Yaradan özel yaratmış,
Benzerin yok senin güzel!
Şeker, şerbet, bal da katmış
Sütbeyazı tenin güzel!
Kirpiğin, kaşını korur
Denizin üstüne bulut mu indi?
Gözüne, kaşına kurban olduğum.
Beni mest eyleyen tatlı dilindi,
Diline, dişine kurban olduğum.
Özenip yaratmış seni Yaradan,
Nefes almak yaşamaksa;
Yaşıyorum, diriyim ben.
Ozan gibi bir ozanın,
Ancak binde bir’iyim ben.
Yüksel KILIÇ asıl adım,
Hakkı insanda aradım,
Hak sırrına eren var mı?
Ben kimim, neye yaradım?
Hiç kendine soran var mı?
Şu dünyada, şu mekânda,
Seher vakti yol üstüne,
Çıkan güzel ne güzelsin.
Saçlarını bel üstüne,
Döken güzel ne güzelsin.
Gönül hasta, gönül yorgun
Ali Demir Hoca’mızla dertleştik,
İçinde benden çok yarası varmış.
Derde dert katarak derdi üleştik,
Çoğu aldı, demek parası varmış.
Yâr sandığı yara açmış derinden,
Sen gidince garip kaldım ben yine,
Zindana sürülmüş gibiyim bugün.
Bir başka hüzündür çöktü gönlüme,
Dünyaya darılmış gibiyim bugün.
Ayrılığa olan bu isyanımdan;
Çok mu hevesliydim ozan olmaya?
İnsanların yüzü gülmüş olsaydı.
Her gün bir başka dert yazan olmaya,
Çalışan hakkını almış olsaydı?
Atatürk’ten ayrı nutuk atan var,
Benim böyle bunca yıldır çektiğim,
Hep senin yüzünden zalim yoksulluk…
Mor sümbüller gibi boyun büktüğüm,
Hep senin yüzünden zalim yoksulluk…
Sen ettin ömrümü dünyada talan,
Hak yolundan dönemem ben,
Dostlar gelir çatar bana.
Zalimlerden sinemem ben,
Günde bin taş atar bana.
Yobazların saf duruşu,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!