Kimi an sebebsiz üşü(tü)lür insan,
Gıymatını bilsin diyerek, ısınmanın,
Yetinememenin sonu yok sınanmanın,
Mevla, dolu şükür, boşu bilen eylesin.
Hayatla iç içe geçmiş neşe ve hüzün,
Zulm ile geçen yılların adı var,
Yapıştı bendime gitmez ahuzar,
Bundan sonra gelip sevsen ne yazar,
Kaderimi silip yazsan boşuna,
Meskenimdir gayri meyhane, barlar,
Beni dinle gardaş artık hep el ele verek,
Daha renkli geniş değil, daha sağlam olması gerek
Akıl etmeyiz, deve bile nice atladı hendek
Yazgı değil, canlar acı görmesin artık BOŞ YERE..
İş yapana değil çok konuşana hep verdik prim,
Aynada takılı kaldı gözüm, kendi yüzümde,
Heveslerim kursağımda, ümitlerim yitik kaldı derin izinde,
Zamane bozuldu, öz başka yersen herkes sözünde,
Kalırmı ayakda durma söyle, bağlanmakdan ümit kestim halım yaman böyle..
Hazanındayım ömrümün, gönlümden düşen düşene,
Böyle istiyom..
DELİ MİYİM NE YİM!.. 😀
Şu memleketin insanları renk renk cıvıl cıvıl..
Bitsin ayrılıklar, hor görmeler, ayrı renkte ayrı kokuda olsa da tüm çiçekler,
Hepisi bahçede ayrı güzellikler,
ONLAR..
Dedem hal nicedir diye sorup havas ediyor,
Su ısındı yavrum, bunlar gitti gidiyor,
Çıkmadık candan diye, murat bekliyor,
Meydan ateş olmuş, eli taraklı dışarı çıkmıyor yeğen.
Ases başı kadı ile aşık, kötü cirit atıyor,
Sana bir bakıp, bir haber veriyim,
Kimseye ÇATACAK değilim,
Aynaya baktım kendimi buldum,
Bedenimden çıkıp AŞACAK gibiyim.
Feleğe sordum hey..! hakmı ne diye?
Dediler boğulun girme derine,
Kurt kapar yolcu hiç varmaz menzile,
Gardaş ya bu terazinin ayarı,
Ya da bu kervanın yuları bozuk..
BU BİZİM HİKAYEMİZ.
Yok hiç gariplik yok bu işte, aslanım,
Diğer benime, dün gece düşüm de, rastladım,
Dedi ki: Niye havalara girdin bana üstünlük tasladın,
Toprağı suya daldırdın, güneşimi kaldırdın,
Yıldızlara tuttum savran dayadım,
Kendimce karayı aka boyadım,
Köşelerden, dipten çıkış aradım,
Çözümü tavana kazdım bu gece..
Engine düş, deli gönül, engine,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!