Osman Demircan Şiirleri - Şair Osman Dem ...

Osman Demircan

Kara bulutlar dolanır başımda fırtınalar kopar üstümde
Yağmur ıslatır bedenimi asırlık yalnızlıklar sarar tenimi
Oysa çatlak dudaklarımda susuzluk bir kader olmuştur
Gözlerimde gül desenli bakışlar solmuştur sevdiceğim

Çiçekler kelebeklerle aşk yaşar gökyüzü polenle dolar

Devamını Oku
Osman Demircan

Dünya nimetse neden kılçıkları bana batıyor
Neden bırakıyor ağzımda çürük bir balık tadı
Neden martılar yüzümle her daim dalga geçiyor
Yırtılıyor paralanıyor mavi patiskadan ruhum

Ah dünya! Köpek misali havlayıp duruyorken

Devamını Oku
Osman Demircan

Yağmur iplik iplik kaldırımlara ıslak halılar örüyor. Ve bacaklarım söğüt dalları gibi suya değiyor. Her adımda şehrin taştan kalbi: O artık başkasını seviyor diyor.

Ne hüzünlü bir sestir sevdiceğinin bir başkasına çarpan kalbi. Senin onun için akıttığın gözyaşları, yağmur sularına karışıyor. Ve bir gölge misali onun bedeni: Bir başkasının yanı başında yatıyor.

Bir değirmenin taşları arasında un ufak olan dane: Senin duygularının parçalanışını ne güzel anlatıyor. Ölmek yaşamanın ekmek arası oluyor. Onu her düşündüğünde ellerin titreyerek dudakların en acı lokmayı yiyor. Çünkü o artık başkasını seviyor.

Devamını Oku
Osman Demircan

kömür gözlerinde madenci olayım
kazıyayım seni yürek yangınlarıma

garsonun olayım peşinde dolanayım
sana ömür boyu ikramda bulunayım

Devamını Oku
Osman Demircan

Kadın ömrünce hep aşk hayaliyle yaşadı.
Yalnızlık önünde duran buzdan bir duvardı
Engelleri aşıp bir türlü sıcaklığı bulamadı.
Kadının gözleri deniz mavisi saçları şafaktı.

Öyle bakışları vardı ki sanki dişi kaplandı

Devamını Oku
Osman Demircan

Ölü aşkların cesetlerini gömdün kendi karanlıklarına
Bir ay ışığı bile düşürmedin kara topraklarına
Issız, yalnız terk edilmiş mezarlığın mezar taşlarında
Bir zamanlar dünyada yüreklere kazılmış ismin yazılı.

Devamını Oku
Osman Demircan

Yağmur damlıyor gönlümün kızgın topraklarına
Bir serinlik doluyor yüreğimin sıcacık yollarına
Sana doğru koşmak istiyorum sevgili yalın ayak
Sular çekiliyor patikalarımdan dizlerim kuruyor

Ölüyorum bir mezar kuytusu oluyor yalnızlığım

Devamını Oku
Osman Demircan

Bir orman kuytusunda öter hüzün dolu bülbüller
Ağlar sevgisine karşılık bulamayan gamlı gözler
Doru atın yelesinden tutar güzelim çocuksu eller
Ne olur gel bana bu yüreğim seni ister seni diler

Hayat oyun ben oyuncağı elinden alınmış çocuk

Devamını Oku
Osman Demircan

Güneşin doğumunda yoktun. Yağmurlar ılgıt ılgıt yağarken sokaklara, parmaklarım ıslanırken sen yoktun ellerimde. Şiirlerimin duygusu sendin; fakat ezberimde yoktun. Acıların vardı, mutluluğun yoktu. Mum ışığı, şarap, masa örtüsünün dantelleri vardı. Sarhoşluğumda sen yoktun. Nemdin duvarlarımda, yıkıntılarımda ise yoktun. Gümüş tepsilerde, altın varaklarda senin güzelliği vardı; fakat muhabbetin yoktu. Aşkın bir bıçak keskinliğinde yanımdayken, damarlarımda sen yoktun. Ruhum gibi beni terk ettin ey sevgili. Oysa ilacım sensin dedim seni hap niyetine içtim. Nerden bilecektim ki aslında intiharımın altına senin ismini yazdığımı. Senin yanına yürek bavuluma en şık duylarımı alıp gelirken, nerden bilecektim beni çırılçıplak ve üşüyen bir yürekle ortada bırakacağını. Seni çiçekler dolusu bir ağaç gibi severken, nerden bilecektim köküme kibrit suyu döktüğünü. Seni sevdim, tıpkı ölümü seven bir militan gibi. Nerden bilecektim senin gülüşünle, çiçeklerle, saçlarınla, gözlerinle işbirliği yapıp aşkın daracağına göndermek istediğini beni. Sorma bana nasılsın diye şimdi. Seni kalbimde saklarken, bunu başkaları değil en iyisi sen bilmeliydin. Dün gece yüreğim acırken, sen uyudun mu yoksa? Seni bu kadar severken, senin için saçlarımı yolarken, senin kuş tüyü yastıklarından sıcak memleketlere bir kuş gibi uçup gideceğini ve bir başka omza konacağını ve ne rüyalarında ne de hayallerinde bana yer vermeyeceğini nerden bilecektim.Ey sevgili dünyamın en karanlık anında bile dopdulu seni yaşıyordum. Dolunay gibi beynimin içinde parlıyordun. Bir insan hiç güneş görmüyorsa, mum ışığını güneş sanırdı. Seni gördüğümden beni güneş bir kibrit alevi, ay mum ışığı gibi olmuştu. Senin yanında zanlar ve sanmalar içinde yaşamıyordum. Senin yanında kendim olmanın mutluluğunu, yanında olmanın huzurunu yaşıyordum. Yaşamlar içinde yaşamlar yaşıyordum, üstelik yine de gençlik heyecanımı yanında hiç yitirmiyordum. Nerden bilecektim beni bir kalemde silip atacağını. Nerden bilecektim her renkte sonbahar yaprakları gibi yollarına düşerken, beni ezip bir başkasına gideceğini.

Devamını Oku
Osman Demircan

Nerdesin? Bir iz bırakmadan ağaç diplerinden
Hangi sabra tat vermeye gitti ayak diremelerin.
Kök saldığından beridir edebiyat topraklarıma
Şiir meyveye durdu; olgunlaşıp gölgene düştü.

Kitap hayat ağacını anlatır dal dal budak budak

Devamını Oku