunu bil,
..........Ecel olsa ömrümün benim için her anı,
..........Yine de seveceğim mahşere dek hep seni.
İki gönül söyleşirken bir dilden,
Durmayalım daha burada gidelim.
Sevdalıya hayır gelmez bu elden,
Kadir kıymet bilen yurda gidelim.
Ezelden ebede sevda silinmez,
Selam olsun âşıkların şahına,
“Yeşil Bursa “ gibi yeşer Reyhanî.
Bilmem neler olmuş ozan ruhuna?
Böyle sazı sözü boşar Reyhanî.
Sürdükçe ummana gönül tayını,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!