Hayatta yabancı bir düşmanım yok,
Hepsiyle çay, kahve içmişliğim var.
Zamansız itiraf çok pişmanım çok,
Hepsiyle dostluğu seçmişliğim var.
Gelince çoğaltmayan, azaltamaz gidince,
Siz sağlıcakla kalın, haydi bana eyvallah!..
Kararımı vermeden düşündüm ince ince,
Siz sağlıcakla kalın, haydi bana eyvallah!..
Sever hamaseti ta ezelden halk,
Az kaldı menzile haydi bi gayret!
Büyüt yalanları kalk ayağa kalk,
Az kaldı menzile haydi bi gayret!
Ölmüşlerde diri taklidi hayret!...
Sistem çöktü meclis baktı; boy boy boy
Doğu, batı, kuzey, güney; hey hey hey
Bölge bölge, şehir şehir; köy köy köy
Haydi, bizde Haydar BAŞ'a gidelim!.
Boğazından başka derdi olmayan,
Hayvan böyle yapar senin farkın ne?
Güçlüyle savaşı göze almayan,
Hayvan böyle yapar senin farkın ne?
Hak kuvvette değil, hey korkak sıçan!
Elif, Kezban tatlı sözlü,
Ayşe, Fatma güler yüzlü,
Arzu, Hilâl hafif nazlı,
Hepsi birbirinden güzel.
Arzu'nun siyah saçları,
Bir zillet dönemi eşsiz, benzersiz,
Sinemde bir yangın, vicdan üşüyor.
Acılı yürekler sessiz, çaresiz,
Her gün yüreğime ateş düşüyor...
Bir ana rahminden iner pazara,
Her insan ölümü tadar mutlaka.
Bir kefen alır da doner4 mezara,
Her insan ölümü tadar mutlaka.
Bakış düşürürünce canevine köz,
Zehiri akrepce YAKIP gidiyor.
Kırk yıllık dostluğu bir çift acı söz,
Bütün temelinden YIKIP gidiyor...
İşi yoksa eş dost hatır sormuyor,
Herkesin çektiği dert farklı farklı.
Kimse kimse için kafa yormuyor,
Herkesin çektiği dert farklı farklı.
Merhaba Özcan abi. :) kaleminize hayran kaldığımı belirtmek isterim. Kendinizi tanıttığınız bölümdeki yazıyı da ayrıca çok beğendim.