Adana'nın kara sıcağında pamuk ırgatlığı yaptığımız yıllardı. Daha on beşinde bıyığı terlememiş bir çocuktum.
Babamı kaybetmiş, ölümün ne demek olduğunu henüz öğrenmiştim. Ama yoksulluğun ne demek olduğunun halâ farkında değildim anlaşılan.
Yedikardeş, bir annem, bir anda bütün zor şekli ile fakirliği tanıdık. Annem evin reisi olmuş, bildiği tek iş olan pamuk toplamaya ailecek bizleri de götürüyordu. Beyaz altını toplamak için henüz güneş doğmadan traktörlerin römorklarına komşularla birlikte,
Çocukların bağrışmalarıyla doluşurduk.
Kardeşlerim, sabahın ayazında annelerine biraz daha sokularak ısınmaya çalışırken, küçüklerin gözlerinden hala bitmeyen uykuları akardı.
Haliç'te bir vapuru vurdular dört kişi
Demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu
Dört bıçak çekip vurdular dört kişi
Yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu
Deli cafer ismail tayfur ve şaşı
Devamını Oku
Demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu
Dört bıçak çekip vurdular dört kişi
Yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu
Deli cafer ismail tayfur ve şaşı
Üzülmeyin üstadım Ben de babasız büyüdüm
hem de 3 yaşında kaybetmiştim. O zaman
sigorta-migorta da yok maaş mı bağlanacak.?
Felaket..Ama Rabbim yardım eder.
TEBRİKLER SAYIN DENİZ
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta