ancak sevdiğin ve sevildiğin kadar kalabilirsin hayatta..
sevgi bittiğinde hayat da biter.
suçu başkasına atmaya lüzum yok.
kendi Kundalini'ndir cezanı kesen.
mutluluk,
herkesi peşinden koşturan,
varlığı ve yokluğu korkular yaratan..
hacmi özgül ağırlığı olmayan
dokunulamayan soyutluk tanrıçası...
saklambaç onayan iki sevgili gibiyiz,
ben varken sen yoksun,
sen varken ben yokum!
ne olacak şimdi?
nasıl bitecek bu oyun?
sallanıyorum,
ruhum sallanıyor...
derin bir fırtınanın bıraktığı harabeler içinde.
kendimi arıyorum!
Her anne ninni söyleyerek uyutur çocuğunu.
uyu da, büyü yavrum diye.
ben hiç söylemedim sana.
uyuma kızım!
uyuma ki, büyüyesin...
öyle alışık ki bedenim bedenine,
yüz bin yıldız altında,
bağlansa da gözlerim,
yine de tanığım tenine…
her şeyi sorguluyorum!
her şeyden önce kendimi.
Bildiklerimi…
bilemediklerimi…
bir heyecanın arkasına gizlenen varoluşum yoksa bir tesadüf müydü?
aklım mıydı şaşırtan beni, yoksa akılsızlığım mı?
Aylardır kapının eşiğindeyim
Bir teki içerde, bir teki dışarda kunduramın
Zamanı durmuş, göçmekte olan bir kelebeğin
Vakitle müjdelenişini bekleyişi gibi
Öylece bekliyorum
Aylardan nisan
Sanırım bahar
Camı açtım
Güneş yerinde yok
Ölü arılar yığını barınak
sana günaydın dediğimde
ben çoktan gitmiş olmayacağım...
böylesi bir rüyanın ardından
usulca bir öpücük konduracağım dudağına,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!