Ey dil ey dil niye bu rütbede pür gâmsın sen
Gerçi vîrâne isen genc-i mutalsamsın sen
Secde-fermâ-yi melek zât-ı mükerremsin sen
Bildiğin gibi değil cümleden akvâmsın sen
Rûhsun nefha-i Cibril ile tev’emsin sen
Sırr-ı Hak’sın mesel-i İsi-i Meryem’sin sen
Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen
Merteben ayn-ı müsemmâdadır esmâ sanma
Merciin Hâlik-i eşyâdadır eşyâ sanma
Gördüğün emr-i muhakkakları rü’yâ sanma
Başkasın kendini sûretle heyûla sanma
Keşf ile sâbit olan mâ’niyi dâ’vâ sanma
Hakkına söylenen evsâfı müdârâ sanma
Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen
İnleyip sırrını fâşeyleme ağyâra sakın
Düşme bilmezlik ile varta-i inkâra sakın
Değmesin âhların kâkül-i dildâra sakın
Sonra Mansûr gibi çıkman olur dâra sakın
Arz-ı acz etmeyesin yâreden ol yâra sakın
Bulduğun cevher-i âlîleri bîçâre sakın
Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen
Sendedir mahzen-i esrâr-ı mahabbet sende
Sendedir mâ’den-i envâr-ı fütüvvet sende
Gizli gizli dahi vardır nice hâlet sende
Ma’rifet sende hüner sende hakiykât sende
Nazar etsen yer ü gök duzâh u cennet sende
Arş u kürsiyy ü melek sendedir sende
Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen
Hayftır şâh iken âlemde gedâ olmayasın
Keder-âlûde-i ümmîd ü recâ olmayasın
Vâdî-i ye’se düşüp hiç ü hebâ olmayasın
Yanılıp rehrev-i sahrâ-yı belâ olmayasın
Âdeme muttasıl ol tâ ki cüdâ olmayasın
Secdeler eyle ki merdûd-i Hüdâ olmayasın
Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen
Merk-i hâtif gibi bu kayd-ı sivâdan güzer et
Erişen hâr u hasa âteş-i aşkı siper et
Dâmenin tutmaya âsâr-ı alâyık hazer et
Şems veş hâhiş-i Munlâ ile azm-i sefer et
Sâf kıl âyineni kâbil-i aks-i suver et
Hele bir cem’-i havâs eyle de Gâlib nazar et
Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen
Kayıt Tarihi : 23.7.2000 11:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ne garip bir varlıksın sen!
sağa sola meczupluk cahillik küffarlık münafıklık ve nice kötü zan ve sıfatları sepet sepet dağıtırsın da kendi nefsine tek söz edip bir sıfat yakıştırmazsın..
ah insan ah.
ne de ahmaksın sen!
Menfi ve müspet sıfatlar, her beşer/insan için geçerlidir. Çünkü insan peygamber bile olsa bu gibi amelleri yapmaya müsait ve müstaiddir. Allah, insana beşer yani bi-şer (şer işlemeye müsait varlık) ismini verirken "Peygamberler bundan muaftır" dememiştir. Kur'anda bunun böyle olduğunu anlatan yüzlerce ayet-i kerime vardır. Mesela Yusuf -a.s- Yusuf suresinde aynen şöyle der: " BEN NEFSİMİ ASLA TEBRİE ETMEM( GÜNAH İŞLEMEZ DEMEM). ÇÜNKÜ BÜTÜN NEFİSLER/KİŞİLER EMMAREDİR. ( GÜNAH İŞLEMEYE MEYİLLİDİR). RABBİMİN MERHAMET ETTİKLERİ (KORUMA ALTINA ALDIKLARI) MÜSTESNA."
Yine, Resulullah -s.a.v- için de Kur'anda "ABESE" suresi ve "TAHRİM" suresi gibi surelerde ve daha başka surelerde azarlama ve ikazlar vardır. Dahası: Yunus peygamberin ceza olarak balığın karnına düşürülmesi malum ve meşhur bir olaydır. Nuh Nebi de bazı yanlış ifadeleri yüzünden azarlanmış peygamberlerdendir. Hakeza... Demem o ki: bizler bu hayra ve şerre müsait ve müstaid varlıklar olarak yaratılmışız ve ekseriyetimiz de ne yazık ki hayırdan çok şer işlemeyi tercih ediyor. Biz bundan bundan muafız demedik, sadece umumi ahvali nazara vermek istedik ki, bunlar zaten, daha önce de belirttiğim gibi Kur'anda yüzlerce ayette ayan beyan dile getirilmiştir.
Hal keyfiyet bu minvalde iken, benim kendi nefsimi temize çıkarmam nasıl söz konusu olur ki? Bu iddiayı dile getiren şair ya da şaire eğer fakirin şiir sayfasına tenezzül edip de bir baksa idi, nefsimi kınayan şiirlerin ne kadar da çok olduğunu aynel yakin müşahede edecekti.
"CELAL VE İKRAM SAHİBİ OLAN RABBİNİN VECHİ/ZATI MÜSTESNA, BÜTÜN VARLIKLARIN/MEVCUDAT'IN ÜZERİNDE FANİLİK( ÖLÜMLÜLÜK) DAMGASI VARDIR." Er- Rahman suresi-
"BÜTÜN NEFİSLER/KİŞİLER ÖLÜMÜ TADICIDIR."- Ayet-i kerime meali-
"(YA MUHAMMED!) BİZ SENDEN ÖNCE DE HİÇ BİR BEŞERE ÖLÜMSÜZLÜK VERMEDİK." -Ayet-i kerime meali-
"(YA MUHAMMED!) SEN DE ÖLECEKSİN, ONLAR DA ÖLECEKLER!" -Ayet-i kerime meali-
"BEN CİNLERİ VE İNSANLARI ANCAK BANA KULLUK/İBADET ETSİNLER DİYE YARATTIM!" Ayet-i kerime meali-
"BEN SİZİ ADEM'DEN, ADEM'İ TOPRAKTAN, EŞİNİ DE ONUN NEFSİNDEN( EĞE KEMİĞİNDEN) YARATTIM. SONRA DA ONLARDAN DİŞİLİ ERKEKLİ NESİLLER TÜRETTİM..." -Ayet-i kerime meali-
"YEMİN OLSUN Kİ, BİZ İNSANI EN GÜZEL BİR ŞEKİLDE( KATIŞIMDAN) YARATTIK. SONRA DA ONU ESFEL-İ SAFİLİNE (CEHENNEM ÇUKURLARININ EN DERİNİNE) ATTIK. BUNDAN İMAN EDİP SALİH AMELLER İŞLEYENLERİ MUAF KILDIK Kİ, ONLAR İÇİN SONU GELMEZ MÜKAFATLAR VARDIR." -Tin suresi-
"BİZ, O EMANETİ, SEMAVATA, ARZA VE DAĞLARA ARZ ETTİK (VERMEK İSTEDİK) DE, ONLAR BUNU ÜSTLENMEKTEN İMTİNA ETTİLER. LAKİN İNSAN BUNU ÜSTLENDİ. ÇÜNKÜ İNSAN, ÇOK CAHİLDİR VE ÇOK ZALİMDİR." -Ayet-i kerime meali-
Yukarıya naklettiğim manada yüzlerce ayet varken, daha önce de belirttiğim gibi, tasavvufçular güruhu bu sarih manalı ayetleri görmezden gelip, üste bir de toptancılık yaparak insanoğlunu -haşa ve kella- ilahlaştırma cür'etinde bulunmuşlar ve ne yazık ki bu habis niyetlerinde de büyük ölçüde muvaffak olarak, avamları( Kur'anadan ve sahih hadislerden habersiz kişileri) kandırmayı başarmışlardır. İşte bu şiiri yazan zat da bu kötü niyetli gafil ve cahillerden birisidir. Çünkü, Allah'ın mevzuyla alakalı ayetlerini bile görmezden gelmiş ya da onlara tevil ismi altında yanlış manalar yükleyerek hem kendini, hem de kendisine inanan avamları dalalete atmıştır vesselam.
TÜM YORUMLAR (10)